‘Gerilim oyunu’ tükenince...

Ortadoğu coğrafyasındaki etkinlik mücadelesinde mezhep kartlı çatışma bir kez daha kaşınıyor. İsrail-Sünni Körfez krallıklarıyla Şii İran karşıtlığı ittifakındaki ABD’nin Süleymani suikastı yeni bir pandora kutusunun açılma riski içeriyor. İran’ın nüfüz alanını genişletme hamlelerinde, Tahran’da en üst makam dini lider Hamaney’e en yakın, Devrim Muhafızları’nın “efsanevi” komutanı General Süleymani ismi ülke içi ve dışında pek çok anlamı barındırıyor.

Mine Esen

 Kimilerince “Şii hilali” olarak adlandırılan Irak, Suriye, Lübnan’dan Yemen, Afganistan’a uzanan geniş coğrafyada İran’ın resmi gücü gerekse bağlantılı milislerden oluşan on binlerce kişilik bir “ordunun” mimarı. ABD, İsrail, Riyad liderliğindeki Sünni Körfez ülkeleriyle bu bölgelerde, özellikle 2003 Irak işgali sonrası daha da artan “vekâlet savaşları”nın yürütülmesinde, İran’ın kendi toprakları dışında geniş etkinlik alanı yaratmasında kilit isim. İran sokaklarında karşılığı yaygın olarak “kahraman”,  “İran İslam Devrimi’nin sadık koruyucusu”, ki rejim karşıtlarına yönelik ölümcül sertlik yanlılığı ise malum... Kimilerince reformcu kanada karşı Hamaney cephesinin gelecekte cumhurbaşkanı adayı... Suriye savaşında Şam yönetimi lehine Rusya gibi sahada güç dengesini değiştiren, El Kaide, IŞİD’le mücadeledeki kazanımda stratejik beyin, İsrail’e karşı Lübnan’da Hizbullah’ın kazanımlarını korumasına destek olan, Irak’ta Şii Haşdi Şabi’nin her geçen gün siyasete de yansıyan gücünü pekiştiren, Yemen’de Riyad liderliğindeki koalisyona karşı Husileri ayakta tutan kişi... 

ABD ÇEKİLECEĞİNE DAHA DA YAYILIYOR

Süleymani’yi öldürerek İran’la savaş düzlemini vekâletten aleniye çeken ABD’nin bu adımı da, zamanlaması da tartışmaların merkezinde... Uluslarası enerji piyasasını da vuracak şekilde büyük ölçekli bölgesel/küresel güçlerin de taraf olacağı bir savaşın pimini mi çekti, yoksa İran’a karşı bölge etkinlik mücadelesinde “sınır çekme” arayışı için ağır bir mesaj mı verdi. Planlı bir saldırı mı yoksa son gerilimlerle birlikte ani karar mı... Bölgedeki nüfuz mücadelesinde, ABD başta olmak üzere uluslararası yaptırım baskılarına karşın dev bütçeler akıtan Tahran’ın kendi etkinlik sahası gördüğü Bağdat’ta aldığı ağır darbeyi sineye çekmesi ise mümkün mü? Misilleme nereden gelebilir? Nükleer faaliyetler hız kazanır mı? Ya da İran’da reformcu Cumhurbaşkanı Ruhani cephesi, muhafazakâr Hamaney kanadına karşı bunu bir satranca çevirip siyasi etkinlik sağlar mı? ABD Başkanı Trump’ın sık sık yaptığı en tepe gerilimden diplomasi masasına dönüş manevrasına ışık yakar mı?..

Sorular çok ama ABD’nin son adımında İsrail yanlısı muhafazakâr neo-con cephesinin baskınlığının olduğu kuşkusuz. Suriye’den “petrol alanları” hariç kısmi çekilme sonrasında ABD’nin yeniden ana üs olarak enerji zengini Irak’a dönmesiyle, son yıllarda bu ülkede etkinliğini genişleten İran’la daha açık bir mücadeleye girişeceği pek de sürpriz değildi aslında. Ancak Süleymani’nin öldürülmesi, uzun süredir taraflar arasında gidip gelen bir nevi tıkanmış “gerilim oyununda” değişim ilanı. “Ortadoğu’da ne işimiz var, çekileceğiz” söylemleriyle başkanlık koltuğuna gelen Trump, bu yıl seçimler için iç siyasete yönelik manevralarla birlikte bölgede daha da kalıcı hale gelmenin önünü açıyor.

Şii-Sünni-Kürt grupların uzlaşısızlığının sürdüğü Irak’ta bölünme kartı yine yeniden ABD cephesinden masaya sürülüyor hissi artıyor. ABD basınında Ortadoğu’ya yüzlerce ek asker sevk edildiği haberleri de dikkat çekiyor.

Peki İran gibi Suriye’nin yakın müttefiki Rusya’nın tutumu... Moskova, ne yardan ne serden misali. Suriye’de olduğu gibi İran’la ortadan ortaklık, ama diğer yandan İsrail’le de ilişkilerin devamından yana tutumda. Suriye’de geniş etkinliği İran’a bırakma niyeti yok, Irak içinse topu ABD-İran arasına atmış, izler gibi. 

Türkiye ise yanı başındaki alev topuyla daha da sıkışmışlıkta. Suriye, Doğu Akdeniz’de enerji, etkinlik mücadelesi, Libya’ya yönelik tartışmalı hamleler, uluslararası alanda diplomatik yalnızlık... Washington mı Moskova mı diye yürüttüğü diplomaside bu kez pek de beklemediği ABD’nin İran ateşiyle imtihanda. Bölge ülkelerinin bütünlüklü yapılarının, egemenliklerinin korunması önemli. ABD’nin “BOP” planlarını yeniden masaya getirme hamlelerine karşı uyanık olmakta fayda var...