Gerekçe muhalif kimliği

İstanbul’da geçtiğimiz ay belediye otobüsünde başka bir yolcunun ihbarı sonrası gözaltına alınan sınıf öğretmeni Deniz Aktaş, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bir ayı aşkın süredir tutuklu.

Zehra Özdilek

İstanbul’da geçtiğimiz ay belediye otobüsünde başka bir yolcunun ihbarı sonrası gözaltına alınan sınıf öğretmeni Deniz Aktaş, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bir ayı aşkın süredir tutuklu. Aktaş’ın avukat Gülhan Kaya, “İhbarcılık hükümet eliyle yaygınlaşmaya başladı. Deniz’in tutukluluğunun devam etmesi bizim hukukla açıklayabileceğimiz bir şey değil. Tutukluluğunun esasında tek gerekçesi muhalif olmasıdır” diye konuştu.

İhbardan bu kadar tutulmaz

İhbar eden eden kişi, Aktaş’ın Devrim- Der adlı bir grupta yazışmalar yaptığını ve telefonunda Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının olduğunu iddia etmişti. Kaya, müvekkilinin iddia edildiği gibi bir Whatsapp yazışması olmadığını, Aktaş’ın bir haber sitesinden haber okuduğunu söyledi. Aktaş’ın Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Kadın Meclisleri üyesi olduğunu belirten Kaya, “Siyasi kimliği nedeniyle cezaevinde tutuyorlar. Aksi olsa bir ihbardan dolayı bu kadar tutulmazdı. Üstelik savcıya ‘telefonu açalım yazışmalara siz bakın’ dememize rağmen buna bile bakmaktan kaçındılar. Böyle yaparak onlar, ‘bizim tutuklama için bir gerekçeye bir delile ihtiyacımız yok’ demek istiyor. İhbar nedeniyle gözaltına alındı ama 8 Mart için yapılan toplantılarda alınan bir kaç tane güncel, siyasal nitelikteki not da tutulmasına gerekçe olarak gösterildi. Notlar örgüt üyeliğine delil olarak gösteriliyor” diye konuştu. Bu olaydan sonra benzer dosyaların önlerine gelmeye başladığını dile getiren Kaya, şöyle konuştu: “İlerleyen zamanlar daha çokca insan için tutuklama gerekçesi yapılacağı görülüyor. İhbarcılık hükümet eliyle yaygınlaştırılmaya başlandı. Burada asıl suçlu ihbarcılar. Karşısındaki kişinin özel hayatını ihlal ediyor. Ne yazık ki bu memlekette bir de bunlar ödüllendiriliyor. Amaç insanların fikrini ortaya koymasını engellemek.”