Gerçekleri yazmayan gazete
Günlük gazete kadar etkili bir öykü dergisi olmayı hedefleyen “Öykü Gazetesi”nden Faruk Duman’la konuştuk. Ürünlerinizi oykugazetesi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz, olumlu olumsuz mutlaka yanıt veriliyor.
Nurduran Duman
Öykü Gazetesi, Türkiye’de öykünün özellikle 90’lı yıllardan sonra yükselmesinin bir sonucu. Biz yayın hayatına başladığımız zaman, ülkemizde öykünün nasıl yaygınlaştığını ve çokça yazıldığını biliyorduk. Amacımız, elimizden geldiği kadar çok öykü yayımlamaktı. Bu nedenle hem bilinen yazarları yayımlamak hem de yeni başlayanları teşvik etmek istiyorduk. Bu çok ilgi gördü. O zaman sevgili Can Öz, özellikle gazetenin sadeliğine, niyetine çok olumlu yaklaştı, bize ne şekilde olursa
Salt öykü değil artık
- Salt öyküye, öykü düşüncesine odaklanmış derginin derdi amacı nedir? Bu amaçta bir görev üstleniş de var diyebilir miyiz?
Salt öykü yayımlamak düşüncesini geride bıraktık son birkaç sayıdır. Ama öykü sayısını düşürmeden yaptık bunu. Şimdi... Daha çok öykü yayımlamanın elbette bir nedeni var. İlk öyküsünü gazetede yayımlayan pek çok arkadaşımız şimdi başka dergilerde de görünmeye başladı. Bir anlamda genç arkadaşların önünü açmış olduk. Bu bir yayın için hem önemli hem de riskli, zaman zaman, yayımladığımız öykülerle ilgili eleştiriler de aldık. Ama bu, Öykü Gazetesi’nin amacı zaten: Basılı, ulusal bir yayında yer almak çok zor. Ama o zaman bu genç yazarlara kim umut verecek? Bu bakımdan gazetenin hiçbir zaman burnu havada bir tavrı olmadı. Genç öykücüler bazen öyle öyküler yazıyorlar ki, ülkenin gündeminin hemen edebiyata yansıdığını izleyebiliyoruz. İlk sayfa öykülerine dikkat edin örneğin. Çoğu öykü, günlük gazetelerin ilk sayfasına çıkacak kadar etkilidir.
Ayda 400 öykü geliyor
- Yayımlanan metinler neye göre seçiliyor? Özellikle genç kalem tutanlar neye dikkat etsin?
Gazetenin tek bir öykü anlayışına yönelik bir tercihi elbette yok. Birbirinden çok farklı bakış açılarıyla yazılmış öyküler geliyor. Ayda ortalama dört yüz öykü. Biz bunların hepsini okuyoruz ve arkadaşlarımıza olumlu ya da olumsuz mutlaka bir yanıt veriyoruz. Ölçütler neler? Türk edebiyatının bir geleneği var. Sait Faik gibi, 50 kuşağı yazarları gibi damarlar var, işte bu zincir zaten kendi ölçütünü koyuyor. Genç yazarın buraya eklenecek, kendine yer açacak bir ışığı var mı? Bu ışık varsa, ona cesaret vermek gerekir. Tabii bu söylediklerimden, nelere dikkat edilmesi gerektiği de anlaşılacaktır.
Dergilerinizi Nurduran Duman adına Cumhuriyet Gazetesi’nin adresine gönderebilirsiniz.