Gerçeker'den önemli mesajlar

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, tam bağımsız bir yargı sistemi kurulduğu zaman, hukuka aykırı dinleme gibi sorunların en asgari düzeye ineceğine inandıklarını belirterek, ''Anayasa, yargı bağımsızlığını ve kuvvetler ayrılığı ilkesini öngörüyor. Biz buna uygun bir yargı sistemi kurulmasını istiyoruz'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) Tahkim Kurulu Başkanı da olan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Kadir Has Üniversitesi Spor Hukuku Araştırma ve Uygulama Merkezinin düzenlediği, Spor Hukuku ve Yönetimi Sertifika Programı kapsamında öğrencilere ders verdi.

Dersten sonra basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Gerçeker, bir gazetecinin ''Yargıtayın telefonlarının dinlenilmesiyle ilgili Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının (TİB) kayıtlarına el konulması kararları vardı, MİT de buna ulusal güvenliği zedeleyeceği gerekçesiyle karşı çıktı. Konuyla ilgili değerlendirmenizi alabilir miyiz?'' sosu üzerine, bu konuda değerlendirme yapmasının mümkün olmadığını söyledi.

Gerçeker, sadece basında çıkan haberlerle değerlendirme yapıldığında doğru sonuçlara varılamadığını belirterek, ''İşin esasını bilmemiz lazım. O konuda bir ön inceleme yapıyoruz. Ön incelememiz bitmedi. Her boyutuyla olayruı araştırıyoruz. Ancak incelememiz bittikten sonra sağlıklı bir düşünce ortaya koymamız mümkün olur. Ama şu anda zaman vermek çok mümkün değil'' diye konuştu.

''Dinleme olayları üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın başlattığı süreç üzerine, Sabih Kanadoğlu, 'Konunun, AKP'nin kapatılmasına kadar gidebileceğini' söyledi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu da Gerçeker, ''O konu ile ilgili de bir şey söyleyemem. Çünkü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın görev ve yetkileri kanunda sayılmıştır. Başsavcı'nın çalışmaları bizim dışımızda olan çalışmalardır. O konuda bilgim yok. Bizim öyle bir konuya, herhangi bir şekilde müdahil olmamız söz konusu değil'' diye yanıtladı.

Hasan Gerçeker, ''Yargıtay santrali, önlem alındığı için mi dinlenilemedi?'' sorusu üzerine, santralin dinlenilip dinlenilmediği konusunun kesinlik kazanmadığını söyledi. TİB'in, bir Yargıtay Cumhuriyet Savcısı hakkında dinlenme kararı alındığını belirttiğini kaydeden Gerçeker, yasal olarak dinlenilmesi mümkün olmayan Yargıtay üyelerin tümünün dinlenilip dinlenilmediğini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyledi. TİB Başkanı'nın ''Teknik açıdan dinlenilme olanağı olmadığı için dinleyemedik'' dediğini anımsatan Gerçeker, bunu da araştırdıklarını kaydetti.


''Tam bağımsız yargı sistemi kurulduğu zaman"

Yargıtay Başkanı Gerçeker, ''Bu süreç nereye gider?'' sorusunu da şöyle yanıtladı:
''Sürecin nereye gideceğini kimse bilemez. Ama demokratik hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklere en üst düzeyde saygılı bir demokratik sistemi istiyorsak, elbette ki kamuoyunda yanlış yorumlamalara neden olacak birtakım sorunların ortadan kalkması gerekiyor. Tam bağımsız bir yargı sistemi kurulduğu zaman bu tür sorunların en asgari düzeye ineceğine inanıyoruz.

Anayasa'da özellikle yargı bağımsızlığı konusunda eleştirdiğimiz birçok hüküm var. Ama bunun dışında Anayasa'mızda çok güzel hükümler de var. Anayasa, yargı bağımsızlığını ve kuvvetler ayrılığı ilkesini öngörüyor. Biz buna uygun bir yargı sistemi kurulmasını istiyoruz. Yargı denetimini kendi içinde yaptığı zaman daha sağlıklı sonuçlar alınacağına inanıyoruz. Temel hak ve özgürlükler içinde en önemlisi olan haberleşme özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği gibi konuların da en üst düzeyde korunacağına inanıyoruz. Onun için bu sorunların halledilmesini istiyoruz.''


HSYK'nin yapısı

Hasan Gerçeker, ''Anayasa'nın değişmesi mi gerekiyor?'' sorusunu yanıtlarken, Anayasa'nın bazı maddelerinin yargı bağımsızlığının sağlanması doğrultusunda değiştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısı bakımından birtakım maddelerin değişmesi gerektiğini belirten Gerçeker ''Mesela hakimler ve savcılar bugün idari bakımdan Adalet Bakanlığına bağlıdır. Bu da sonuç itibariyle hakimler ve savcılar üzerine de idari vesayet oluşturuyor'' dedi.

Hakimler ve savcıların idari bakımdan HSYK'ya bağlı olması gerektiğini kaydeden Gerçeker, bu konuda Avrupa'da her ülkenin benimsediği değişik sistemler olduğunu söyledi.

Yargıtay Başkanı Gerçeker, şöyle devam etti:

''Hukukun üstünlüğünü, hukuk devleti ilkesini kabul etmiş hiçbir ülkede yargı, yürütmeye bağlı olamaz. Bu Anayasa hükmü. Anayasa, 'Yasama, yürütme ve yargı, üç bağımsız erkten oluşur. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türk milleti egemenlik hakkını, yetkili organlar eliyle kullanır ve yargı da demokratik meşruiyet hakkını Anayasa'dan alıyor' yazılıdır. Yargı, Türk milleti adına karar verirken, Anayasa'nın kendisine verdiği yetkiyi kullanıyor.

Şimdi deniliyor ki; 'Demokratik meşruiyet açısından HSKY'ya parlamentodan da üye seçilsin.' O zaman, yasama, yargı, yürütme birbirine girmiş olacak. O zaman kuvvetler ayrılığı ilkesi nasıl hayata geçecek? Bazı ülkelerde var. Ama onlar da çok farklı sistemler var, ama temel ilkeler konusunda fark yok.''

Hasan Gerçeker, bir soru üzerine HSYK kararlarının yargı denetimine tabi olmasını istediklerini belirtti.
 

''Artık bu görünen bir gerçek"

Yargıtay Başkanı Gerçeker, ''Siz de zaman zaman dinlenildiğinizi düşündünüz mü?'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Bazı şeyleri söylediğiniz zaman yanlış anlaşılabiliyor. Bugün elbette ki insanların içinde o duygu olmazsa bu sorunlar ortaya konulmaz. Artık bu görünen bir gerçek. Birtakım hukuka aykırı dinlemelerin yapıldığı, somut belge ve bilgilerle ortada zaten. Bu devletin en üst kademesinden en altına kadar var. Yani bunu herkes kabul ettiğine ve düşündüğüne göre, ortak bir bilinç ve düşünce ile bu konuda ne yapılabilir? Temel hak ve özgürlüklere aykırı olan bu sorunlar nasıl halledilebilir? Bunların çaresini aramak gerekiyor.''

Hasan Gerçeker, ''Kişisel önleminizi aldınız mı?'' sorusu üzerine ''Benim bir korkum yok, hiçbir şeyden korkmuyorum. Dinlerlerse dinlesinler'' denildiğini ifade ederek, aslında bunların doğru olmadığını söyledi.

Zaman zaman soruşturmalar sırasında dosyaya delil olarak konulan dinleme kayıtları ile karşılaştıklarını anlatan Gerçeker, şöyle konuştu:

''Bunu somut olarak yaşadığım için ne kadar acı olduğunu çok iyi biliyorum. Bir hakimi, bir savcıyı ya da herhangi bir vatandaşı alıyorsunuz, oturuyorsunuz, önünüze getiriyorlar, DVD'yi açıyorlar. Onun en mahrem konuşmalarını, karısıyla, çocuğuyla, arkadaşıyla yaptığı konuşmayı dinliyorsunuz. Espri yapmış, şaka yapmış, icabında küfür etmiş ya da başka şeyler söylemiş. İnanın benim o konuşmaları dinlerken içim ezildi. Bu o kadar kötü bir şey ki... Basit bir olay değil. İnsanı inciten bir olay. Bunlar insanın tüylerini diken diken eden, ürperten olaylar. Bunun mutlaka çözümlenmesi gerekiyor. Teknolojik gelişmeler o kadar ilerlemiş ki uluslararası boyutta, uydular, teknik aletler aracılığıyla dinlemeler yapılabiliyor.''

 

''Yargıtay'da böcek araması yapılıyor"

Gerçeker, bir soru üzerine, Yargıtayda periyodik olarak böcek taraması yapıldığını belirterek, ''Yaptırdık, inkar edecek değilim. Çoğu arkadaşımız da yaptırdı. Ama ben bunu, özellikle yaptırmış değilim. Bizim kontrol koruma sistemimiz var, periyodik olarak yapılıyor. Koruma görevlisi arkadaşlarımız, benim söylememe gerek yok, ister istemez yapıyorlar'' dedi.

Hukuka aykırı dinlemelerin çözüme kavuşması için toplumda bilinçlenme olması gerektiğini belirterek, yaptırımların da ağırlaştırılması yoluna gidildiğini söyledi. Gerçeker, yargı mekanizmasına da büyük görev düştüğünü ifade ederek, ''Hakim, savcı ve kolluk güçleri, hukuken geçerli olmayan, hukuka aykırı olmayan delillere itibar etmemeli'' dedi.

''Mevzuat, Yargıtay kararları doğrultusunda değiştirilmeli"

Yargıtay Başkanı Gerçeker, bir başka soruyu yanıtlarken de TİB'in yürütmeye bağlı bir kurum olduğunu, başkanının da Başbakan tarafından atandığını anımsatarak, Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu maddeyi iptal ettiğini, ama iptalin gereğinin yerine getirilmediğini söyledi.

TİB'in iyi niyetle kurulmuş bir kurum olduğunu ifade eden Gerçeker, ''TİB, eskiden daha düzensiz şekilde yapılan dinlemelerin belli bir disipline bağlı olması için kurulmuş. Amacına uygun faaliyet göstermesi gerekiyor. Faaliyet göstermiyor da demiyorum. Somut delilleri ortaya koymadan bir şey söylemem mümkün değil'' diye konuştu.

Yargıtayın, yasa yetki vermiş olsa bile, bir soruşturmada olay ve kişi belirtilmeden genel dinleme yapılamayacağına ilişkin istikrar kazanan kararları bulunduğunu belirten Gerçeker, mevzuatın da buna uygun olarak düzeltilmesi gerektiğini kaydetti.
Gerçeker ''Emniyet, MİT ve Jandarma istihbarat teşkilatları var. Mevzuatlarında ayrı ayrı dinlemeye ilişkin hükümler var. Bunların da belli oranda temel ilkelere uygun olarak düzenlenmesi gerekiyor'' dedi.