Gerçek işsiz sayısı 6 milyon 44 bin

CHP İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz, Türkiye'de yaşanan gerçek işsiz sayısına ulaşmak için TÜİK'in açıkladığı ve iş bulma ümidi olmayanlarla, çeşitli nedenlerle iş aramayanları ifade eden "İş aramayıp çalışmaya hazır olan" 2 milyon 394 bin kişinin de fiilen işsiz kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

TÜİK'in işsizlik tarifinin AB standartlarına uygun olduğunu ancak AB'de işsiz kalanların İşsizlik Sigortası'ndan daha uzun süre ödenek aldığını belirten Korkmaz, "Kayıt dışı istihdam daha düşüktür. İş bulma ile ilgili kurumların imkanları geniştir. Ayrıca Avrupa'da Sosyal alışkanlık farklıdır. İşsiz kalan bir kuruma başvuruyor.Türkiye de bu olanakların sınırlı olması ve gizli işsizliğin, kayıt dışı işsizliğin yaygın olması nedeniyle farklı ve Türkiye sosyal yapısına, istihdam yapısına uygun bir yeni sistem geliştirmek gerekiyor. İş aramayıp, çalışmaya hazır olan işsizleri de katarsak, Ocak 2009 da toplam işsiz sayısı 6 milyon 44 bin gerçek işsizlik oranı da yüzde 23.3' tür" dedi.

Yaşanan ekonomik depresyonda ortaya çıkan işsizlik oranının bugüne kadar yaşanan krizlerde ortaya çıkmış en büyük oran olduğuna dikkat çeken Esfender Korkmaz, hükümetin ekonomik krizi görmezden geldiğini söyledi. Krizle mücadele ve istikrar için yeni politikalar ve yaklaşımlar içeren bir programın halen benimsenmediğine dikkat çeken Korkmaz şunları söyledi:
"Avrupa Birliği ile ilişkilerde temel oluşturacak üç yıllık Katılım Öncesi Ekonomik Programı krizle mücadele programı değildir. Bu program bir durum tespitidir. Üstelik bu programda 2009 yılı işsizlik oranı yüzde 13.5 olarak hedef alınmıştır. Ancak aynı anda Türkiye İstatistik Kurumu Ocak ayı işsizlik oranını yüzde 15.5 olarak açıklayarak durum tespitinin de yanlış yapıldığını ilan etmiştir. Bugün ekonomik krizin sosyal yansıması, işsizliğin artması, fakirliğin artması, intiharların artması, boşanmaların artması ve terörün tırmanması şeklindedir. Ekonomik kriz bir depresyona, bir buhrana dönüşmüştür. Önlem alınmaz ise bugünkü ekonomik ve sosyal konjonktür, sosyal patlama riski taşımaktadır."