Gerçek çatlak devletin zirvesinde

Devletin ana stratejilerinin belirlendiği MGK ile Başbakan Erdoğan arasında önemli konularda hep kriz yaşandı. Altı MGK toplantısında Erdoğan'ın politikalarının aksine 3 önemli karar çıktı.

cumhuriyet.com.tr

2013'te beş MGK toplantısının üçünde Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetinin söylemleri dışında karar çıktı.  AKP TSK arasında Ergenekon ve Balyoz soruşturma ve davalarından dolayı gerginlikler yaşanmasına rağmen MGK kararlarından AKP hükümetinin söylemleri aksine karar çıkmamıştı.

Ancak 2013 yılında statü gereği yapılan altı yıllık toplantıdan üçünde Erdoğan ve AKP söylem icraatlarının aksine kararlar çıktı.
 
İlk olarak Gezi olaylarından sonra yapılan MGK'dan Başbakan Erdoğan ve AKP'nin hala kullandığı 'uluslararası derin güçler'in parmağı' söyleminin aksine karar çıkmasıydı. 
 
Gazeteport'tan İhsan DEMİR'in haberine göre MGK Cumhurbaşkan Gül ve Başbakan Erdoğan'ın da katılımıyla toplanmış, uzun bir toplantı sonunda Gezi Parkı eylemlerinin hükümeti devirmeye yönelik terör eylemleri olmadığı, toplumsal olaylar oldukları ve tedbir gerektirmedikleri yönünde karar almıştı.

Başbakan Erdoğan da bu kararın altına imza atmasına rağmen Gezi olaylarının hükümeti düşürmeye yönelik uluslararası faiz lobisinin tezgahı olduğu söylemini meydanlarda hala kullanıyor. AKP'nin kurmayları da katıldıkları toplantılarda kendilerine karşı kurulan tuzağı yendiklerini hala anlatıyorlar.
 
İkinci olarak terör örgütü PKK ile başlatılan barış sürecinde terör örgütü üyelerinin büyük gruplar halinde ve ciddi fedakarlıklarla sınır dışına çekildikleri, MİT'in bu çekilmeleri anbe an takip ettiği, MGK'nın haziran toplantısından bir gün önce iki büyük gazetenin manşetlerinde yer aldı. Ancak MGK'dan tam aksi sürpriz bir karar çıkınca o haberlerin PKK'nın yurdışına çıktığı imajına yönelik yanıltıcı haberler olduğu anlaşıldı. MGK tarafından o güne kadar PKK'nın dağ kadrosunun %90'nı Türkiye dışına çıktı manşetlerinin aksine terör örgüt militanlarının ancak %20'sinin yurtdışına çıktığı kararı açıklanması büyük sürpriz olmuştu. Başbakan Erdoğan da MGK kararı sonrası PKK'nın sınırdışına çekilme söylemlerini buna göre değiştirdi. Bugünlerde ise PKK'nın sınırdışına çekilme şartı konuşulmaz oldu.
 
MGK'da Başbakan Erdoğan'ın siyasi söylemleri dışında karar çıkmasına üçüncü örnek ise Suriye politikasına dairdi. Başbakan Erdoğan Suriye'de Esad rejimiin devrilmesini dünyada açıkça dile getirmiş el altından radikal dinci örgütlere verdiği destek defalarca dünya basınında haber olmuştu . Ancak  Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Suriye'de radikal İslami örgütlerin desteklenmesine dair politikanın devlet kararı olmadığını söylemesi şaşkınlık yaratmıştı. Cumhurbaşkanı Gül alınan bu kararın MGK'ca alındığını açıklayarak, Başbakan Erdoğan'ı bu kulvarda yalnız bırakmıştı.
 
Cumhurbaşkanı Gül, izlenen Suriye politikasına dair MGK'da yapılan görüşmeyi ve varılan karara TSK'nın da katıldığnı üstelik uluslararası medya önünde söylemişti.
 
Altı kritik MGK toplantısından üçünde hükümetin savunduğu tezlerin aksi kararlar çıkması gerçek krizin zirvede yaşandığını gösteriyor.

Stratejik araştırma şirketi S Bilişim'in raporlamasına göre; MGK toplantılarında kararlar oylama ile alınıyor. AKP söylemlerinin tersine kararlar alınabilmesi için Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte hükümetten en az iki bakan ve Genelkurmaş Başkanı ve kuvvet komutanlarının da aynı tarafta yer almasıyla 7'ye karşı 8 oyla alınması gerekiyor.
 
Özellikle Cumhurbaşkanı Gül'ün yolsuzluk skandalı ardından Başbakan Erdoğan'ın listesinde getirdiği 10 isimden 3 isme itiraz etmesi ve bu isimleri değiştirtmesi zirvede yaşanan örtülü krizin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.