Genel Kurul'da "Beyaz Türkler" tartışması
Meclis Genel Kurulu'nda BDP'li Sırrı Sakık'ın "Beyaz Türkler" sözü tartışma yarattı. Sakık'ın ardından kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Beyaz Türkler Nişantaşı erbabını anlatan bir tanımdır farklı bir anlamda kullanılıyor" derken, Sakık'ın sözleriyle ilgili de Temel fıkrası anlattı.
cumhuriyet.com.trMeclis Genel Kurulu'nda yenilenebilir enerji ile ilgili CHP'nin grup önerisinin aleyhine söz alan BDP Muş Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Sırrı Sakık, TBMM 2010 Üstün Hizmet Ödülünü ve Başbakan Erdoğan'ın terörle mücadele konusunda yaptığı görüşmeleri eleştirdi. Sakık Üstün Hizmet Ödülü verilmesinin yanlış olduğunu belirterek, "Finansörlerinize, yandaşlarınıza ödüller veriyorsunuz" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Sakık, Başbakan'ın sorunun asıl muhataplarıyla görüşmediğini ifade etti. AKP sıralarından "Başka adresler gösteriyorsunuz" şeklinde laf atılması üzerine Sakık, "Elimde silah yok. Ben silahtan bir hayat doğacağına inanmıyorum ama birilerinin elinde silah varsa, onlarla oturup konuşacaksınız" diye karşılık verdi. Açılımın Kürtlere karşı bir milli birlik oluşturmaya yönelik olduğunu ifade eden Sakık, "Beyaz Türklerle buluşmayı sağlıyor" dedi. Sakık'ın konuşmasının ardından birleşimi yöneten Meclis Başkanvekili Nevzat Pakdil ise "Beyaz Türkler" ifadesi nedeniyle Sakık'ı uyardı ve Meclis kürsüsünden daha bütünleştirici konuşulması gerektiğini söyledi. Sakık, AKP, CHP ve MHP'yi "ruh üçüzü" olmakla suçladı.
İnce, Sakık'a Temel fıkrasıyla yanıt verdi"
Sakık'ın ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ise Sakık'ın "Beyaz Türkler" sözünü yanlış kullandığını belirterek, "Beyaz Türkler Nişantaşı erbabı için kullanılan bir tanımdır, farklı bir anlamda kullanılıyor" dedi. Sakık'ın "AKP, CHP, MHP"nin ruh üçüzü olduğuna ilişkin sözlerine de tepki gösteren İnce, "Ruh üçüzü, beşizi, altızı diyor. Terör konusunda mesafe koyan herkesi bir kenara kendisini bir tarafa koyuyor. Temel Almanya'da araç kullanıyor. O sırada bir anons yapılıyor, 'otobanda ters yönde giden bir araç var dikkatli olun". Bizim Temel ise 'Ne birisi hepsi hepsi' diyor. Kendi bir tarafta herkes ters tarafta" dedi. Herkesin Türkçe anlaşabileceğini ama Kürtçe anlaşamayacağını ifade eden İnce, Sakık'a "kinlerinizi, nefretlerinizi bu kürsüden dile getiriyorsunuz. Ben muhatap değilim İmralı, Kandil'dir diyorsunuz. Sorunun çözümüne adayım diyeceksin sorunu seninle çözecekler" diye seslendi. Herkesin kendi dilinde konuşma hakkına sahip olduğunu da ifade eden İnce, "Türkçe daha genel bir dildir. Bizlerin Kürtçe konuşması yerine, sizler Türkçe konuşarak daha rahat anlaşabiliriz. 'İngilizce mi, İtalyanca mı' dediğiniz zaman, ben daha yaygın olduğu için çocuğum İngilizce öğrensin derim" diye konuştu.
"Benim yüreğim ihanet kuyularından su çekmez"
İnce'in ardından sataşma olduğu gerekçesiyle yeniden söz alan BDP'li Sakık ise "Benim yüreğim ihanet kuyularından su çekmez, kin kuyularından su çekmez. Bizde ihanet ve kin olmaz. Biz halkların kardeşliğini savunurken yürekten savunuyoruz. Gerçekleri söyleyince bunu kin olarak algılamayın" dedi. İnce de yeniden söz alarak, "Bu ülkede darbelerden, çetelerden hesap sorulmasından yanayım. Partimde böyle düşünüyor. Ancak Kardak kayalıklarına çıkan asker, benzini kredi kartından geçiriyorsa bu benim yüreğimi yaralar. Helikopterde 18 asker var roketle vuruluyor, 17'si şehit oluyor birisi yaralanıyor. Kemikleri kırılıyor. Gazi statüsüne alınmıyor, sınava giriyor koşu yaptırılıyor ve işi kaybediyor. Bir milletvekili olarak çıkıp bu insanların hakkını savunmamdan daha doğal ne olabilir" diye konuştu.