"Gelişmeler, TSK'yi yapılandırmaya yönelik"

Genelkurmay Başkanı ve 3 Kuvvet Komutanı'nın Yüksek Askeri Şura (YAŞ) öncesinde istifa etmesini değerlendiren DSP Genel Başkanı Masum Türker, komutanların istifasının dikkatle izlenmesi gereken bir konu olduğunu belirterek, "İstifa, yalnız komutanların gitmesi ve yerine hızlı bir şekilde yeni bir şekilde komutanın atanmasıyla geride bırakılacak bir konu değildir. Yeni atanan komutan Genelkurmay Başkanı'nın "Ben silahlı kuvvetlerinin hukukunu koruyamadım" cümlesinin baskısı altında kalacaktır" dedi.

"Hukuk farklı amaçlarla kullanılıyor"

Komutanların istifasının Türkiye'de hukukun farklı amaçlar için kullanıldığının bir göstergesi olduğunu söyleyen Türker, "Son 2 YAŞ'ta terfi sırası gelen generallerin ve albayların aniden gözaltına alınıp tutuklanmaları terfi haklarından yoksun bırakılması TSK'nın yapılandırılmasında siyasi taraf yaratılmak istenmesinin göstergesidir" dedi.

TSK'nın son 3 yıl içinde sürekli ihtilal yapmaya çalışan bir konuma sokularak, itibar kaybetmesine neden olunduğunu belirten Türker, sözlerine şöyle devam etti:

"Özellikle terör olaylarında görev almış olan komutanların çoğunluğunun şu anda tutuklu olması terörün şiddetinin artmasını körüklemiştir. Askerin, terörle mücadele etmesi konusunda tutuklamalar nedeniyle yıldırılmakta. TSK müessesesi kamuoyunda özellikle dünya gözünde zayıflatılmaktadır. Bu durum yeni komuta heyetiyle devam ederse, Türkiye'nin dış güvenliğini sağlayan TSK'nın kaybettiği itibar, gücünün de azalmasına neden olacaktır. İktidarın TSK'yı politikanın içine çeken bu davranışı Türkiye'de yeni bir siyasal düşünceye sahip TSK yapılandırmayı yöneliktir. Bunun zararları giderilemeyecek boyutlara ulaşabilir. Bu konuda hükümet hukukun arkasına sığınarak TSK'yı itibar kaybına uğratmasını göz yummaktan vazgeçmelidir."