Gaziemir'deki nükleer atıklar bir kez daha Meclis'e taşındı
CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Gaziemir’in nükleer atıklardan temizlenmesi konusunda soru önergesi verdi.
İZMİR / CumhuriyetCHP'li Ednan Arslan “Çevre hakkı bir yaşam hakkıdır, bahse konu olan nükleer atığın yarattığı tehlike ortada. 14 yıldır bu tehlikenin ortadan kaldırmak için ciddi bir adım atılmamış. Gaziemir ve İzmir’i tehdit eden bu alana acilen müdahale edilmelidir.” diyerek, bakanlığı ve ilgili kurumları göreve çağırdı.
İzmir Gaziemir'de Emrez Mahallesi’ndeki İzmir’in Çernobil’i olarak bilinen ve normal değerin 219 katı oranında radyasyon yayan radyoaktif atıklar bir kez dağa Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşındı. Konuyu Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a soran Arslan, "Ülkemizin neresinde olursa olsun bir çevre sorunu yaşanıyorsa vatandaşlarımız orada havasına, suyuna, toprağına sahip çıkıyor, geleceğine sahip çıkıyor, bu duyarlılık umut verici. Vatandaşımız ısrarla doğasına sahip çıkıyor hükümet ise beton ekonomisinde ranta dönük uygulamalarında ısrar ediyor. Vatandaşımız tepki göstermese bir tek yeşil alan bırakmayacaklar. Bizler ise Mecliste, Çevre Komisyonunda, örgütümüz ise yurdun her köşesinde çevre sorunları ve çözümü için çetin bir mücadele veriyoruz." dedi.
"NÜKLEER ATIK FARKINA VARIN"
Gaziemir yıllardır akıllara durgunluk veren bir çevre sorunu ve büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu kaydeden Arslan,"Gaziemir’de uzun yıllar faaliyet gösterirken bir akü fabrikasının bulunduğu alan şikâyete konu oluyor. 2007 yılında Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından yapılan incelemede Gaziemir Emrez Mahallesi Sakarya mevkiinde 70 dönümlük arazide 200 tona yakın radyoaktif atık olduğu tespit ediliyor. Yapılan değerlendirmede sadece nükleer santrallerde açığa çıkan uranyumun ayrışması sonucu oluşan Europium 152-154 izotopu tespit ediliyor." ifadelerini kullandı. Arslan şunları söyledi:
Nükleer atıkların verebileceği zararın sonuçlarını, tehlikenin büyüklüğünü, 26 Nisan 1986 tarihinde meydana gelen Çernobil kazası sonrasında yaşadık, gördük. Gaziemir’de yaşanan büyük büyük çevre felaketinde önlem almak için insanların hayatını kaybetmesi, daha büyük zararların ortaya çıkması mı bekleniyor.
Aradan geçen 14 yıla karşın insan, toplum ve çevre sağlığını tehdit eden sorunla ilgili bir çözüm yaratılmadı. Daha da vahimi 2013 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından radyoaktif cürufun tespiti teyit edilerek yer altı sularına karışmasından mütevelli sorunlara dikkat çekildi. Sonuç sadece tespit, alınan bir önlem yine yok.
Konuyu Meclis gündemine taşıdık, takipçisi olmaya devam edeceğiz. Umarız ilgili kurumlar karşı karşıya olunan tehlikenin farkına varır bir an önce gerekli adımları atarlar. Buradan tekrar dile getiriyoruz; söz konusu olan nükleer atık, farkına varın artık!”