Gazetecilik suç değildir (26.04.2018)
Cumhuriyet davasında son sözlerini söyleyen yazar ve yöneticilerimiz, ‘Biz Cumhuriyetçiler kötülüğe karşı direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz’ dedi.
cumhuriyet.com.trDavanın 8. duruşmasının 2. oturumunda son sözlerini söyleyen yazar ve yöneticilerimiz, “Bu davada gazetecilik yargılanıyor. Gazetecilik suz değildir” dedi. Yazar ve yöneticilerimizin son sözleri ise şöyle:
ORHAN ERİNÇ: Son sözümü avukatlarımız için söyleyeceğim. Onlara çok teşekkür ediyorum.
AKIN ATALAY: Kötülüğün bu toplumda sıradanlaşmasına engel olmak için her türlü çabayı sarfedeceğiz. Bir kez daha buradan alenen beyan ve taahhüt ediyoruz. Heyetin kararı ne olursa olsun bilinmesini isteriz ki Cumhuriyet gazetesi ve biz Cumhuriyetçiler kötülüğe karşı direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü bu yaşamımıza anlam katan şeydir.
MURAT SABUNCU: Özgürlük çok güzel bir şey, insan değerini kaybedince anlıyor. Cumhuriyet gazetesi de gazeteciler de her koşulda doğruları söyler ve hep böyle yaptık. Gazetecilik suç değildir.
HİKMET ÇETİNKAYA: Fethullah Gülen’in kim olduğunu ve amacını Cumhuriyet gazetesinde yıllarca yazdım. Gülen’e yardım etmekle suçlanıyorum ve hepsini reddediyorum. Gazetecilik suç değildir. Asıl suç şeriat düzeni kurmak istemektir.
GÜRAY ÖZ: Bu davada gazetecilik yargılanıyor; ki bu zor bir iştir. Cumhuriyet gazetesini terör örgütüyle ve FETÖ’cülükle suçlamak insan aklıyla alay etmektir. Umarım böyle yapmazsınız. Çünkü bu aydınlara yakışmaz.
TURHAN GÜNAY: Gazetecilik suç değildir.
MUSA KART: Bu davayla ömrümüzden aylar ve yıllar çalındı. Ama ülkemize olan umudumuzu çalamadılar.
KADRİ GÜRSEL: Gazeteci olduğumuz için tutuklandık. Önümüze çürük, boş ve mesnetsiz bir iddianame geldi. Uzun tutukluluk bir infaza dönüştü. Adil yargılanma hakkımız ihlal edildi. Savunmamda mesleğimi savundum ve bana göre saçma olan iddialara cevap verdim. Şimdi siz zor bir karar vereceksiniz. Çünkü içinde hiçbir delil olmayan dosyalara bakarak karar vereceksiniz. Demek oluyor ki aklınıza ve vicdanınıza sığınarak karar vereceksiniz. Böyle yapacağınıza dair inancım var, bu inancım nedeniyle pişman olmak istemiyorum. Biz buradan başımız dik olarak gideceğiz ve mesleğimizi yapmaya devam edeceğiz. Ben ve tüm arkadaşlarım için beraat talep ediyorum.
AYDIN ENGİN: Bana sizde James Bond ruhu var demiştiniz, ben bunu iltifat olarak anlamıştım. Ama düşündüm ki o majesteleri adına çalışıyordu, ben halk adına çalışıyorum. Burada halkın haber alma özgürlüğü yargılanıyor. Size de halkın haber alma hakkını savunmak düşüyor, zor bir görev, size yardımcı olamayacağım, tek başınıza yapacaksınız. Hoşça kalın.
AHMET ŞIK: Bu daha başlangıç diyerek başlıyorum. Siyaset, bürokrasi ve medyanın kimi mensuplarından oluşan bir çetenin hayata geçirdiği bu komplonun amacı en başından beri belliydi. Tüm yaşamı boyunca hukuksuzlukların hak ihlallerinin karşısında duranlar adına ilk günden bu yana söylediğimizi tekrarlayarak bu çeteye ve benzerlerine hak ettiği yanıtı verelim o halde: Asıl siz teslim olun.
MUSTAFA KEMAL GÜNGÖR: Aylardır yapılan bu haksızlığa son verin. Montesquieu, “Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yapılan tehdittir” der. Adaletin olmadığı ülkede hiçbir şey yok demektir.
EMRE İPER: Benim son sözümü Âşık Veysel söylemiş: “Hakikat yok hürriyet var bu yolda.”