Gazeteciler ''haklarındaki dinlenme kararını'' sordu

Gazeteci sendika ve derneklerinin oluşturduğu G-9 Gazeteci Örgütleri Platform üyesi bir grup, ''haklarında herhangi bir dinleme kararı'' bulunup bulunmadığını öğrenme amacıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu.

cumhuriyet.com.tr

G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu Dönem Sözcüsü gazeteci Doğan Tılıç, Ankara Adalet Sarayı önünde yaptığı basın açıklamasında, Türkiye'nin, bir ''Dünya Basın Özgürlüğü Günü''ne daha özgürlükler açısından hiç de gurur duyulamayacak bir tabloyla girdiğini öne sürerek, şunları kaydetti: ''Ne yazık ki cezaevinde gazetecilerin olduğu, bir gazeteci hakkında 500 yıl hapis cezaları istenen, gazetecilerin şiddete maruz kaldığı, demokratik bir hak olan greve katılan ATV-SABAH çalışanlarının yasa dışı olarak işten atıldığı, bu süreçte yargı kararlarının patronlar tarafından hiçe sayıldığı, kamu kanalı TRT'nin iktidar yanlısı bir kadrolaşmaya kurban edildiği, Show TV gibi büyük medya kuruluşları dahil kimi yayın organlarında gazetecilerin ücretlerini alamadığı, siyasi iktidarın kendisini eleştiren gazetecileri ve medyayı hasım gibi gördüğü, Başbakanlık binasının ve Genelkurmay'ın akreditasyon uygulamaları ve iptalleri ile bazı meslektaşlarımıza yasaklandığı, yüzlerce gazetecinin işsizlik ve güvencesizlik cenderesinde yaşadığı bir ülkedeyiz.''

İyice yaygınlaşan telefon dinlemelerinin, gazetecilerin kaynaklarıyla iletişimini ''tehlikeli'' işler sınıfına sokarak bütün toplumun iletişim özgürlüğünü yok ettiğini savunan Tılıç, ''Tüm bunlar yaşanırken 'basın özgürlüğü günü'nü 'kutlanacak' değil, gazetecilerin hak ve özgürlük mücadelesini yükseltmeleri gereken bir gün olarak görüyoruz. Bugün, bu nedenle biz gazeteciler savcılığa başvurarak, telefonlarımızın dinlenip dinlenmediğini öğrenmek, halkın haber alma hakkını ne ölçüde yerine getirebileceğimizi bilmek istedik'' dedi.

Dilekçe vererek bilgi isteme hakkının bütün yurttaşlara ait bir hak olduğunu ifade eden Tılıç, vatandaşların, vatandaşlık haklarını kullanarak, telefonlarının dinlenip dinlenmediğini, iletişim haklarının ihlal edilip edilmediğini araştırabileceklerini ve sorgulayabileceklerini belirtti.

Açıklamanın ardından, gazeteciler, ''sabit ve mobil telefonları ile e-posta adresleri hakkında iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, iletişimin tespiti ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin olarak, verilmiş ve infaz edilmiş bir karar ile halen infazı devam eden bir karar bulunup bulunmadığını, herhangi bir tedbir mevcut ise tedbirin nedeni, kapsamı, süresi ve sonucuyla ilgili kendilerine bilgi verilmesi taleplerini'' içeren dilekçeleri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu.