Gazeteciler Cemiyeti'nden açıklama
Gazeteciler Cemiyeti Başkan Nazmi Bilgin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın medya ve köşe yazarları konusundaki değerlendirmeleriyle ilgili, ''Sayın Başbakan'ın bu konudaki olumsuz görüşlerinin devam ediyor olması hem üzücü hem de ülkemizde ifade ve düşünce özgürlüğünün güven içinde sürdürülmesi açısından düşündürücüdür'' dedi.
cumhuriyet.com.trBilgin, Cemiyetin Yönetim Kurulu aylık olağan toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Türkiye üzerinde yıllardır sürdürülen uluslararası baskılardan en önemlisinin, 1915 olaylarını, sözde Ermenilere karşı bir soykırımmış gibi gösterme çabası olduğunu belirtti. Bunun en son örneğinin, dün akşam Amerikan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde, Türkiye aleyhindeki bu tasarının oylanarak kabul edilmesi olduğunu ifade eden Bilgin, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Dünkü oylama bize bir kez daha, Türkiye'nin bu konuya çözüm olması için uluslararası arenada verdiği ödünlerin olumlu bir sonuç getirmediğini göstermiştir. Bu konunun 'taviz' verilerek değil hak arayarak çözülmesinin daha doğru olacağı inancıyla beklentimiz, hükümetin de aynı değerlendirmeyi yapması ve yeni arayışlara girmesidir.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın medya ve köşe yazarlarıyla ilgili değerlendirmelerinin ''kabul edilemez nitelikte'' olduğunu öne süren Bilgin, ''Sayın Başbakan'ın bu konudaki olumsuz görüşlerinin devam ediyor olması ise hem üzücü hem de ülkemizde ifade ve düşünce özgürlüğünün güven içinde sürdürülmesi açısından düşündürücüdür. Mustafa Balbay tam bir yıldır gazeteci olarak tuttuğu notlar yüzünden hapishanede yatmaktadır. Hürriyetinin daha ne kadar kısıtlanacağı da bilinmemektedir'' değerlendirmesinde bulundu.
Yapılması tasarlanan Anayasa değişikliği hazırlıklarının toplumda ''ciddi kaygı ve kuşkular uyandırdığını'' öne süren Bilgin, şunları kaydetti:
''Demokrasinin tam ve uygulanabilir olması için sadece anayasa değişikliği yeterli olamaz. Anayasa değişikliği ile birlikte Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası'nın da değiştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, Anayasa'da yapılacak değişiklik ile 'herkesin hesap vermesi' öngörülürken, parlamenterlerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusu gündeme getirilmemektedir. Cumhuriyet tarihimize kara bir leke olarak yazılacak erkler çatışması bizim kuşağımızdaki insanlar için utanç verici bir sonuç olmuştur. İşte bu nedenle, anayasa değişikliği bir zümre veya grup için yapılamaz. Anayasa değişikliği toplumun tüm katmanlarının mutabakatı ile yapılırsa sonuç alınır.''