'Gazeteci değil örgüt üyesi'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Varşova'da ziyaret ettiği okulda öğrencilerin Türkiye'de tutuklu gazetecileri sorması üzerine ''Hükümet'i devirmeye teşebbüs suçundan yargılanıyor. Dışarıda gazeteci olarak geçiyor ama bunlar şiddet kullanan örgütlerin üyeleri'' dedi.
cumhuriyet.com.trCumhurbaşkanı Abdullah Gül, 2007’deki sıkıntılı Cumhurbaşkanlığı seçiminin arka planında yaşananlara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik dönemin ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu üzerinde baskı kurduğu iddialarına kaynaklık eden belgeyi görmediğini, ancak o dönemin bütün detaylarını bildiğini anlatan Gül, “Demokrasiye yakışmayan çok şey oldu” dedi. Gül, Polonya’ya giderken uçakta bir grup gazeteciye gündemi değerlendirirken, “çocuğun annesi” gibi davranarak sonradan bunları kimsenin yüzüne vurmadığını, geçmişi kurcalamak yerine geleceğe baktığını da bildirdi. Gül, özetle şunları söyledi:
- Daha taze sayılır tarih açısından bu olaylar. Sizler hepiniz de bunları bire bir yaşadınız. Bizler aktör olduk, sizler de bunları takip ettiniz. O dönem demokrasiye yakışmayan çok şey olduğunu hep beraber gördük, ama isim bazında bir şey söylemek istemem. Daha ileride belki bunlar daha yazılır, çizilir. Geriye baktığımızda bunlar inkar edilmeyecek gerçekler. Herkes hayatta, herkes biliyor.
- Tabii ki devleti yönetiyoruz. Onu korumak, devletimizi korumak. O açıdan her şeyi detaylarıyla biliyorum onu söyleyeyim. Nihayetinde hükümetin bir parçasıydım ve hatta bütün güvenlik işleriyle de ilgilenen başbakan yardımcısıydım. Ama hiçbir zaman cumhurbaşkanı olduktan sonra ne kimsenin yüzüne vurmuşumdur, ne ima etmişimdir.
Geçmiş kurcalanmamalı
Ben doğrusu o dönemin bütün detaylarını bilirim, ama bunlara değil, hep geleceğe bakıyorum. Geçmişi çok kurcalamak yerine, şuna önem verdim ve herkese de ‘geçmişte olanların bugün olmasına müsaade etmem’ demişimdir. Türkiye’nin çok önemli büyük meseleleri var. Hep beraber omuzlamamız gereken. Onun için kendi ülkemizi, kendi devletimizi hırpalatmadan, Türkiye’yi daha ileriye taşımak; politikam bu oldu ve hep buna inandım.
Gazeteci değil örgüt üyesi
Varşova’da ziyaret ettiği okulda öğrencilerin Türkiye’de tutuklu gazetecileri sorması üzerine de Gül şunları söyledi: “Arkasında şiddet olmadıkça ifadenin açıklanmasında bir engel yok. Yazabilirsiniz, konuşabilirsiniz, bunları yayınlayabilirsiniz. Bu konuda örgütlenebilirsiniz. Türkiye’de bu nedenle kimse hapse girmez. Eskiden vardı ama bugün yok. 2003-2004 yıllarında bugün ülkeyi yöneten Hükümet’e karşı darbe planları yapıldı ve bunun sivil bağlantıları da olduğu yönünde savcıların eline güçlü dokümanlar geçti. Bu nedenle bazı askeri ve sivil personelin yanı sıra bazı gazeteciler de Hükümet’i devirmeye teşebbüs suçundan yargılanıyor. Yargılama bitmeden kimseyi suçlu ilan edemem. Dışarıda gazeteci olarak geçiyor ama bunlar şiddet kullanan örgütlerin üyeleri. Kendileri de şiddetin içinde bulunuyorlar. Yoksa yazdıklarından dolayı değil.”
Sözlerine açıklık getirdi
Tutuklu gazetecilerle ilgili dünkü sözlerinin farklı yorumlara yol açtığının belirtilmesi üzerine Gül, ''Aslında benim görüşlerim gayet açık biliyorsunuz'' dedi. Sorulan bir soru üzerine, ''Türkiye'de ifade özgürlüğü olmadığı'' görüşünü doğru bulmadığını söylediğini anlatan Gül, şöyle konuştu:
''Bu çerçevede son tutuklanan gazeteciler var. O gün yaptığım açıklamalar geçerlidir. Onu zaten muhafaza ediyorum. Dışarıda da Türkiye'nin imajını gölgeleyen imkan vermiş oldu. O bakımdan bu kaygılarım geçerlidir. Ama dün açıklamadım onu. PKK ve bazı silahlı terör örgütleriyle ilgili içeride olanlar var. Onların hepsi gazeteci olarak sayılıyor ve Türkiye yanlış bir şekilde tanıtılıyor. Bu ayrımı dün yaptım ama detaya girmedim. Onun için yanlış anlamaya gerek yok. Daha önce söylediğim şeyler geçerlidir.
Ama bu tarafıyla da Türkiye'ye haksızlık yapılmaması gerekir. Başka faaliyetler içinde olmuş, terör örgütlerinin silahlı çatışmalarına girmiş. Ama işte gazeteci... Onu dışarıda gazeteci olarak takdim etmek Türkiye'ye haksızlık.''
Cumhurbaşkanı Gül, gazetecilerin uzun süre tutuklu kalmasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine ''Aslında bütün tutuklulukların uzun sürmemesi gerekir. Çünkü tutukluluk uzun sürünce bir nevi cezaya dönüşmüş oluyor'' yanıtını verdi.
Sürecin hızlandırılmanın önemini vurgulayan Gül, ''Belki bunlarla ilgili usul yasalarında değişiklik gerekebilir. Bu ayrı bir mevzu'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, başka bir soru üzerine de Kenan Evren'in ifade vermesini ''Hukukun üstün olduğu bir ülkede yasalar neyi gerektiriyorsa o tabii ki yapılır. Savcılar, yaşından dolayı doğru yapmışlar, kendisini ziyaret etmişler. Dolayısıyla bunların hepsi yasal süreç'' şeklinde değerlendirdi.