Gara: Hayatını kaybeden 13 Türk vatandaşı kimdi ve ne zaman kaçırılmıştı?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyinde Gara bölgesinde PKK'ya yönelik operasyonu sırasında cansız bedenlerine ulaşılan 13 Türk vatandaşının büyük bölümünü, çözüm sürecinin sona ermesinin ardından PKK tarafından alıkonulan kişiler oluşturuyor.

BBC Türkçe

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyinde Gara bölgesindeki operasyon sırasında cansız bedenlerine ulaşılan 13 Türk vatandaşının büyük bölümünü, çözüm sürecinin sona ermesinin ardından PKK tarafından alıkonulan kişiler oluşturuyor.

Şu ana kadar kimliği açıklanan 12 kişinin arasında asker ve polislerin yanı sıra iki de sivil bulunuyor. Ancak, PKK'ya yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı (ANF), 2015'te yayımladığı bir haberde bu iki kişinin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensupları olduğunu öne sürmüştü.

Kimliği tespit edilenlerin neredeyse tamamını Temmuz 2015 ile Eylül 2016 arasındaki dönemde PKK tarafından alıkonulan kişiler oluşturuyor.

Bu dönem aynı zamanda Türkiye ile PKK arasında yürütülen çözüm sürecinin de sona ermeye başladığı zamana denk geliyor.

Bu dönemde kaçırılan kişilerin serbest bırakılmasıyla ilgili 2018 yılında İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından yapılmış bazı girişimler bulunuyor. Ancak yapılan girişimler sonuçsuz kaldı.

HAZİRAN 2018'DE MESAJLARI YAYIMLANDI

ANF; 7 Haziran 2018'de Astsubay Semih Özbey, Polis memuru Sedat Yabalak, Er Sedat Sorgun, Müslüm Altuntaş, Adil Kavaklı, Süleyman Sungur ve Uzman Çavuşlar Hüseyin Sarı, Ümit Gıcır ve Mevlüt Kahveci'nin sesli ve görüntülü mesajlarını yayımlamıştı.

Bu isimlerin tamamının Gara'da cansız bedenine ulaşıldı.

Görüntülü mesajların yayımlanmasından kısa bir süre sonra aileleri, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ile birlikte Diyarbakır'da bir basın toplantısı düzenleyerek, çocuklarının serbest bırakılmasını istemişti.

Türkdoğan o dönem, kaçırılan asker ve polislerin durumunu görüşmek üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'dan randevu talep ettiklerini ancak olumlu geri dönüş alamadıklarını öne sürdü.

BBC

Gazeteci Saygı Öztürk, 2019 yılında Sözcü gazetesindeki köşesinde Astsubay Özbey'in yazdığı bir mektubu paylaştı.

Öztürk'ün köşe yazısına göre, Özbey ailesine yazdığı mektupta halen sağ olduğunu belirtip, "Sesimizi artık birileri duysun diye yazıyorum. Burada bize mektup yazma imkanı yıllar sonra çok geç olsa da verildi... Sakın üzülmeyin, umudunuzu kaybetmeyin, hep taze tutup, koruyun. Dışarıda hayat normal seyrinde devam ediyor, bunun farkında ve bilincindeyim. Ben buradayım diye kendinizi hayattan ve olaylardan soyutlamayın, uzak tutmayın, hayatın normal akışına ve seyrine uyun istiyorum" dedi.

Özbey'in ailesi daha sonra Diyarbakır'da Halkların Demokratik Partisi (HDP) binası önünde düzenlenen oturma eylemine katıldı.

Gara'da yaşamını yitirdiği açıklanan Er Sedat Sorgun, Adil Kavaklı, Vedat Kaya, Müslüm Altıntaş ile Polis Memurları Vedat Kaya ve Sedat Yabalak'ın aileleri de çocuklarının serbest bırakılması talebiyle oturma eylemlerinde yer aldı.

ÇÖZÜM SÜRECİ SONRASI KAÇIRMA EYLEMLERİ

Çözüm sürecinin sekteye uğramasının ardından 2015 yazı ile 2016 sonbaharı arasında PKK'nın güvenlik güçleri ve kamu görevlilerine yönelik kaçırma eylemlerinin yoğunlaştığı görülüyor.

Gara'da yaşamını yitirdiği açıklanan Polis Memuru Vedat Kaya, bu dönemde ilk kaçırılan isimler arasında yer alıyor. Kaya, 24 Temmuz 2015'te Diyarbakır-Bingöl karayolunda kaçırıldı.

33 yaşındaki Kaya'nın adının açıklanmasının ardından bazı sosyal medya hesaplarında 2016'da Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden ihraç edildiği yönünde bazı iddialar ortaya atıldı. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü, yaptığı yazılı açıklamayla bu iddiaları reddederek, Kaya'nın memuriyet haklarının bugüne kadar kesintisiz devam ettiği ifade edildi.

Bir diğer polis memuru Yabalak'ın da Kaya'dan dört gün sonra yine benzer bir noktada akraba ziyaretinin ardından görev yerine dönerken kaçırıldığı açıklandı.

Evli ve üç çocuğu olan Yabalak, bugün Mersin'de düzenlenen cenaze töreniyle toprağa verildi. Babası Kadir Yabalak, oğlunun vefat haberini aldıktan sonra yaptığı açıklamada, "Çok ağır bir fatura ödüyoruz. Hayalim bugün bitti" dedi.

Diyarbakır-Lice karayolunda Ağustos 2015'te kaçırılan Hava Savunma Uzman Çavuş Hüseyin Sarı ile Erler Sedat Sorgun ve Süleyman Sungur da Gara'da yaşamını yitirdiği açıklanan isimler arasında yer alıyor.

Sarı'nın düğünü için memleketi Kahramanmaraş'a otobüsle seyahat ederken kaçırıldığı bildirildi. 32 yaşındaki Sarı, Kahramanmaraş'ta toprağa verildi.

Aile ziyaretinden dönerken kaçırılan 35 yaşındaki Er Sorgun için Erzurum'da, 27 yaşındaki Sungur için Bingöl'de cenaze töreni düzenlendi.

18 Eylül 2015'te Tunceli-Erzincan karayolunda kaçırılan Astsubay Özbey de Malatya'da toprağa verildi. Annesi Sabiye Özbey, oğlunun seyir halindeki aracının durdurularak kaçırıldığını söylemişti.

Gara'da cansız bedenine ulaşılan isimlerden Erler Müslüm Altıntaş ve Adil Kavaklı da 2 Ekim 2015'te Tunceli-Pülümür karayolunda; uzman çavuşlar Ümit Gıcır ve Mevlüt Kahveci de 21 Eylül 2016'da Hakkari'de kaçırıldı.

31 yaşındaki Kahveci için Eskişehir'de, Gıcır için de Balıkesir'de cenaze töreni düzenlendi.

İKİ KİŞİ HAKKINDA FAZLA BİLGİ YOK

Yapılan resmi açıklamalarda, Gara'da Muhammet Sahil Kanca ve Aydın Köse adında iki sivilin de yaşamını yitirdiği belirtildi.

Ancak bu kişilerin ne zaman kaçırıldığına dair herhangi bir bilgi bulunmuyor.

35 yaşında olduğu belirtilen Köse, Adıyaman'da; 38 yaşındaki Kanca da Samsun'da düzenlenen cenaze törenleriyle toprağa verildi.

ANF ajansı, 2015'te yayımladığı bir haberde, Kanca ve Köse'nin MİT mensupları olduğunu ve bu isimlerle röportaj talebinin ise PKK tarafından kabul edilmediğini iddia etmişti.

Türkiye, cesetlerine ulaşılan 13 kişinin PKK tarafından öldürüldüğünü söylüyor. ANF'de yayımlanan PKK açıklamasında ise bu kişilerin Türk ordusunun düzenlediği hava operasyonu sırasında öldürüldüğü öne sürülüyor.