Galatasaray'daki krizin perde arkası (25.07.2015)

Galatasaray’da futbol şubesinden sorumlu yönetici Cüneyt Tanman, gazete röportajıyla istifa ettiğini açıkladı.

TURAN YÜCEL

Nisan ayında Cüneyt Tanman Point Otel’e gelip de Dursun Özbek’in özel görüşmelerini yaptığı odaya girdiğinde orada bulunan 4 kişiden biriydim. Cüneyt’i 1988 yılından itibaren tanıyorum. Derwall döneminde o Galatasaray’ın kaptanı, ben de gazeteciliğe yeni başlamış bir muhabirdim. 2 yıl deplasmanlar, kamplar, idmanlar hep beraber olduk. Kamplarda gece yarılarına kadar Derwall, Denizli, Erhan Önal, Cüneyt, ben çokça vakit geçirmişliğimiz var.

İşte o diyaloglar

O günlerde Özbek, yönetimi için liste yapmaya çalışıyor ama bir kısım arkadaşlarının kendisini yanlış yönlendirmeleri neticesinde listesine girmeye kimseyi ikna edemiyordu. Tam bir panik havası vardı. Cüneyt bu sebeple ve Abdurrahim Albayrak’tan sonra futbola kim bakacak sorusunun net cevabı olduğundan çok önemliydi. Özbek’in yöneticilik teklifine “Ben orada bir şeyler yapacaksam, yetkili olacaksam kabul edebilirim. Daha önce profesyonel olarak görev aldım ama rahat çalışamadım. Yine aynı şey olmasını istemem” dedi. Görüşme başladıktan 5 dakika sonra Özbek “Benim acil bir randevum var, vekaletim Turan’da” diyerek çıktı. Cüneyt’i yönetici olmaya ikna ettik. Sonrasında üst kata yemek yemeye çıktık. Cüneyt bana “Sen de varsın listede değil mi?” diye sordu. “Ne alakası var. Beni ne zaman listede gördün. Ben olmadım, olmayacağım da” deyince bana “Sen olmadığın bir listeye bizi niye sokuyorsun” dedi. Gülüştük..

İşaret fişeği!

Cüneyt Tanman, Galatasaray’da saygın ve seçimlerde önemli bir isim olarak öne çıktı. Cüneyt’in Dursun Özbek’in yönetim kurulu listesine girmesinden sonra Özbek’in seçimdeki rakiplerinin şansı azaldı ve sonrasında teklif götürülen isimler tereddüt etmeden yöneticilik teklifini kabul etti. 23 Mayıs’ta yapılan seçim günü Cüneyt Tanman’ın lise kapısında karşılayıp elini sıktığı birçok isim gönül rahatlığı ile gelip oyunu Özbek’e attı.

Cüneyt’in süreç içinde ne rahatsızlıklar yaşadığını, ne sıkıntılar çektiğini tahmin ediyorum. Bugün Cüneyt gibi Galatasaray’ın son 30 yılında efsane olmuş, beyefendiliği ile bilinen saygın bir ismin daha göreve geldikten 2 ay sonra sorumlu olduğu görevi bırakması çok ama çok önemli bir olaydır. Bu yakın gelecekte olacakların bir işaret fişeğidir. Cüneyt bu kararı almadan çok düşünmüş ve zor da olsa bu kararı almıştır. Ama sanırım bu çıkışı ile Özbek’in “parayı ben veriyorum düdüğü ben çalarım” yaklaşımının “top benim takımı ben kurarım” mottosunun Galatasaray’a ve kendisine zarar vereceğini görmüş, camiayı uyarmak istemiştir.

Hamzaoğlu da bunalır

Görünen o ki şu anda Galatasaray Dursun Özbek ve kardeşi Mehmet Özbek ikilisi tarafından yanında onlara koşulsuz uyan Genel Sekreter Fatih İşbecer tarafından idare edilmektedir. Galatasaray’ın seçimle değil ama atama ile tüm futbol takımını emanet ettiği Mehmet Özbek hakkında internette tüm arama motorlarına baktım, en küçük bir bilgiye rastlamadım. Bu konunun uzmanları bana böylesi durumların muhtemelen özel olarak sanal ortamda o isimle ilgili sildirme talebiyle ortaya çıkabileceğini söylediler. Bu gidiş hayra alamet değil, yakın zamanda idari menejer Cenk Ergün ve teknik direktör Hamza Hamzaoğlu’nun da bunalıp Cüneyt’in yaptığına benzer çıkışlar yapabileceğini tahmin etmek pek zor değil.. Umarım yanılırım.. Ama “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” derler...