"G-20'nin döviz kuru politikasında eşgüdüme ihtiyacı var"

Güney Kore Devlet Başkanı Lee Myung-bak, gelecek ay Güney Kore'de yapılacak G-20 zirvesine katılacak ülkelerin görüşmesi gerektiği konular arasında döviz kuru politikasının da bulunacağını söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Devlet Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Lee, ''Dünya eşgüdüm içinde olmalı ve bu kapsamda (ülkelerin) Seul'de G-20 zirvesinde döviz kuru dahil beklemede kalan farklı konular üzerinde uluslararası eşgüdümü değerlendirmeye ihtiyaç bulunuyor'' dedi. Lee, 11-12 Kasım'da Seul'de düzenlenecek G-20 zirvesine başkanlık edecek.

Japonya Maliye Bakanı Yardımcısı Fumihiko Igarashi de ticarette diğer ülkelerde daha rekabetçi olmak için yenin değerini düşürmeyeceklerini ve para birimine müdahalenin aşırı hareketlenmeleri engellemeyi amaçladığını söyledi. Igarashi, ''Ulusal çıkarlar için devalüasyon yarışıyla uğraşma eğiliminde değiliz. Aşırı oynaklık durumunda yumuşak operasyonlar yapabiliriz'' dedi.

ABD doları bugün Tokyo'daki işlemlerde 82,25 yene kadar düşerek 15 yılın en düşük seviyesine geriledi. Japonya, yenin değerlenmesini engellemek için 2004 yılından bu yana ilk defa 15 Eylül'de piyasaya müdahale ederek, 2 trilyondan fazla (24 milyar dolar) yen sattı. Güney Kore'nin ise para birimi wonun düşüşünü durdurmak için geçen iki haftada 11 milyar dolar satın aldığı tahmin ediliyor.

Japonya Başbakanı Naoto Kan da sert kur hareketlerine karşılık kararlı adım atmaya hazır olduklarını, ancak döviz kuru konusunda G-7'deki ortaklarıyla işbirliği yapacaklarını söyledi. G-7 ülkeleri maliye bakanlarının yarın Washington'da yapılacak toplantısında döviz kurları konusunu değerlendirmesi bekleniyor.

Japonya'nın yen satışı Çin, Brezilya, Tayvan ve Güney Kore'nin para birimlerinin değer kazanmasını önleme adımları atmasından sonra geldi. Güney Kore ve Brezilya'nın para birimlerinin değerlenmesini sınırlandırmak amacıyla piyasaya müdahale ya da sermaye akışını engelleyecek adımlar atması ''döviz kuru savaşları'' korkusunu ortaya çıkardı.
Japonya, Güney Kore ve Tayvan'da Eylül ayında döviz rezervleri piyasa müdahaleleri sonucu rekor seviyelere yükseldi.

IMF ve dünya bankası

Batılı liderler, gelişmekte olan ekonomilerin ihracatını desteklemek için para birimlerinin değerini düşürmesi çabalarının, küresel ekonomide kırılgan toparlanmaya zarar verebileceği endişesi taşıyorlar. IMF Baş Ekonomisti Olivier Blanchard yaptığı açıklamada, ''Önemli ülkeler arasında döviz kuru savaşları küresel ekonomideki toparlanmayı tehlikeye atabilir'' dedi.

Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, gelişmekte olan ekonomilerin, para birimlerinin değerini ve varlık fiyatlarını artırabilecek fon akışını kontrol altına alacak adımları düşünmesi gerektiğini söyledi. Para birimlerinin değerini düşürmek için piyasala müdahale eden Japonya ve diğer ülkeleri eleştirmekten kaçınan Zoellick, ''Onları ne onaylıyorum ne de eleştiriyorum'' diye konuştu.

Zoellick'in aksine IMF Başkan Yardımcısı Naoyuki Shinohara bu tür adımların ''sakıncalı'' olduğunu söyledi. Güçlü büyümeye sahip ülkelere fon akışının doğal ve memnuniyet verici olduğunu ve politika yapıcıların, bu fon akışlarını engellememesi ya da özel kur hedeflerini savunmak için müdahaleyİ kullanması gerektiğini ifade eden Shinohara, ''Bazen, piyasada oynak hareketlenmeler olduğunda müdahale gözardı edilemez. Ancak bir ülkenin kurları belirli seviyede tutmak için sürekli olarak müdahalesi tamamen sakıncalı'' dedi.

IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn dün, rekabet ve ihracatı desteklemek için döviz kurlarını politik silah olarak kullanmanın küresel ekonomideki toparlanma için çok ciddi risk yaratacağı uyarısında bulunmuştu.

Çin Başbakanı Ven Ciabao, para birimi yuanın değerinin hızla yükselmesinin Çin ekonomisine zarar vereceğini belirterek, ''Yuan istikrarlı olmazsa bu Çin ve dünyada felakete yol açar. Bazılarının söylediği gibi yuanın değerini yüzde 20 ile yüzde 40 artırırsak, fabrikalarımızın çoğu kapanacak ve toplumda kargaşa çıkacak'' demişti.