Futbolda iyi bir polisiye için her şey var

Arild Stavrum, Beşiktaş’ta oynadığı tek sezonda tribünleri futboluyla pek memnun edemese de farklı kişiliğiyle sevilmiş, okuma-yazmaya ilgisini belli etmişti. 2002’de İletişim Yayınları’ndan çıkan Dünya Kupası kitabına bir bölüm bile yazmıştı. Futbolu bıraktıktan sonra kendini iyice edebiyata verdi. Futbol soslu polisiyeler kaleme alan Stavrum yazma serüvenini anlattı.

Alp Ulagay/Cumhuriyet

Babam Norveççe öğretmeniydi ve daima çok kitap olurdu evimizde. Ben de çok küçük yaşta kitap okumaya başladım. Dünyaca ünlü sağır ve kör pedagog, aktivist Helen Keller’ın hikayesi ilk önemli okuma deneyimiydi benim için. Helen Keller’ın kim olduğunu bilmiyordum ama rafta görüp okumaya başladım, bitirene kadar da bırakamadım. Ve ilk kez bir kitap bende böyle bir etki bıraktı.

Her şeyi okurdum… Mesela çizgi romanlar. Futbol kitapları ve çok farklı türleri de okurdum. Çok küçükken ünlü Norveçli yazar Henrik Ibsen’in kitaplarını da okudum. Harika bir deneyimdi. Norveç’te profesyonel futbolculuğumun ilk yıllarında üniversitede siyaset bilimi ve Kuzey dilleri ama en çok da Norveç dili üzerine eğitim aldım.

Öğrencilikten sonra futbolculuk döneminde gazetelere yazdım. Bir Norveç gazetesinde köşem vardı. Bazı dergilere de çoğunluğu futbol üzerine olmakla birlikte farklı konularda da yazdım.

İlk öykümü yazdığımda o zamanki takımımla bir uçak yolculuğunda havayolunun dergisindeki kısa hikâyeyi okuyordum. Çok kötüydü. “Bir saatte daha iyisini yazabilirim” dedim. Arkadaşlarım “tabii tabii” diye dalga geçti. Ben de kusma torbasının üzerine yazdım hikâyemi. Sonra da o havayolu dergisine yolladım ve yayınlandı! Galiba o zaman bir yeteneğim olduğunu anladım. Bundan sonra daha fazla yazmaya başladım ve ilk romanımı yazmaya koyuldum.

İlk romanı yazmadan önce hiçbir ders veya kurs almadım. Belki de bu sebepten ilk romanımı bitirmem çok uzun sürdü. Şimdi daha tecrübeli olarak başta yaptığım hataları görebiliyorum. Çünkü o zaman sadece yazdım. Belki başlamadan tavsiye almalıydım. Sonra editörler baktılar ve romanı nasıl kurmam gerektiği üzerine tavsiyeler verdiler. Ondan sonrası çok daha kolay oldu…

İlk kitabım 31 år på gress (Sahada 31 Yıl) sadece Norveç’te yayınlandı. Tüm hayatını futbol oynayarak geçiren bir oyuncu üzerineydi. Hayatta çok da yetenekli değil. Sorunları var ve bu sorunlar futbolunu da etkiliyor. İnsanlara futbolcuların nasıl bir hafta iyi, bir hafta kötü oynayabileceğini göstermek istedim. Çünkü genel kanaat şu: “Futbolcular çok iyi para kazanıyor. Niye kötü oynuyor?” Sevgilisiyle ayrılmış olabilir, bir yakını ölmüş olabilir, kötü oynamasına yol açan bir sürü şey gelebilir başına… Ben de bunun hakkında yazdım. 

Bence soyunma odası çok ilginç. Çünkü soyunma odasında çok farklı karakterler var. Farklı şeyler hakkında konuşuyorlar. Beşiktaş veya herhangi bir takımın soyunma odasında ortak olan tek nokta oyuncuların kalitesi olabilir. Bunun dışında akıllı veya aptal, eğitimli ve eğitimsiz olabilirler. Nijerya’dan, Brezilya’dan, Norveç’ten gelmiş olabilirler. Çok farklı kişiler olduğu için de ilginç konuşmalar olur. Bu farklar yüzünden soyunma odasında gerilim doğabilir. Gerçekten bu ortamdan çok şey öğrendim.

Son romanım Exposed At The Back bir polisiye. Futbol ve suç dünyası bir araya geliyor. Futbolda bir polisiye yazmak için çok imkan var. Çünkü genç insanlar, çok para kazanıyorlar, güzel kadınlar, çevrelerinde onlara ulaşmak isteyenler var. Özellikle de futbolcu menajerlerini bir polisiye malzemesi yapacak bir sürü şey var. Tüm bunlar bir futbol polisiyesi için iyi bir arka plan sağlıyor. Ayrıca ben polisiye hikâyeleri de, futbolu da hep sevdim ve ikisini mümkün olduğunca bir araya getirmek istedim. 

İki çocuk kitabı yazdım. Onlar da futbol üzerine. Zaten futbol bütün kitaplarımın bir parçası oldu bugüne kadar. Daha ileri yaşta okuyanlar da var ama 9 ila 13 yaş grubundaki çocuklar için yazdım. Üçüncüyü de henüz bitirdim. Bu ay içinde Norveç’te yayınlanacak.

Şimdi büyükler için yeni bir roman yazmaya hazırlanıyorum. Tabii çok zaman alacak. Ama öncesinde çok araştırma yapmam lazım. En iyi ihtimalle gelecek yıl baharda yayınlanacak. Ayrıca Oslo’da bir spor lisesinde futbol ve sosyal bilgiler dersleri veriyorum. Bir süredir TV yorumculuğu yapmıyorum. O işten sıkıldım.

 

Stavrum’un futbolculuk kariyeri

Arild Stravrum Norveç’te, Brann, Molde, Stabæk, İsveç’te Helsingborg, İskoçya’da Aberdeen forması giydi. 1998’de İsveç gol kralı oldu. 2001-02’de Beşiktaş.’ta oynadı, 18 maçta 5 gol attı. Molde ve Mainz’da oynayıp 2005’te futbolu bıraktı. 2010’a kadar bir süre antrenörlük yaptı.