Fular da 'suç delili' sayıldı!
Gezi direnişine katıldıkları gerekçesiyle evleri basılan 56 kişi hakkında iddianame hazırlandı. Savcı bir kişinin boynundaki fuları suç sayarken, sanıkların gaz maskesi ve bareti polisle çatışmaya geldikleri için kullandıklarını ileri sürdü.
cumhuriyet.com.tr
İddianamede, sanıklardan üçünün protesto gösterisini beklerken çekilen fotoğrafları delil sayıldı. Savcı gaz maskesi ve bareti, “polisle çatışma hazırlığı” olarak tanımladı.
Terörle Mücadele Kanunu’yla (TMK) yetkili savcılık, örgüt suçlamasına ilişkin delil bulamayarak dosyayı iki kez iade etmişti. Dosya bu kez TMK’yla yetkili savcılığa geri gönderilmedi ve hazırlanan iddianame kabul edildi.
İddianame 'Balyoz' Savcısı'ndan
İddianame, Hrant Dink’in öldürülmesi soruşturmasını yürüten, “Balyoz” davasında “koordinatör savcı” olarak görevlendirilen ancak daha sonra özel yetkileri alınarak İstanbul’daki Çağlayan Adliyesi’ne atanan ve bir dönem “görevi kötüye kullanma, suç delillerini gizleme” suçlamasıyla yargılanan Selim Berna Altay tarafından hazırlandı.
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede 56 sanığın “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama”, “dağılma sırasında silah ya da araçlarla mukavemet etme”, “dağıtma sırasında cebir şiddet veya tehditle mukavemette bulunma”, “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma” suçlarından cezalandırılmaları istendi. Savcı iddianamede ilginç bir ifadeye imza atarak sanıkların çoğuna “hükümet kuvvetleri tarafından zorla dağıtılma” suçlaması yöneltti.
Savcı niyet okudu: Yüzünü kapatacaktı
Suç tarihinin 30 Haziran 2013 ve öncesi olarak yer aldığı iddianamede, farklı tarihlerde Taksim, Gezi Parkı, İstiklal Caddesi ve sokakları ile Sancaktepe’de yapılan pek çok protesto gösterisine yer verildi.
Akşam hava kararana kadar yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşleri suç teşkil etmezken, iddianamede saatleri belirtilmediği halde tüm eylemler için “korsan” ifadesi kullanıldı.
Sanıkların çoğu belirtilen suçları bizzat işlemekle değil, bu eylemlerde bulundukları iddia edilen gruplarla birlikte hareket etmekten ötürü suçlandı. Niyet okuması da yapan savcı, bazı sanıklara “polise atmak amacıyla elinde taş bulundurduğu tespit edilmiştir” suçlamasını yöneltti, kamera kayıtları bulunmasına karşın bu sanıkların taş atıp atmadıklarını belirtmedi.
Boynunda kırmızı bir fular bulunan sanığın “eylem sırasında tanınmamak için yüzünü kapatacağını” ileri sürerek oluşmayan suçu tahmin eden savcı, gaz maskesi ve baret kullanımını da “polisle çatışmaya hazırlıklı gelmek” olarak değerlendirdi. Sanıkların bu malzemeleri gazdan etkilenmemek, yaralanmamak ve kimliğini gizlemek amacıyla da kullandıkları iddia edildi.
İddianamede birçok kişi yalnızca eyleme katılıp “Her yer Taksim her yer direniş”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “İşkence yapmak şerefsizliktir”, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek”, “Ethem’in katili AKP’nin polisi”, “Diren Lice seninleyiz” sloganları attıkları için suçlandı. İddianamede Ahmet Paket, Cihat Parıltı, Okan Çevik’in suç delili olarak sadece kitle içinde beklerken çekilen fotoğrafları gösterildi.
Sanıklar çağrı üzerine savcılığa giderek ifade verirken, baskınlarda gözaltına alınan iki kişinin evinde dolu tabanca fişeği ile tabanca ve şarjör çıktığı iddia edildi.
Davanın ilk duruşması 22 Nisan 2014 tarihinde İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. (soL)