FT'den Türk Lirası'na uyarı
Financial Times'in yayınladığı makalede faizleri düşüren Türkiye ile faizleri artıran Macaristan karşılaştırılırken, Liranın "Türkiye'nin zayıf döviz kurunun, enflasyona yardımcı olmadığı, önümüzdeki aylarda daha güçsüz bir Liranın enflasyonu yurakıya çekebileceği" yorumu yapıldı.
cumhuriyet.com.trEkonomi gazetesi Financial Times, Barclays Capital'ın Yükselen Avrupa Araştırma Bölümü Başkanı Christian Keller'in imzasını taşıyan, "Türkiye, Macaristan'a Karşı" başlıklı bir makaleye yer verdi. İki ülkenin Merkez Bankaları'nın farklı politikalarının karşılaştırıldığı makalede beklendiği gibi Türkiye ve Macaristan'ın merkez bankalarının, Salı günü politika faizlerini değiştirmediklerine dikkat çekildikten sonra "Ancak aralarındaki benzerlikler o kadar" denildi.
Türkiye ile Macaristan arasında bir karşılaştırma yapıldığında EEMEA bölgesindeki (Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesi) "makroekonomik zıtlıkların ve merkez bankalarının farklı politika yanıtlarının belki en çarpıcı örneğinin" ortaya çıktığı belirtildi.
Christian Keller, iki ülkeye ilişkin tablolarla desteklediği makalesinde Macaristan'ın bölgenin en zayıf ekonomik toparlamayı gösteren ülkelerden biri iken Türkiye'nin bu yılın ilk yarasında "dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında bulunduğunu, GSYH'nın halen kriz öncesi düzeyinin iyice üstünde olduğunu" vurguladıktan sonra şöyle devam etti:
"Üretimdeki büyümeyi, kredinin körüklediği ve 2011 yılında GSYH'nın yüzde 10'una yaklaşan büyük bir cari açığı yaratan tüketim sürüklüyor. Enflasyon çok oynak oldu ancak son dönemde enflasyon sürekli hedefin üstünde seyrediyor gibi."
Türkiye'de mortgage piyasalarının az gelişmiş olmasından dolayı hane halkının sınırlı bir borç yükünün olduğuna dikkat çeken Keller, Türkiye'nin mali sürdürülebilirliğinin güçlü, kamu borcunun GSYH'a oranı ise, Macaristan'ınkinin yarısı kadar iken hükümetin, lira borçlanma faizlerini, nominal GSYH büyüme oranının altında tutabildiğine de işaret etti.
Macaristan'da ise iç talebinin çok zayıf olmayı sürdürdüğü, ailelerin büyük mortgage borçlarının bulunduğu, kamu borcu oranının da GSYH'nın yüzde 80'ına çıktığı vurgulandı.
Makalede iki ülkenin bu farklı profilleri dikkate alınarak, merkez bankalarının neden faiz oranlarını değiştirmediklerinin ilk başta çok açık olmayabileceği de belirtilirken Macaristan, yüzde 3 ile bölgenin en yüksek reel faizlerine sahip iken Türkiye'de reel politika faizinin aylarca sıfır ile negatif arasında gidip gelirken Merkez Bankası'nın, daha yüksek zorunlu karşılıklar ve diğer bazı önlemlerle kredideki büyümeyi yavaşlatmaya çalıştığı kaydedildi.
Bunun ardından iki ülkedeki döviz kurları üzerinde de duran Keller, Macar para biriminin son bir yılda Euroya karşı oldukça istikrarlı olduğunu ancak TC Merkez Bankası'nın "Türkiye'nin büyüyen dış dengesizliklerini gidermeyi amaçladığı için politika faiz indirimleriyle aslında bilinçli olarak Lirayı zayıflattığı"nı yazdı.
Christan Keller, "Bundan sonra ne olacak" sorusuna da yanıt aradığı makalesinde Macaristan Merkez Bankası'nın zor bir görevle karşı karşıya bulunduğunu belirterek, "Ancak TC Merkez Bankası da meydan okumalarıyla karşı karşıya ve Liranın, istediğinden fazla zayıfladığı gibi görünüyor. Merkez Bankası'nın son açıklaması da, liranın değer kaybındaki hıza ilişkin artan kaygıyı açıkça yansıtıyor" yorumunu da yaptı.
Türkiye'de Liranın daha ne kadar değer kaybedeceği konusunda emin olmayan yerel yatırımcıların daha da ihtiyatlı hale geldiğine işaret edildiği makalede, "Bu, Merkez Bankası'nın görmezlikten gelemeyeceği bir gelişmedir. Ayrıca, daha zayıf lira, önümüzdeki aylarda enflasyonu daha yukarıya çekecek. Bu da, şimdiye kadar göreli olarak iyi bir davranış gösteren enflasyon beklentilerini olumsuz etkileyebilir" değerlendirmesine de yer verildi.