Friglerin kalbine yolculuk

Filmlere mekan olmuş bir yer. Frig, Roma, Bizans ve Selçuklu başta olmak üzere birçok medeniyetin izlerini taşıyor. Hem doğa, hem de çok etkileyici bir tarihle başbaşa kalabilmenin tadını çıkarabileceğiniz bir yer Frig Vadisi.

Şehriban Kıraç

Fotoğraf: Çağrı Selek

Hem tarihte hem doğada bir yolculuğa çıkmak ister misiniz diye sorulsa hiç düşünmeden Frig Vadisi diyebilirim. Kilometrelerce yolda kendinizi bir tarihçi bir doğa yürüyüşçüsü gibi hissedebiliyorsunuz. 

Bozkırın romantik ve duygusal halkı Frigler aynı zamanda Anadolu'nun gerçek ahşap ve metal sanatçıları, hatta ilk müzisyenleri olarak tanınıyorlar. Bu kadim halk, Doğu Medeniyetinin Batıya ulaşmasında da köprü rolü üstlenmişler. Toprağın ve su bolluğunun ana tanrıçanın doğurganlığıyla buluştuğu aşkın ve bereketin coğrafyası Frigyayı birlikte keşfedelim. Buranın büyülü bir yer olduğunu duymuştuk ama doğanın renkleri, tarihi eserlerle birleşince babmbaşka bir zamandaymış gibi hissediyorsunuz. Frig Vadisi kocaman bir tarih barındırıyor. Nice kralların yaşadığı bu vadide yüzlerce mezar, anıt, kilise ve şapel bulunduğu gibi insanlığın yaşam kültürüne dair izler de yer alıyor.

3 BİN YIL ÖNCESİ 

Frig Vadisi, Eskişehir - Kütahya - Afyon arasında kalan, bundan 3 bin yıl önce Frigyalıların kayalara evler, kaleler, anıtlar oyularak kurduğu, kocaman bir medeniyet ve etkileyici bir coğrafya. Özellikle Afyonkarahisar'daki tarihi Frig Vadisi'nde bulunan Ayazini köyünün kayadan oyma mezarları ve şapelleri tarih tutkunları için önemli bir rota. Köyde irili ufaklı yaklaşık 300 mağara ile 35 kilise ve şapel bulunuyor. Sahip olduğu tarihi eserleriyle Ayazini köyü adeta 'mağara cenneti' gibi. Friglere ait kültürü vadi boyunca bütün kayalıklarda görebiliyorsunuz. Kayalara yaklaştıkça kayalardaki oyuklar ve sanatsal kabartmalar göze çarpıyor. 

Şehriban Kıraç, Frig Vadisi izlenimlerini Cumhuriyet Pazar Eki için yazdı.

BALON TURLARI BAŞLIYOR

Afyonkarahisar Valiliği Tanıtım Ofisi Koordinatörü İbrahim Okumuş, Fotoğrafçı Çağrı Selek, NG Afyon Oteli Genel Müdürü Mustafa Acar ve bir grup gazeteciyle Firig Vadisinde hızlı bir tur düzenledik. Ama Frig Vadisi öyle bir güne sığdırılacak yerlerden değil. Afyonkarahisar Valiliği’nin "Frigya'nın kalbi" olarak da nitelendirilen Ayazini köyü kırsalı ve yerleşim yeri içerisinde süren çalışmalarla bölgenin ve buradaki mağaraların, turizme kazandırılması hedefleniyor. Bölgenin turizme kazandırılması için şimdiye kadar 10 milyon TL harcanmış. Mayıs ayından itibaren de bölge turizme açılacak. Hatta haziran ayından itibaren Kapadokya’daki gibi burada da balon turları başlayacak. Köyde şu dönemde hummalı bir çalışma var. Otel, restaurant, sanat evi gibi yerlerin açılması da gündemde.  

EN UZUN YÜRÜYÜŞ ROTALARINDAN

Türkiye’nin en uzun yürüyüş yolu rotalarından biri olan Frig Yolu’nda yürürken oluşumu yüzyıllar sürmüş Seydiler’de peri bacalarını, Frig ve daha sonra Bizans döneminde kullanılan Kırkinler mağarasını, Selimiye mezar odalarını, İbrahim inlerini, Friglerden beri yerleşim yeri olarak bilinen Ayazininde Roma ve Bizans döneminden kalma Ayazini Oyma Kiliseyi, Avdalaz Kalesini görebilirsiniz. Kutsal olarak kabul edilen Göynüş Vadisi içerisinde Aslantaş, Yılantaş adıyla bilinen 2 mezar odası, Maltaş olarak adlandırılan Kübele açık hava tapınağı ve vadi boyunca kayalara oyulmuş olarak yapılan onlarca Frig kaya mezarları ve anıtlarını adeta tarihe bir yolculuk yapıyormuşcasına geçebiliyorsunuz. Az ileride Demirli Kalesini, Aslankaya  Anıtını, Arog filminin çekildiği Memeç Kayalıklarını, flamingoların göç yolları üzerindeki Emre Gölü’nü ve daha birçok tarih kokan doğal güzellikleri keşfedeceksiniz. Hatta Emre Gölü’nü ilk gördüğümde bir an Hasankef’te sular altında kalan tarih gözümde canlandı.

  

KRAL YOLU’NDAN GEÇİN

Emre Gölü’ne giderken 3 bin yıllık Antikyol’dan (Kral Yolu) geçiyorsunuz.  Antikyol, Frigler döneminde kullanılan ve zamanla at arabalarının tekerlek izleriyle aşınmış o döneme ait önemli bir kalıntı. Burası aynı zamanda Friglerlerin en önemli ticaret yollarından biri olarak biliniyor. Bu yolda kendinizi adeta tarihte bir yolculuğa çıkmış gibi hissediyorsunuz.  

Vadi boyunca gezerken bir taraftan tarihi mezarlar, kiliseler, peribacaları oyma şapeller dizilirken bir taraftan da haşhaş tarlalarının rengarenk güzelliğine şahitlik ediyorsunuz. Hatta Afyon şehrinin ismi de bu bitkiden elde edilen  özsu anlamında ki “Opium” kelimesinin “Afion” olarak söylenmesinden geldiği ifade ediliyor.