Flört ‘Bambaşka’

Iron Maiden’in Eddie’si varsa, Flört’ün de Rasta Baba’sı var.

cumhuriyet.com.tr

Mamafih bizimki biraz hayırsız. Gençliğinde şöyle bir kafayı çıkarmış, kendisini dosta düşmana sevdirmiş, ardından sırra kadem basmıştı. Pek özletmişti; nihayet yıllar sonra geldi, topluluğun yedinci albümü “Bambaşka”da keyfinin yerinde olduğunu göstererek bizi rahatlattı. Birisi Orhan Veli satırlarından alınan, diğerleri dört azanın da ayrı ayrı imzaladığı toplam 10 şarkıyı 32 dakikaya sığdırmayı beceren Flört, lafı uzatmadan mevzuya dalıyor, akılda kalıcı kelimeler kullanarak derdini kestirmeden anlatıyor.

Parçalar -zamanın temayüllerine uygun biçimde- kısa, ritmik ve enerjik. Aşk şarkılarında bile ince bir hınzırlık yok değil. Ata Akdağ’ın yeniden aralarına katılmasıyla birlikte vites yükselten Flört, “Aşk Böyleymiş Meğer”den sonra bu çalışmayla işi bundan kelli rölantiye almayacağının sinyallerini veriyor. Çeyrek asra yaklaşan olgunluklar damıtılıyor. Süpervizör koltuğunda Fuat Güner’in oturduğu albüm, ışıltılı sound’unu Yunan ses mühendisi Babis Biris’e borçlu. Yıllar sonra, yolun neresinde Flört? Halen filinta gibi olduklarına göre Queen’in “Jazz”dan “The Game”e, MFÖ’nün de “No Problem”den “Geldiler”e geçtiği dönemi yaşıyor.