Fırtına avukatsız savunma yapmadı

Balyoz davasında avukatlar, tanık dinletme ve bilirkişi atanması taleplerini kabul etmeyen mahkeme heyetini protesto için duruşmalara girmeme tutumunu bugün de sürdürdü. Mahkeme, avukatların katılmadığı duruşmada sanıkların son savunmalarını aldu. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına ise "Avukat olmaksızın yapacağım savunmanın tamamlanmış ve güvenli bir savunma olmayacağını düşünüyorum" diyerek savunma yapmadı.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişiğindeki büyük salonda görülen davanın 99. duruşması yapıldı. 163 tutuklu sanığın katıldığı duruşmada Mahkeme Başkanı Ömer Diken, önceki gün tanık beyanları, deliller, iddia makamının esas hakkındaki mütalaalarına karşı son savunmasına devam etmesi için eski 1. Ordu Komutanı emekli orgeneral Çetin Doğan’a söz verdi. Doğan, soruşturma savcısı Bilal Bayraktar’ın, gazeteci Mehmet Baransu’nun savcılığa teslim ettiği 19 CD’nin imajı üzerinde inceleme yapmak üzere polisler Bekir Peker, İsa Akyüz , Muhammed Bağdat ve Cengiz Koçak’ı görevlendirdiğini anlattı. Doğan, bu polislerin Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nda görevli ve bilişim suçlarında uzman olmadıklarını vurguladı. Doğan, “Bu polislerin atılı suçları dijital verilere dayandırılan Silahlı Kuvvetler personeli ile bütün davalarda görev almış olmaları, bilişim uzmanı olmasalar bile başka alandaki marifetlerinden dolayı seçilmiş oldukları konusunda kuşku uyandırmıyor mu” diye sordu.

Hep aynı kişiler

Çetin Doğan, CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Prof.Dr. Mehmet Haberal, gazeteciler Soner Yalçın, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın aralarında bulunduğu çeşitli dava sanıklarında bulunduğu iddia edilen dijital verilere ilişkin aynı polislere rapor hazırlatıldığının altını çizerek “İstanbul’da yürütülen ve kamuoyunda şaibeli dijital verilere dayanan tüm davalar için Ankara Emniyeti’nden hep aynı kişiler bilirkişi olarak görevlendirilmiş” diye konuştu.

Bilirkişi raporları

Doğan, Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri tarafından hazırlanan raporda “Toplam 80 adet dosyanın CD’lerin hazırlanma tarihînden sonraki yıllarda kullanıma sunulan programlarla hazırlandığı veya CD’lerin hazırlandığı tarihlerde bulunmayan olanakları içerdiği anlaşılmaktadır” ifadelerinin yer aldığına dikkat çekti. Doğan,  ABD’de faaliyet gösteren “Arsenal” şirketi tarafından hazırlanan ve mahkemeye sürülen 21 Mart 2012 tarihli raporda “11 ve 17 numaralı CD’lerde bulunan en az 76 dokümanın tarih ve zamanlarında sahtecilik yapıldığı sonucuna” varıldığını  anlattı. Doğan, ayrıca bilirkişilerin “calibri” yazı fondunun Microsoft Office 2007 ile piyasaya sürüldüğüne dikkat çektiklerini ve 2003 yılında üretildiği iddia edilen dosyalarda bunların bulunması mümkün olmadığını rapor ettiklerini aktardı. TÜBİTAK raporunun da usulsüz olarak hazırlandığını savunan Doğan, “Sahte belge üreten çete mensupları, ürettikleri suç unsuru taşıyan sahte belgeleri ‘gerçeklik sanısı yaratmak için’ gerçek belgeler arasına serpiştirmişlerdir” dedi.

Tanık beyanları

Çetin Doğan, mahkemede 31 kamu tanığının dinlendiğini vurgulayarak, suç isnat edilen tarihte genelkurmay başkanlığı görevinde olan Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın sanıkların ısrarına karşın tanık olarak dinlenmediğini söyledi. Doğan şöyle konuştu:
“Mahkemece tespit edilip dinlenen 31 kamu tanığının ifadesinin hiçbirinin iddia makamının ileri sürdüğü savları desteklemediği, aksine çürüttüğü; hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak bir netlikle ortaya konmuştur Tanık ifadelerinin ortaya koyduğu gerçeği bilinçli olarak görmezden gelenlerin ise, ‘Türk Milleti adına’ adalet dağıtanların olamayacağını cümle alem öğrenmiş olmalıdır”. Doğan savunmasını şöyle sürdürdü: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne sızdırılan militan Türk görevlilerin de maskesi düşmüş, ‘Adaleti’mensup oldukları cemaate uygun düşecek tarzda kotarmak isteyenler suçüstü yakalanmışlardır. Bunun sonuçlarını çok yakında hep birlikte göreceğiz. Tanık ifadelerinden maddi gerçeğin tespitini gerçekten arzu edenlerin çıkarabileceği tek bir sonuç bulunmaktadır. Bu da Balyoz Davasının bir çete tarafından kurgulandığı gerçeğidir.”

Başbuğ’un tanıklığı

Halen Ergenekon davasında tutuklu bulunan Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tanıklığına dikkat çeken Doğan, “Sayın Başbuğ’un açıklamalrı 1. Ordu Plan Semineri’nin mevcut yönergeler ve üst komutanlık emir ve talimatlarına uygun olarak planlandığı ve planlandığı şekilde de icra edildiğini açıkça ortaya koymaktadır” dedi. Çetin Doğan’ın ifadesi sırasında müdahale eden Başkan Ömer Diken “Mahkemeye ve kendisine ağır ithamlarda bulunduğuna” dikkat çekerek uyardı. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, Çetin Doğan’a “Yoruldukça, savunması 10-15 dakika sürecek bir sanığa söz veririz. Bu sırada  dinlenirsiniz” önerisinde bulundu. Başkan Ömer Diken iddianame sırasına göre sanıklara söz verdi.  

Avukatımı çağırın

Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına, davanın bu aşamaya nasıl geldiğini anlamadığını ifade ederek “Savunmada bir tıkanıklık yaşanıyor” dedi.

Avukatların mahkemeye çözüm için sundukları dilekçenin sonucunun ne olduğunu soran Fırtına şöyle devam etti:
“Avukatlarımın duruşmaya katılması için siz davetiye mi göndereceksiniz? Tam olarak nasıl olduğunu da bilmiyorum. Benim söyleyeceğim şudur ki, avukatlarımla birlikte savunma yapmak istiyorum. Avukatım olmaksızın yapacağım savunmanın tamamlanmış ve güvenli bir savunma olmayacağını düşünüyorum.”

Başkan Ömer Diken ise, Fırtına’ya  “Sözleşmeye göre, avukatlarımız sizin iradenize göre hareket etmek zorundadır. Eğer yapmıyorlarsa bizden müdafi isteyebilirsiniz. Biz de baroya bu konuda yazı yazarız. Avukatlarınıza bu iradenizi iletin” dedi.

Tutuklu sanık MHP milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, “Savunma yapacağım ama hazırlanmam lazım. Bilgisayar özürlü biri olduğum için ve cezaevinde kullanmada sınırlı olduğundan savunmalarım dışarıda yazılıyor. O yüzden süre talep ediyorum” dedi. Başkan Ömer Diken, revire çıktıkları gerekçesiyle duruşmalara katılımın düştüğüne dikkat çekerek “Bu kadar sanık birden revire çıkması ilginç. Sonunda suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacağız. Bir görevi kötüye kullanma var mı yok mu değerlendirilir” dedi.
 
Son savunma için söz verilen emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri “Şu anda savunma yapmanın benim aleyhime olacağını düşünüyorum. Mahkemede okunan emekli Orgeneral Hilmi Özkök’ün ‘Semineri Kara Kuvvetleri Komutanına incelettim’ beyanları üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na inceleme yapılıp yapılmadığını sorduk. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman’a bu konudaki ifadelerine ihtiyaç var. Darbe teşebbüsü var mı, nasıl engellendi? Benim bunların cevabına ihtiyacım var” diye konuştu.

Başkan Ömer Diken ise  “Hepinizin iyi niyetli, savunma yapma düşüncesinde olduğunuz kanaatindeyim. Eğer savunma yapmayacaksanız, sebebini belirtin, diğer sanığa geçelim” diye konuştu. Balyoz davası, 23 Ağustos Perşembe gününe ertelendi.