Fındıkta yeni strateji değerlendirme raporu

Fındıkta yeni strateji değerlendirme raporunda fındıkla ilgili bazı yeni düzenlemeler yapılması isteniyor. Giresun Ziraat Odası Başkanı Akbaşlı, "Mutlak suretle FİSKOBİRLİK'in içinde bulunduğu ekonomik problemler giderilmeli, FİSKOBİRLİK üreticilere hizmet eder hale getirilmelidir" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Karadeniz Bölgesi'nde fındık yetişen 13 il ve 70 ilçe ziraat odası başkanlarının görüşlerinin yer aldığı yeni strateji değerlendirme raporunda, fındıkla ilgili bazı yeni düzenlemeler yapılması istendi.

Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı, Fındık Üretiminin Planlanması ve Dikim Alanlarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile birlikte, 3 yıldır devam eden TMO kanalı ile fındıkta müdahale alımının da sona erdirilerek, fındık piyasasında yeni bir döneme girildiğini kaydetti.

Uygulamaya konulan Bakanlar Kurulu Kararı ve yönetmelik ile fındık ürününde sorun olarak değerlendirilen arz fazlası ürünün, yasal olmayan fındık üretim alanlarında alternatif ürün projesi uygulanmak sureti ile giderileceğinin öngörüldüğünü belirten Akbaşlı, şunları kaydetti: ''Bu alanlarda dikili fındık bahçelerinin üreticiler tarafından isteğe bağlı olarak sökülerek, alternatif ürüne geçileceği ve 170 bin hektarlık alanı kapsayan alternatif ürüne dönüşüm projesi kapsamında 100–150 bin ton kabuklu fındık üretiminin azalacağı düşünülmüştür. Bu düşüncenin sonucu olarak da arz fazlası baskısının piyasalardan kalkması, serbest piyasa şartlarında fiyat oluşumunun dengeli bir şekilde sağlanması varsayılmıştır. 2009–2010 ürün sezonuyla başlayan bu yeni dönemde yürürlüğe konulan mevzuatın, uygulanabilmesi ve hedeflenen amaçlara ulaşılabilmesi için serbest piyasa şartlarının üreticiler lehine düzeltilmesi, alternatif ürün projesinin uygulanabilirliğinin sağlanması ve alan bazlı gelir desteğinin, öngörülen üretim alanlarındaki sınırlamanın gerçekleşeceği zamana kadar devam edilmesi gerekmektedir.''

Akbaşlı, Fındık Stratejisi Sistemi'nin sağlıklı bir şekilde işleyerek, başarılı olabilmesi için fındık bölgelerinde bulunan ziraat odaları başkanları ile geçtiğimiz haftalarda bir toplantı düzenlediklerini anımsattı. Bu toplantı sonucunda, oda başkanlarının fındıkla ilgili çeşitli öneri ve isteklerinin olduğunu kaydeden Akbaşlı, belirtilen düzenlemelerin ilgili kararname ve yönetmelik içerisinde yeniden ele alınarak düzeltme yapılması gerektiğine inandıklarını vurguladı.

Akbaşlı, bu toplantı sonucunda oluşan görüşleri bir rapor haline dönüştürdüklerini de belirterek, bu raporu Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'e ilettiklerini kaydetti. Özer Akbaşlı, açıklanan raporda fındıkla ilgili birçok görüş belirttiklerini ifade ederek, şöyle devam etti: ''Sayısal olarak yüz binleri geçen fındık üreticileri, bugün itibari ile çok az sayıda alıcı ile karşı karşıya kalarak, serbest piyasa şartlarında savunmasız durumdadır. Üreticiler adına piyasa düzenleyiciliği görevini yürüten FİSKOBİRLİK, işlevini yapamamaktadır. 300 bin ton ürün depolama kapasitesine ve kayıtlı 240 bin fındık üreticisi ortağına rağmen, içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle fındık üreticilerinin en fazla ihtiyaç duyduğu bu yeni dönemde, üreticilere faydalı olamayacağı aşikardır. Bu sürecin başlangıcı olan bu günlerde, mutlak suretle FİSKOBİRLİK'in içinde bulunmuş olduğu ekonomik problemler giderilmeli, FİSKOBİRLİK üreticilere hizmet eder hale getirilmelidir. Bu konuda zaman geçirmeden çalışmalara başlanmalı ve yeni ürün sezonunda FİSKOBİRLİK'in bir üretici birliği olarak fındık üreticilerinin yanında, hizmetinde ve çalışır bir pozisyonda olması sağlanmalıdır.''

Lisanslı depoculuğun alt yapısı için yapılan depoların, bugün itibari ile TMO'nun kullanımında olduğunu belirten Akbaşlı, ''Üreticiler için önemli bir destek olan lisanslı depoculuk sistemi hızlı bir şekilde hayata geçirilmelidir. Aksi takdirde, lisanslı depoların hayata geçeceği süre içerisinde mağduriyeti bizzat çiftçinin kendisi yaşayacaktır'' dedi.

Fındık ürününde hayata geçirilen yeni düzenlemelerin başarısının, alternatif ürün projesinin başarısına bağlı olduğunu kaydeden Akbaşlı, şunları vurguladı: ''Öngörüldüğü gibi yasal olmayan alanlarda dikili fındık ürünlerinde alternatif ürüne geçiş sağlanamaz ise üçüncü yılın sonunda hiçbir şeyin değişmediği görülecektir. Bakanlar Kurulu kararında alternatif ürün projesi sadece fındık alanlarının tespitine dair kararda belirtilen il ve ilçelerde sınırlı tutulmuştur. Bu konuda çok önemli bir hatanın yapıldığını düşünüyoruz. Belirtilen bu il ve ilçeler dışındaki fındık üretim alanları, alternatif ürün projesi dışında tutulmuştur. Zira belirtilen il ve ilçeler dışında olan ve çoğu taban arazi, verimli topraklarda üretim yapan Düzce merkez ilçe, Samsun Bafra ilçesi gibi yaklaşık 50 bin hektara yakın bir alan kapsam dışında bırakılmıştır. Bu alanların üretim miktarı 60-80 bin ton kabuklu fındığa karşılık gelmektedir. Alternatif ürün uygulaması zorunlu bir uygulama değildir. Bu nedenle üreticilerin mutlak suretle bu konuda ayrıntılı bir şekilde bilgilendirilmesi ve ikna edilmesi gerekmektedir.''

Alternatif ürün

Yürürlüğe konulan Bakanlar Kurulu kararında 750 metre rakımın üzerindeki fındık bahçelerinde alternatif ürün projesi uygulamasının öngörüldüğünü anımsatan Akbaşlı, şunları ifade etti: ''750 metre rakımın üzerinde alternatif ürün projesi uygulanmamasının en önemli gerekçesi, bu yükseltilerde fındık ürününün alternatifinin olmamasıdır. Zor şartlar ve çoğu dik yamaç arazilerde tesis edilmiş olan fındık bahçelerinin yerini tutacak ve bu coğrafyada uyum sağlayacak, sürekli gelir getirici bir tarımsal faaliyet önerilmemiş ve uygulamaya da konulamamıştır. 750 metre rakımın üzerindeki alanlarda sadece fındık bahçeleri bulunmamaktadır. Özellikle Ordu ve Giresun ili başta olmak üzere yaşam alanları ve yerleşim birimleri de 750 metrenin üzerindedir. Son nüfus sayımında Karadeniz bölgesinde nüfus azalışlarının en yoğun olduğu iller 750 metre rakımın üzerinde tarımsal faaliyette bulunan kırsal bölgelerdir. Mevcut 750 metre rakımın üzerindeki fındık dikim alanları yasal alanlar statüsüne dahil edilerek alan bazlı desteğe tabi tutulmalıdır. Ancak bu alanlarda yeni bahçe tesislerine izin verilmeyeceği bir an önce ilan edilmeli, muhtarlıklara bu konu ile ilgili ağır cezai yaptırımlar getirilmelidir.''