Film müziğini değiştiren adam: Ennio Morricone efsanesi

500’ün üzerinde film ve dizi müziğine imza attı ama en çok “İyi, Kötü ve Çirkin” için yaptığı tema müziğiyle hatırlandı. Ennio Morricone bu duruma içerlenmesine içerleniyordu ama yine de sinema tarihine bıraktığı iz o denli derin ki, üzerinden bir geçmekte yarar var.

Emrah Kolukısa

Kendisine ‘Il Maestro’ diye hitap edilmesini sever ve bunu beklerdi. Öte yandan ona ‘Il Maestro’ denmeyecekte de kime denecek? 91 yaşında hayata veda eden film müziği dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Ennio Morricone yaşarken efsane ünvanını hak edecek az sayıda insandan biriydi.

Quentin Tarantino ile beraber.

2016 yılında Quentin Tarantino’nun “The Hateful Eight” filmi için yaptığı müzikle ilk Oscar’ını kazandığında ilk işi onunla birlikte aday olan bir diğer dev müzik adamı John Williams’ı tebrik etmek olmuştu. Onun Akademi tarafından neden bu kadar geç ödüllendirildiği ise bir muamma olarak kalacak elbette. Bir yandan da 2006 yılında aldığı Onur Oscar’ının (“Film müziği sanatına yaptığı olağanüstü katkılardan ötürü”) biraz da Akademi’nin bir günah çıkarma hamlesi olduğunu hatırlatmak gerek.

Caz trompetçisi bir babanın oğlu olarak 10 Kasım 1928’de Roma’da doğdu. Çok erken yaşta müzikle ve enstrümanla haşır neşir olan küçük Ennio ilk beste denemelerini de 6 yaşında yapacaktı. 

Okulda aynı sınıfa düştüğü Leone ile ileriki yıllarda önemli bir işbirliği içine girecek olan Ennio Morricone bir seferinde şunu söylemişti onun için: “Arkadaş değil, okul arkadaşıydık. Yani ikimiz de 7 yaşındaydık, birlikte oyun oynuyorduk ama buna arkadaşlık denmez.”

Okul arkadaşı Sergio Leone ile birlikte.

Aslında klasik müzik aşığıydı ve ilk bestelerini de bu forma uygun yaptı ama daha sonra hayatını kazanmak adına radyo dramaları için müzikler bestelemeye başladı. 


SERGIO LEONE İLE YAKALANAN ÇIKIŞ

Bir süre sonra film müziğine kaydı ama okul arkadaşı Sergio Leone’nin “Per Un Pugno di Dollari” (“Bir Avuç Dolar İçin”) adlı filmine yaptığı müziğe kadar önemli bir etki yaratamadı.

Yıllar sonra Leone’nin ona film müziği yapması için teklif getirdiği günü şöyle anlatmıştı bir söyleşisinde: “Leone okul değiştirmişti ve yıllarca görüşmemiştik. “Bir Avuç Dolar İçin” filminin müziklerini yapmamı teklif etmek için evime ilk kez geldiğinde benim okuldaki Ennio Morricone olduğumu hatırlamadı. Ben yüzündeki bir şeyden dolayı hatırladım onu. Ona ‘sen okuldaki Sergio Leone değil misin’ dedim. O zaman hemen tanıdı beni” Sinema tarihinin en önemli yönetmen-besteci ikililerinden biri böyle yola çıktı işte. 

“Bir Avuç Dolar İçin”de perdedeki şiddeti yansıtmak için elektrikli gitarlar ve bir takım ses efektleri kullanan Morricone özellikle de Western filmlerin geçtiği coğrafyalardaki ıssızlığı ve boşluğu vurgulayarak uzun yıllar boyunca bu tür filmlerin müzikal tonunu belirlemiş oldu.


1966 tarihli “İyi, Kötü ve Çirkin” filmi için bestelediği ve vahşi hayvan seslerinden de yararlandığı unutulmaz tema müziği tüm dünyada popülerlik yakaladı. Parça İngiltere listelerinin zirvesine kadar yükseldi.

Bir söyleşisinde kendisine sorulan bir soruya yanıt olarak “Film müziğini bestelemeye çekimden önce başlamayı severim” demiş ve eklemişti: “Sadece yönetmen için değil, oyuncu için de iyidir bu. Önceden müziği dinlediğiniz ve o müziğe alıştığınız zaman onu daha kolay özümsersiniz. Bunu yapan tek yönetmen Leone değildi. Bazen tek bir karakter için bir tema yazabilirsiniz ama ben beste yaparken filmin bütününü gözetmeyi ihmal etmem. Aklımda filmin bütününün olmasını tercih ederim. Leone ile iş ilişkim ilginçtir benim. Mükemmel bir işbirliğimiz olmuştur çünkü bana gerçekten güvenmiştir; çok fikir alışverişimiz olmuştur.”

Bir başka söyleşisinde ise çalışma yöntemine ilişkin farklı bir açıklama yapmış ve şunları söylemişti: “Bir film için müzik yapacağım zaman önce filmi izlerim ve üzerinde düşünmeye başlarım. O andan itibaren hamileyimdir sanki. O çocuğu doğurmam gerekir ve sadece müziği düşünürüm artık. Bakkala gittiğimde bile aklımda o vardır.”

Tarantino'dan ustaya saygı.

TARANTINO İLE ÇALIŞMAK

Birbiriyle çelişkili gibi görünse de Ennio Morricone’nin birden fazla çalışma yöntemi olduğu anlaşılıyor bu açıklamalardan. Örneğin Tarantino ile çalışması hakkında şunları söylüyordu 2016’da: “Quentin Tarantino bana senaryoyu yolladı. Çok fazla detay vardı. Normalde bu kadar çok şey okumak beni sıkar ama bu sefer filmin ne olduğuna dair kesin bir fikir edinmem için çok faydalı oldu. Beni ziyarete geldiğinde filmin bir Western olduğunu söyledi ama ben aynı fikirde değildim. Bence film bir çeşit Western ortamında geçen bir macera filmi. O yüzden 50 yıl önce Sergio Leone’nin Western filmlerine yaptığımdan çok farklı bir müzik yapmaya karar verdim. İronik bir denemeydi benim için. Müziğimle bunun aslında bir Western olmadığını söylemeye çalışıyordum.”

‘MÜZİKAL SEVMEM’

Sinemada müzik denince akla gelen ilk isimlerden biri olsa da Morricone’nin müzikallerle arası pek yoktu. “Size garip gelecek ama sevdiğim tek müzikal “West Side Stpry” (“Batı Yakasının Hikâyesi”) olmuştur” demiş ve eklemişti: “Müzikalleri ya da şarkılı filmleri hiç sevemedim. Gerçek gibi gelmediler bana, şarkılar hep biraz sahte geldi. Ama “West Side Story” farlıydı. Şarkılar gerçeklikten geliyordu ve gerçek bir konu vardı. Aşk hikâyelerini de sevmezdim. Macera filmlerini ve dedektif filmlerini severdim. Hitchcock bir ustaydı.”

‘OTOMATİK PORTAKAL’ PİŞMANLIĞI

Stanley Kubrick’in unutulmaz filmi “Otomatik Portakal” için müzik yapma fırsatını kaçırması onun en önemli pişmanlıklarındı: “Aslında anlaşmıştık önceden, ama o sırada Sergio Leone’nin bir filmine çalışıyordum. Bir zamanlama problemi oldu. Onunla hiç bir araya gelmedim; Kubrick uçakla yolculuk sevmiyordu, sadece telefonda konuştuk. Roma’da kayıtları yapıp müzikleri ona gönderecektim, anlaşmıştık. Ama olmadı işte. Başka bir yönetmenle çalışmamı engelleyen durumlar oldu mu? Açıkçası Kubrick dışında olmadı.”

1978 yılında Arjantin’de düzenlenen Dünya Kupası için ona sipariş edilen beste ile ilgili de öfkeliydi ve şöyle demişti: “Sipariş verdiler, besteledim. Ama korkunçtu… çünkü ben önceden kayıt edilip her maç öncesi o kaydın çalınmasını istiyordum ama onlar dört kişilik bir grup ayarlayıp canlı çaldırdılar. Berbattı.”

GEÇ GELEN OSCAR

Quentin Tarantino’nun “The Hateful Eight” films için yaptığı müzikle Oscar alan Morricone ona 2006’da verilen Onur Oscar’ını da hiç azımsamıyordu. “İnsanlar küçük görüyor ama o Oscar benim için çok önemli” demiş ve eklemişti: “Bazen belirli bir film için Oscar alırsınız, çünkü o film çok başarılıdır ve başka Oscar ödülleri de almıştır ve onların yanında belki o müzik Oscar’ını da aksesuar olarak verirler. Yine önemlidir elbette ama yaşam boyu başarı ödülü kadar önemli değildir.”

 

MORRICONE’NİN UNUTULMAZLARI

İngiliz The Guardian gazetesi Ennio Morricone’nin ölümünü ardından onun en unutulmaz 10 bestesini şöyle sıraladı:

“The Ecstasy of Gold” (“İyi, Kötü ve Çirkin” filminden - 1966)

“Se Telefonando” (İtalyan şarkıcı Mina’nın söylediği bu pop şarkısını Morricone 1966’da bestelemişti)

“The Feed-back” (Morricone’nin de üyesi olduğu Gruppo di Improvvisazione Nuova Consonanza adlı doğaçlama müzik topluluğunun bu parçasını 1970’de besteledi)

“Here’s To You” (“Sacco e Vanzetti” filmindeki bu parçayı Joan Baez söylemişti - 1971)

“Bambole” (Umberto Lenzi imzalı giallo filmi “Spasmo”dan - 1974)

“Days of Heaven” (Terrence Mallick imzalı aynı adlı filmin müziği - 1978)

“Cockeye’s Song” (Sergio Leone ile son işbirliği olan “Once Upoa A Time In America” filminden - 1984)

“Gabriel’s Obeo” (“The Mission” filminden - 1986)

“Malena” (Başrolünü Monica Belluci’nin oynadığı aynı adlı filmin müziği - 2000)


“L’Ultima Diligenza per Red Rock” (Tarantino’nun “The Hateful Eifght” filminden - 2016)