'Filistin'i görmeyen göz amadır'

Erdoğan, ''Filistin'i, Gazze'yi, alevler içindeki Kudüs'ü görmeyen, görmezden gelen bir göz amadır. Suriye'yi, Suriye'de her gün oluk oluk akan kanı söyleyemeyen bir dil kelimesizdir, cümlesizdir, ifadesizdir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri'ne bağlı (BAE) Eş-Şarika Emirliği'nde düzenlenen 2. Eş-Şarika İletişim Forumu'na katıldı.

Başbakan Erdoğan, konuşmasında hiç kimsenin görmediğini, görmek, hiç kimsenin söylemediğini söylemek, zalim ve zulüm karşısında dimdik durarak, hakkı söylemekle mükellef olduklarını belirtti.

Bunun yapılmaması halinde hiç kimse ile tam bir iletişim tesis edilemeyeceğini ifade eden Erdoğan, ''Filistin'i, Gazze'yi, alevler içindeki Kudüs'ü görmeyen, görmezden gelen bir göz amadır. Suriye'yi, Suriye'de her gün oluk oluk akan kanı söyleyemeyen bir dil kelimesizdir, cümlesizdir, ifadesizdir'' dedi.

Yoksulluğa, dünya üzerindeki her türlü adaletsizliğe, etnik köken, din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan ulaşamayan her iletişimin yarım ve eksik olduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yalan üzerine bir dünya inşa edilemez. Yalan üzerine bir istikbal hiç inşa edilemez. Eğer tellerin, eğer tuşların, eğer ekranların içinde samimiyet yoksa hiç kimse, hiç kimseyle iletişim kuramaz. Elimizden ve kulaklarımızdan ayırmadığımız cep telefonları bizi sadece sesi taşıyor. Ama samimiyeti, sevgiyi, muhabbeti taşımıyorsa bir iletişim aracı olamaz, bir oyuncaktan öteye geçemez. Ekranlarda Suriyeli çocuğu izlerken kanı görüyor, kurşunu görüyor, cansız bedeni görüyor; ama acıyı, zulmü, adaletsizliği görmüyorsak, feryadı duymuyorsak, havadaki ağırlığı hissetmiyorsak, bu demektir ki biz aslında o ekranda hiçbir şeyi görmüyoruz. Sosyal medyada dünyanın her tarafından insanlar birbiriyle yazışıyor. Ama birbirlerine muhabbeti, birbirlerine dayanışmayı birbirlerine acıyı ve sevinci yansıtmıyorlarsa, bu zamanın israfından başka bir şey değildir.''

''İnsanoğlunu araçların köleliğinden kurtarmak zorundayız''

Dünyanın iletişim araçlarıyla küresel bir köy haline geldiği bir çağın yaşandığını vurgulayan Erdoğan, ama aynı apartmanda oturan, kapıları karşı karşıya olan komşuların birbirlerine kilometrelerce uzaklaştığına işaret etti.
Erdoğan, şunları kaydetti:

''Dünya küresel bir köy haline gelirken, insanlar birbirinden uzaklaşıyorsa hiç kuşkusuz burada bir yanlış var. İnsanın araçlara değil, araçların insanlara tahakküm ettiği bir iletişim de aslında iletişim değildir. Artık tüm araçlara, özellikle de iletişim araçlarına insan unsurunu dahil etmek zorundayız. İnsanoğlunu araçların köleliğinden kurtarmak, araçları insanlara hizmetkar etmek zorundayız. Aksi takdirde dünya üzerinde adaletsizlik büyürken, zulüm büyürken, zulüm her geçen gün irtifa kazanırken, felaketler çoğalırken, bütün bunlara karşı insanın körlüğü ve sağırlığı da çoğalacaktır.

İletişim devletle halkları birbirine yaklaştıran bir araç olmalıdır. İletişim, devletleri, halkları, insanları birbirlerine yaklaştıran bir araç olmalıdır. Dinlerin, mezheplerin, ırkların ve dillerin bu kadar iletişim aracına rağmen birbirinden uzaklaşması, birbirine hasmane bir tutum içine girmesi, takdir edersiniz ki hayırlı bir gelişme değildir. İşte, bu süreci tersine çevirmek zorundayız. Küreselleşen dünyada adaleti, insani değerleri, dayanışmayı ve paylaşmayı da küreselleştirmek durumundayız. Medeniyetlerin birbirinden uzaklaştığına seyirci kalmamak, medeniyetleri birbiriyle buluşturmak, tanıştırmak mecburiyetindeyiz.''

Düzenlenen forumun iletişime kalbin dahil olması, gönüllerin birbiriyle teması yolunda, önemli bir vesile olmasını dileyen Erdoğan, ''Hükümetlerin halklarıyla, devletlerin birbirleriyle, dostların ve kardeşlerin kendi aralarında tam bir iletişimi, gerçek bir iletişimi yani muhabbeti tesis etmesini Rabbimden niyaz ediyorum'' diye konuştu.
Forumun düzenlenmesine katkıda bulunanlara ve katılımcılara şükranlarını sunan Erdoğan, sözlerini Arapça olarak ''Selametle kalın'' diyerek tamamladı.