'Filistin davası konusunda olumlu örnek az'

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Filistin davası konusunda olumlu beyanın çok, olumlu örneğin ise az olduğunu ifade etti.

cumhuriyet.com.tr

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i Meclis'teki makamında ziyaret etti. Çiçek, görüşmede yaptığı konuşmada, Abbas'ın Türkiye'yi sık sık ziyaretinden memnun olduklarını belirterek, 2007 yılı Kasım ayıda TBMM Genel Kurulunda güzel bir konuşma yaptığını, bu konuşmanın Filistin davası konusunda tarihe not düşmek açısından önemli olduğunu vurguladı. Çiçek, Devlet başkanlarının Genel Kuruldaki konuşmalarını kitap haline getirdiklerini, Abbas'ın konuşmasını da geniş kesimlerin yararlanması için kitaba koyduklarını bildirdi.

Çiçek, ''Türkiye olarak biz Filistin davasını, kendi davamız olarak kabul ediyoruz. Haklarınızın korunması, devletinize kavuşmanız, yılardır büyük acı ve ıstırap çeken Filistinli kardeşlerimizin huzura, barışa ve haklarına kavuşması için milletçe ve devletçe yoğun çaba ve gayretin içindeyiz. Bunu da en iyi tanığı sizsiniz'' dedi.

Filistin meselesine bakışlarının gönülden olduğunu, kardeşlik ilişkisi çerçevesinde olup bitenleri değerlendirdiklerini anlatan Çiçek, şöyle konuştu: ''İhtilafın bir an evvel sona ermesi noktasında elimizden ne geliyorsa bunu yapmaya gayret ediyoruz. Bizim arzumuz ve temennimiz, Filistin'in birlik ve beraberlik içinde hareket etmesidir. Bu yönde sürdürülen gayretleri, çabalarına sizin çok büyük katkınız var, bunları büyük takdirle karşılıyoruz. Hep bir arada Filistin'i mütala etmek ve derlendirmek bizim arzumuzdur. Bu yönde çabaları büyük takdirle karşılıyoruz. Bir yandan bu ihtilafın adil ve kalıcı çözüme kavuşmasını arzu ederken, öbür taraftan da Filistinli kardeşlerimizin acil ihtiyaçlarının karşılanması, bir kısım ihtiyaçlarının çözüme kavuşması ve hayat seviyelerinin yükseltilmesi için de çok yönlü bir çalışmayı yürütüyoruz. Hükümetin yaptığı çabalara paralel olarak Meclisimiz de haklı davanızın her zaman yanındadır, arkasındadır.''

Çiçek, Ortadoğu coğrafyasının çok karışık ve hareketli olduğuna işaret ederek, ''Bu coğrafyada barışın, istikrarın, huzurun, güvenliğin sağlanması en evvel Filistinli kardeşlerimizin haklarına kavuşmasına bağlıdır. Bu işin ön şartı olarak gözüküyor. Bu ihtilaf devam ettiği sürece bölgede huzur, barış olmadığı gibi dünyada da olumsuz yansımaları olmaktadır. Onun için bir an evvel adil ve kalıcı barışın sağlanması, haklarınızın ve devletinize bir an evvel kavuşmuş olmanız, sadece bu ihtilafı çözmekle kalmayacak, yaşadığımız coğrafyayı da daha huzurlu hale getirecek'' diye konuştu.

'İslam dünyası ciddi dayanışma içinde olursa...'

Sorunun çözümü için İsrail'in daha sorumlu davranması, kural tanımaz ve hukuk tanımaz tutumundan vazgeçmesi gerektiğine işaret eden Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti: ''Maalesef bugüne kadar İsrail bu yönde çok umut güven veren bir adım atmamıştır. Mesela hala Filistin topraklarında yerleşim faaliyetlerini ara vermeden sürdürüyor. Haremüşşerif'e yönelik kışkırtıcı davranışlarını sürdürüyor. 1967 sınırlarına çekilmesi noktasındaki beklentileri karşılamak bir yana, tam tersi tutumunu sürdürmeye devam ediyor. Bu ve benzeri hukuk tanımaz tutumu devam ettiği sürece de tam manasıyla orada barışın tesisi mümkün olmadığı gibi yapılan müzakerelerden de bir sonuç çıkmıyor. Bunun için evvela İslam dünyasının ciddi bir dayanışma içinde olması lazım. Doha'da yapılan toplantı bu anlamda önemlidir. Ümit ederiz ki herkes, oradaki beyanlarının arkasına uygun davranışlarını koyar. Bir şahsı kanaatimi ifade etmek isterim; Filistin davası konusunda olumlu beyan çok, olumlu örnek az. Bu örneklerin sayısının çoğalması lazım. İslam dünyası bu konuda ciddi bir dayanışma içinde olursa, İsrail'in bu hukuk tanımaz tutumlarına destek verenler de kendi tutumlarını yeni baştan gözden geçirebilecektir. Sizin gerek uzlaşı gerekse sorunun çözümü konusundaki çaba ve gayretlerinizi yakından takip ediyor ve takdirle de izliyoruz. Ümit ederiz ki gelecek günler yeni imkanları ve fırsatları ortaya koyar. Biz Türkiye olarak kim ne yaparsa yapsın, sizin bu haklı davanızın milletçe arkasında olduğumuzu, destek verdiğimizi, hem çözüm hem de hayat seviyesinin yükseltilmesi konusunda yoğun çaba ve gayretin içinde olduğumuz ve olacağımızı ifade etmek isterim.''

Bölgede Tunus'tan başlayıp Suriye'ye gelen hareketlilik olduğunu dikkati çeken Çiçek, bunun bölgeye yönelik ilgiyi ve endişeleri artırdığını söyledi. Çiçek, ''Biz arzu ederiz ki buralarda da halkın taleplerinine uygun, hak ve hukukun gözetildiği, insan haklarının önemsendiği bir mecraya bu hareketler girmiş olsun. Aksi halde İslam dünyası kendi enerji ve imkanların israf ediyor. O nedenle olup bitenlere sorumluluk açısından da bakmak icap ediyor. İnanıyorum ki Filistin davası belli bir olumlu noktaya geldiğinde bölge daha huzurlu olacak. Halkın taleplerini dikkate alan bir yönetim anlayışının artık gecikmeden İslam coğrafyasında egemen kılınması gerekmektedir. Başkaları da bu durumdan istifadeyle huzursuzluğu daha da körüklüyor'' diye konuştu.

'Direnişimize devam edeceğiz, haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz'

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da yaptığı konuşmada, TBMM'de bulunmaktan çok mutlu olduğunu söyleyerek, ''Filistin davasının sadece Filistinlilerin değil Türkiye'nin de davası olduğundan yola çıkarak sizinle iletişim halinde bulunma azmi içindeyiz'' dedi. Türkiye'nin samimiyetini gördüklerini ve sorun çözülene kadar kendilerini destekleyeceğine inandıklarını kaydeden Abbas, Türkiye'nin sadece siyasi olarak değil, ekonomik, eğitim ve kültür gibi yaşamın her alanında kendilerine destek verdiğini vurguladı. Türk diplomasisinin bir çok sorunla meşgul olduğunu ancak Filistin sorunun bunların başında geldiğini bildiğini ifade eden Abbas, Türkiye'ye fikir alışverişinde bulunmak için sık sık geldiğini anlattı.

Mahmud Abbas, Filistin olarak dış sorunların yanı sıra iç problemlerle de uğraşmak zorunda kaldıklarını belirterek, Filistin'in bölünmesinin kendileri için büyük bir kötülük olacağını bildirdi. Hamas'ın Lideri Halid Meşal ile Kahire'de yaptıkları son görüşmeye de değinen Abbas, müzakerelerde bir çok anlaşmazlığın çözümü için büyük yol katettiklerini belirterek, "Şu anda çözümün yakınındayız" dedi.

Katar'ın Başkenti Doha'da Kudüs toplantısı düzenlediklerini hatırlatan Abbas, bu toplantının Kudüs'ün yapısının Yahudiler lehine değiştirilmeye çalışıldığı bir dönemde yapılmasının önemine değindi. Abbas şunları söyledi: ''Bu toplantıda tüm Müslüman alemini Filistin'i ziyaret etmeye ve Kudüs'te yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılamaya davet ettim. Hz. Muhammed'in bir hadisi var: 'Kudüs'ü ziyaret edin onunla iletişim kurun. Yapamıyorsanız onların kandillerinin yanması için yağ gönderin.' Biz direnişimize devam edeceğiz. Topraklarımızdan haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Cihadımıza devam edeceğiz. Başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulana kadar durmayacağız.''

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriye'nin Dostları toplantısının benzeri bir Filistin'in dostları toplantısı yapılması düşüncesini dile getirdiğini anlatan Abbas, ''İsrail'le silahla değil, diplomasi ve demokrasi diliyle savaşacağız. Bazen diplomasi savaştan daha etkilidir'' diye konuştu. ABD ve bazı Avrupa ülkelerin parlamentolarının sadece İsrail'in görüşlerini dinlemek için açık olduğunu kaydeden Abbas, Filistin'in düşüncelerine ise kapılarını kapattıklarını vurguladı.

Arap ülkelerinin iç sorunlarını çözdükten sonra Filistin davasına yoğunlaşmalarını istediğini anlatan Abbas, ''Filistin sorunu çözülmediği müddetçe, Ortadoğu'da hatta tüm dünyada bir istikrar olacağını düşünmüyorum'' dedi. Çiçek, Genel Kurulda konuşma yapan devlet başkanlarının konuşmasının yer aldığı kitabı Abbas'a hediye etti.