Fildişi Kıyısı'nda çatışma: 800 ölü

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Ouattara'ya bağlı güçlerin kasabayı ele geçirmesinden bir gün sonra patlak veren olaylarda çok sayıda kişinin öldüğünü bildirdi. Katliamın nasıl başladığı, Ouattara güçlerinin katliama dahil olup olmadığı henüz bilinmiyor. Devlet Başkanlığı seçimini kazandığı halde, rakibi eski Devlet Başkanı Laurent Gbagbo'nun makamını terk etmemesi nedeniyle görevine başlayamayan, ancak uluslararası toplum tarafından Devlet Başkanı olarak tanınan Alassane Ouattara'ya bağlı güçler hafta başından itibaren tek tek kentleri ele geçirmeye başladı. Bu kasaba da Ouattara güçlerinin eline geçen ilk yerleşim birimleri arasında yer aldı.

Kızılhaç sözcüsü Dorothea Krimitsas telefonla yaptığı açıklamada, kasabanın pazartesi günü Ouattara güçlerinin eline geçtiğini ve buradaki olayların muhtemelen Salı günü patlak verdiğini belirtti. Kızılhaç ekibinin cuma günü kasabaya girdiğini kaydeden Krimitsas, "burada oldukça yüksek sayıda cesetle karşılaştılar" dedi. Ülkenin batı, doğu ve orta bölgelerinden saldırıya geçen Ouattara güçleri 4 gün içerisinde, neredeyse hiçbir direnişle karşılaşmadan, ülke topraklarının dörtte üçünden fazlasının kontrolünü ele geçirdi.

''Batıda toplu mezarlar bulundu"

Fildişi Kıyısı'nın uluslararası toplum tarafından tanınan devlet başkanı Alassane Uattara hükümeti, ülkenin batısında çok sayıda toplu mezar bulunduğunu açıkladı. Uattara hükümeti, toplu mezarlar konusunda makamını terk etmeyen eski devlet başkanı Laurent Gbagbo'yu suçladı. Açıklamada, toplu mezarların Toulepleu, Blolequin ve Guiglo'da bulunduğu da belirtildi. Uluslararası Kızılhaç Komitesi, 29 Marttaki şiddet olaylarında en az 800 kişinin öldüğünü açıklamıştı.
 

''Bin 400 Fransız ve yabancı, Fransız askeri kampında bulunuyor"

Fransız ordusu, yaklaşık 1400 Fransız ve yabancının, Fildişi Kıyısı'nda Fransızlara ait bir askeri kampta toplandığını bildirdi. Ordu açıklamasında, ağır silahlı çatışmaların yeniden başladığı belirtilirken, üçte birini Fransızların oluşturduğu 1400 kişinin Abidjan yakınlarındaki Port-Bouet'deki Fransız askeri kampında toplandığı ifade edildi. Açıklamada, bu kişilerin Fransız kuvvetlerinin koruması altında bulunduğu da kaydedildi.