"Fezlekeniz 16 ay niye sümenaltı edildi?"

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart,  Meclis Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki AKP iktidarlarında, kamu yönetimi ve işlemlerinde keyfilik ve nüfuz suistimalinin had safhaya ulaştığını savundu. Erdoğan'ın 14 Ocak 2000 tarihinde Melbourne'de SBS Radyosu'nda yapılan söyleşisinde terör örgütü liderine yönelik olarak 3 kez 'Sayın Öcalan' ve "Sayın Öcalan düşüncelerinin değil şu anda almış olduğu kellelerin hesabını veriyor." dediğini hatırlatarak "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 4 Nisan 2007 günlü kararıyla 'soruşturma yer olmadığı'na karar vermiş ise de yetkili itiraz mercii olan Sincan 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi yapılan itirazlar üzerine 26 Haziran 2007 tarihli kararıyla CMK'nin 173/4 maddesi uyarınca itirazları kabul etmiştir. Başbakan hakkında fezleke düzenlenmiş ve Adalet Bakanlığı'na gönderilmiştir. Fezleke 21 Mart 2008 tarihinde Adalet Bakanlığına intikal etmiştir. Adalet Bakanlığı da üstüne düşen görevi gecikmeden yapmış, fezlekeyi, başbakanlığa intikal ettirmiştir. Başbakanlık ise bu fezlekeyi 16 ay kadar beklettikten sonra 21 Temmuz 2009 tarihinde TBMM'ne ulaştırmıştır." dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığı'nın üzerine düşen görevi yerine getirdiğini belirten Kart, Başbakan'ın ise görev ve yetkisini kötüye kullandığını, tam anlamıyla bir keyfilik ve sorumsuzluğun sözkonusu olduğunu söyledi. Kart soru önergesinde Başbakan Erdoğan'a "Yapılan işlem ve eylemin, devlet adamı sorumluluğu ve ciddiyetiyle bağdaşır bir yönü olabilir mi? Böylesine bariz ve resmi kayıtlarla sabit olan bir olayda bile, bu kadar cüretkar bir şekilde suç ilişkisinde bulunulması, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Makamı'nın saygınlığı ve güvenirliliğiyle bağdaşır mı? Hiçbir işlem ve müzakere gerektirmeyen bir fezlekeyi, 16 ay kadar sümenaltı etmenin açıklama ve gerekçesi nedir?" sorularını yöneltti.