Feyzioğlu'ndan 'İstifa edecek misiniz' sorusuna yanıt
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, "İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, "İstifa etmemi gerektiren herhangi bir durum yok. Benle ilgili değil. Ben kanun koyucu değilim." dedi.
cumhuriyet.com.trTürkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, gazeteci Cüneyt Özdemir'in YouTube kanalında açıklamalarda bulundu.
Baro başkanlarının yürüyüşüne ilişkin konuşan Feyzioğlu, "Neden detsek vermek yerine Anıtkabir'e gittiniz?" sorusuna, "biz o yürüyüşe katılmak istemedik. O da bizim hakkımız. Her dünya görüşünden insanın gittiği bir yer Anıtkabir. Benim önerdiğim programı bazı baro başkanları tasvip etmedi" diye yanıt verdi.
Feyzioğlu, "İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine ise, "İstifa etmemi gerektiren herhangi bir durum yok. Benle ilgili değil. Ben kanun koyucu değilim" dedi.
"Hepsi başımın üstüne, onlara tek söz söylenemez. Çünkü çok zor şartlarda sabahı ettiler ve temel hakları ihlal edildi. Silahsız saldırısız yürüyüş hakkı temel haktır. Ben 48 saattir ayaktayım, hiç uyumadım. Dün gece Barolar Birliği'nde sabah 5'e kadar telefon görüşmeleri yapıyordum.
Meclis başkanına hem şahsen gittim hem de en az dört kez aramışımdır. Saat 4.5-5. Çözüldü deniyor çözülmüyor. Soğuk yağmur yağıyor. Battaniye göndermek istiyorsunuz, içeri sokmakta sorun yaşıyorsunuz. Soktuk bir şekilde. Bir taraftan İbrahim Kalın'a mesaj atıyorum. Kiev'deymiş. Sayın Süleyman Soylu, sabah 9.30 gibi çözüyoruz. Bana birazcık vakit. Kaymakamların bir yemin töreni var. biter bitmez nasıl çözüleceğine dair sizi arayacağım' dedi.
Diliyorum iş çözülür. Yürüyorlarmış şimdi. Oradan Anıtkabir'e gideceklermiş. Bütün bunlar eğer o otobüslerin önü kesilmeseydi o kadar kardeşçe olacaktı ki. Herkes kendi tercih ettiği yolu izlemiş olacaktı. Yürümek istemeyenler de Anıtkabir'e gelecekti. Anlaşmayacaktık belki bazı baro başkanlarıyla ama uzaktan selamlaşacaktık. Anıtkabir'de buluşacak, bir ortak paydamız olacaktı. Ne kazandık buradan Türkiye olarak ben bunu soruyorum. (Bu soruyu kime soruyorsunuz?) Baro başkanlarına sormuyorum. Türkiye'ye soruyorum. Onlar Ankara'nın son 10 yılda gördüğü en şimşekli, yağmurlu günlerden birinde dışarıdalardı. Onlara şimdi hiçbir şey sormuyorum. Onlar istedikleri herkese kızabilirler."