Feyzioğlu'ndan hakime: Tarihe bu kara lekeyle geçeceksin

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, toplantı için Sakarya Barosu'na geldi. Feyzioğlu'nun gündeminde ise Afyonkarahisar Barosu'na kayıtlı olan Avukat Umut Kılıç'ın geçtiğimiz günlerde girdiği hakimlik mülakatında tutukalanması vardı.

TARİHE BU KARA LEKEYLE GEÇECEKSİN

Metin Feyzioğlu, baroları ayağa kaldıran bu kararın verilmesini talep eden savcıya ve kararı veren sulh ceza hakimini çok sert sözlerle eleştirdi. Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, kararı veren hakimin aklında başka bir hukuk kuralı olduğunu ve tarihe kara bir lekeyle geçeceğini belirterek şunaları kaydetti: "Hangi hukuk kuralı sana orantılılık var dedirtti? Hukuk kuralı dedirtmez bunu. Senin aklında başka bir hukuk kuralı var. O dedirtti. Üzgünüm tarihe bu kara lekeyle geçeceksin. Hangi şüpheliden bahsediyorsunuz. Şimdi burada avukat olması önemli. Ne için önemli? Türkiye'nin en sıkı denetim uygulan meslek örgütünün mensubu bir şüpheli oldu."

Metin Feyzioğlu sözlerinin devamında hakim ve savcıların yaptıkları işleri 'kutsal savunma' diyerek geçiştirdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Savunma kutsal falan değil arkadaşlar. Savunmaya kutsal deyip üstüne düşeni yapmayan hakimler ve savcılar kutsal savunma deyip işi geçiştiren bir yaklaşım sergiliyorlardır. Hakim kürsüsüne oturmuş olan zatı, savcı cübbesi giymiş savcı kürüsüne oturmuş zatı hakim ve savcı yapacak olan siz avukatlarsınız. Fark şudur; iki dudağının arasında insanları hürriyetinden namusundan geleceğinden işinden gücünden edecek takdir yetkisi tanınmış bürokrattır. Tüm bunların alt başlığı; biz yargı bağımsızlığı, keyfilikten uzak yargı, adil yargı, gerekçeli hüküm talep ettiğimizde aslında en temel meslek sorunumuzun çözümünü talep ediyoruz."

HİÇ KİMSE KENDİ DAVASINDA YARGIÇ OLAMAZ

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, hakim mülakatlarında tutulan tutanakların mülakattakiler tarafından tutulmasına tepki gösterdi. Feyzioğlu, önceki yıllarda mülakatlarda kullanılan kamera sistemlerinin bu yıl kaldırıldığına dikkat çekerek, "Mülakatlar bir kaç senedir kapalı kapılar ardındadır. 2007'de büyük uğraşlarla kamera koydurmayı başardığımız mülakat salonlarından son dönemde o kameralar çıkarılmıştır. Mülakata girenle, mülakatı yapan heyet başbaşadır. Mülakatın tek delili de mülakatı yapanın tuttuğu tutanaktır. Hiç kimse kendi davasında yargıç olamaz. Nasıl oluyorda doğru ya da yanlış olacağını kanıtlayan tek delili mülakatı yapanlar üretiyor?" ifadelerini kullandı.

HAKİM VE SAVCIYA: KRALDAN ÇOK KRALCI

Feyzioğlu, avukat Kılıç'ın tutuklanmasını talep eden savcı ve tutuklama kararını veren hakime 'kraldan çok kralcı benzetmesi yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: Şimdi düşünün mülakat salonunda kolunuza polisler girmiş, ayaklarınız yerden kesilmiş. İnsansınız söylersiniz. Kraldan çok kralcı deme eleştiri hakkım için nedir? Bilmeyene deste deste gönderirim. O kişi, tutuklama talebiyle sulh ceza hakimine gönderir. Bir sulh ceza hakimi ki kraldan çok kralcı. Bu da suç değildir, söylediğim. Hakim tutuklar. Cumhurbaşkanına hakaretten söz ediyoruz. Aç oku hakaret suçunun dava konusu yapılabilmesi için adalet bakanının önce izin vermesi lazım. İznin verilip verilmeyeceği bir aşamada cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla tutuklama yapılmaz, ama bilmek yada bilmemek gibi bir kaygın yok sadece kraldan çok kralcı olmaya çalışıyorsun, ağır eleştiri."

BİZ KAÇMAYIZ, SEN BİZİ KENDİNLE Mİ KARIŞTIRDIN?

Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, tutuklanan avukat Umut Kılıç'a verilen adli kontrol cezasına sert çıkarak, avukatların hiç bir zaman kaçmadığına dikkat çekti. Feyzioğlu, emekli olan hakimlerin avukat olmak için dilekçe vermek için yarışa girdğini belirterek, böyle hakimleri bu mesleğe almamak için baronun elinden geleni yapacağını kaydederek sözlerini şöyle tamamladı: "Ben kefilim elinden tutup her davaya getirmeye. Neden mi kefilim? Biz avukatlar kaçmayız. Sayın sulh ceza hakimi sen bizi bir başkasıyla, ya da kendinle falan karıştırmış olmayasın. Biz kaçmayız. Aslan gibi gelip beni neden elediniz diye sormak için gelen bir meslektaşın sen kaçacağını nereden çıkardın? Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gerekçesiz olarak tutuklanmıştır. Meslektaşımızı tutuklayan bu zat-ı muhterem ve benzerleri emekli oldukları gün bizim aramıza girmek üzere dilekçe vermektedirler. Hukuk kurallarının izin verdiği her tedbiri sizin gibilerin bu saygın mesleğe almamak için sonuna kadar kullanacağız."