Feyzioğlu'ndan 'anayasa' açıklaması: Milli birliği güçlendirmenin yolu Cumhurbaşkanını korumaktır

TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Biz bu saldırıları yapan teröristlerin ve arkasındaki küresel güçlerin saldırılarına karşı ancak milli birliğimizi güçlendirerek durabiliriz. Milli birliği güçlendirmenin yolu, milleti temsil eden Cumhurbaşkanını korumaktır. Milleti temsil eden Cumhurbaşkanını bir siyasi partiyi temsil eder hale getirmek önce milletin parçalanmasına, sonra vatanın parçalanmasına giden bir yolun başıdır. " dedi.

cumhuriyet.com.tr

Kırıkkale Barosu'nu ziyaret eden Feyzioğlu, Kırıkkale Barosu Başkanı Avukat Erol Çakır, Yönetim Kurulu üyeleri ve baroya kayıtlı avukatların da katıldığı toplantıda Kıbrıs görüşmeleri ve Türkiye'nin gündemine ilişkin açıklamada bulundu. Feyzioğlu şunları söyledi:

"KKTC nin kurucusu Türk milliyetçisi Rauf Dektaş'ın ölümünün 4'üncü yıldönümü. Kendisini rahmetle, minnetle, özlemle anıyorum. Kıbrıs ile ilgili Cenevre'de müzakereler devam ediyor. Bu müzakereler Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkü'nün geleceği ile ilgili. Biz Türkiye'de bir taraftan terör saldırısı, bir taraftan Anayasa değişikliği ile uğraşırken, Cenevre'de Kıbrıs konusunda eşi görülmemiş baskı ile karşı karşıyayız. Fakat bu Türkiye gündeminde çok fazla yer almıyor. Oysa KKTC ve biz iki devletiz, tek milletiz. KKTC'nin güvenliği Türkiye'ye, Türkiye'nin güvenliği KKTC'ye bağlı. Uluslararası hukuka göre Kıbrıs Türkü'nün,Türk Milletinin belgeli hakları elinden alınmak isteniyor. Bu konuya milletin dikkatinin çekilmesi lazım. 'Ver kurtul'culuk ile davranmaya gerek yok. Şehit kanı ile sulanmış toprakları bir başkasına vermek bizim geleneğimizde, tarihimizde, kültürümüzde yoktur. Milletimizi uyarmak da Türkiye Barolar Birliği'nin görevidir."

MİLLİ BİRLİĞİ GÜÇLENDİRMENİN YOLU

TBMM'deki Anayasa değişikliği görüşmelerini de değerlendiren Feyzioğlu, değişik teklifini sanki bir genel seçim, partiler arasında bir tercih yapılıyormuş gibi ele almanın yanlış olduğunu söyledi. Feyzioğlu şöyle konuştu:

"Anayasa konusunun siyasi parti meselesi gibi ortaya konulmasına biz karşıyız. Bizler hukukçuyuz. Herhangi bir siyasi partiden olabiliriz, hiç fark etmez. Ancak mesele bir siyasi partiyi, diğerini desteklemekten çok ötedir. Türk milletinin vatanı ile bölünmez bütünlüğü ile ilgilidir. En acımasız yıkıcı, bölücü saldırılarla karşı karşıyayız. Biz bu saldırıları yapan teröristlerin ve arkasındaki küresel güçlerin saldırılarına karşı ancak milli birliğimizi güçlendirerek durabiliriz. Milli birliği güçlendirmenin yolu, milleti temsil eden Cumhurbaşkanını korumaktır. Milleti temsil eden Cumhurbaşkanını bir siyasi partiyi temsil eder hale getirmek önce milletin parçalanmasına, sonra vatanın parçalanmasına giden bir yolun başıdır. Mesele CHP, MHP, AK Parti meselesi değildir. Türkiye'nin bir Cumhurbaşkanı vardır. Biz Cumhurbaşkanı seçmiyoruz. Türkiye'nin bir hükümeti vardır. Bir hükümet seçmiyoruz. Şu halde Anayasa teklifi değişikliğini sanki bir genel seçimmiş, sanki partiler arasında bir tercih yapılıyormuş gibi ele almak fevkalade yanlıştır."

'TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİZ FANİLERDEN DAHA ÖNEMLİDİR' 

Meselenin 'Türkiye Cumhuriyeti'nin anahtarını bir siyasi parti genel başkanına veriyor muyuz?' sorusu olduğunu kaydeden Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyziığlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu soruları cevaplarken mevcut Cumhurbaşkanının kim olduğunu düşünerek hareket edemeyiz. Sayın Cumhurbaşkanını sevmek, sevmemek ayrı bir konu. Türkiye Cumhuriyeti biz fanilerden daha önemlidir. Biz faniler toprak olduğunda Türkiye Cumhuriyeti yaşamaya devam etmelidir. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 'Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır' demiştir. Bu sözü her an hatırlamakta fayda vardır."