FETÖ mağduru KESK’liler beraat istiyor

2013’te yapılan operasyonla gözaltına alınıp daha sonra yargılanan KESK üyeleri, gerek gözaltı yapan polislerin gerek yargılayan hâkimlerin tamamına yakınının FETÖ soruşturmasında tutuklandığını söyledi

ALİ AÇAR

KESK’e yönelik 19 Şubat 2013 tarihinde 28 ilde gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 167 kamu emekçisi, dinleme yapan ve operasyon gerçekleştiren polisler ile birlikte tutuklanma kararı isteyen savcı ve hakimlerin tamamına yakınının FETÖ/PDY soruşturmasından tutuklandığını ya da arandığını söyleyerek, 6 Eylül’deki duruşmada beraat kararının verilmesini istediklerini söyledi. KESK Kamu Emeçileri Cephesi’ne yönelik 2013 tarihinde gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan kişilerden 74’ü tutuklandı.

6 EYLÜL'DE DURUŞMA VAR

Yaklaşık 1 yıl kadar cezaevinde kalan kamu emekçileri, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 2 yıllık yargılama süresi içinde 8 kez hakim karşısına çıkan emekçiler hakkında çeşitli cezalar istendi. 6 Eylül günü bir kez daha hakim karşısına çıkacak olan emekçiler, gelinen son süreci Cumhuriyet’e anlattı. Operasyon kapsamında tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Estanbul 1 Nolu Şube Başkanı Dursun Doğan, 2009 yılında dinleme kararı veren polis müdürleri Ömer Köse, Yurt Atayün, Serdar Bayraktutan, Nazım Aksoy ve Ferdi Taşkaya ile Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde KESK İstanbul dosyasını hazırlayan savcılar Ramazan Saban, Hikmet Usta ve Ayhan Bedirhan ile hakimler Davut Sedir, Hadi Çağdır, Mehmet Ekinci, Süleyman Karaçöl ve Yakup Kaya isimlerin FETÖ/PYD soruşturması kapsamında meslekten uzaklaştırıldığını kimisinin tutuklu olduğunu kimisinin ise arındığını söyledi.

Kendilerinin sokakta mücadaleden yana tavır aldıkları için tutuklandıklarını söyleyen Doğan, “Bizim tutuklanma gerekçemizde KESK’i ele geçirecekler diyorlardı. Yöneticiliğini yaptığımız ve MYK’sında görev aldığımız sendikayı nasıl ele geçireceğimizi sormuştuk. Bugün gelinen noktada bunların hepsinin birer komplo olduğunu gördük. Kamuoyunda tartışılan Ergenekon, Balyoz ve Şike davası gibi birçok dava FETÖ’nün kumpası gerekçesi ile düşürüldü. Ama memurlara da operasyonu yapan bu insanlardı. Şimdi AKP 17/25 Aralık’ı FETÖ’nün üzerine yıkıyor. Ancak bizim davalarımızda hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya ise devam ediyor”dedi.

Hukukun bireylere göre değil, topluma yönelik adaleti sağlaması gerektiğini kaydeden Dursun Doğan,“ Bizlerin demokratik bir ülke talebi ve bağımsız Türkiye talebi bizleri F tipine kadar götürdü. Ancak siyasi iktidar şimdi aynı hataya düşüyor. Bu süreci AKP’nin başka cemaatlere götüreceği kaygısını yaşıyoruz. Biz salı günü görülecek duruşmada bu hukuksuz sürecin durdurulmasını bekliyoruz” diye konuştu.

BASIN AÇIKLAMALARINA 65 YIL

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL SEN) İstanbul 1 Nolu Şube Topul Sözleşme Hukuk Sekreteri İbrahim Sönmez de siyasi iktidarın kendi ile çeliştiğini belirterek, özetle şunları söyledi: “Bizim temel suçlamalarımızın temelini yasal, demokratik sendikamızın yaptığı basın açıklamaları oluşturuyor. Benim üzerime iddianamede 13 basın açıklamasını ‘örgüt propagandası’ olarak geçirdiler. 4+4+4 eylemleri, laiklik açıklaması, 1 Mayıs çağrısı ve öğrenciler için parasız eğitim istemeyi örgüt propagandası yaptılar. 13 basın açıklamasına 5’er yıldan toplam 65 yıl ve örgüt üyeliğini de ekleyerek 80 ila 90 yıl arası hapis istiyorlar. Gerçekten komik ve trajik durum. Hukuksuzluk hukuksuzluktur. Bunun seni beni yoktur.”