Fenerbahçe'nin UEFA Kupa'lı antrenörü doğal hayatı tercih etti

Alman Bundesliga ekibi Eintracht Frankfurt'ta antrenörlük yaptığı dönemde, o zamanki adıyla UEFA Kupası'nı havaya kaldıran, 1980-81 sezonunda da Fenerbahçe'de teknik direktör Friedel Rausch'un yardımcısı olarak görev yapan Arda Vural, Foça'ya yerleşip bambaşka bir kariyere başladı.

DHA

Alman Bundesliga ekibi Eintracht Frankfurt'ta antrenörlük yaptığı dönemde, o zamanki adıyla UEFA Kupası'nı havaya kaldıran, 1980-81 sezonunda da Fenerbahçe'de teknik direktör Friedel Rausch'un yardımcısı olarak görev yapan Arda Vural, Foça'ya yerleşip bambaşka bir kariyere başladı.
Futbol kariyerinde Tanju Çolak ve Ertuğrul Sağlam'ın da aralarında olduğu birçok yıldızı yetiştiren bir dönemin popüler teknik adamı, artık eğittiği köpek ve güvercinlerle yarışmalara katılıyor. Almanya'nın ardından Türkiye'de Süper Lig'den amatör kümeye kadar tüm kategorilerde 14 takım çalıştıran 74 yaşındaki Arda Vural, 1980'de UEFA Kupası'nı kazandıktan sonra İspanya'da Real Sociedad'la el sıkışmak üzereyken Fenerbahçe Başkanı Ali Şen'in girişimiyle sarı-lacivertilerlilerle anlaştıklarını belirtti. Futboldan kopup, "Onlarla anlaşmak insanlarla anlaşmaktan daha kolay" dediği kuşları ve köpekleri eğiten Vural, film gibi kariyerini Demirören Haber Ajansı'na (DHA) anlattı.
Aileden Foçalı olan Arda Vural, "Babam asker olduğu için Anadolu'da bir süre gezindik. Sonra yolum Almanya'ya düştü. Yerel takımlarda oynayıp çalıştım. Hem futbolcu hem hoca olarak yer aldığım iki köy takımıyla iki ayrı grupta şampiyon oldum. O bölgede Eintracht Frankfurt ve Kickers Offenbach'ı yenerek bir anda popüler olduk. Almanya Şampiyonası'na gitmeye hak kazandık. Yetiştirdiğim futbolcular büyük kulüplerce transfer edilmek istendi. Menajer Udo Klug'la önce Kickers Offenbach, ardından Eintracht Frankfurt'a geçtik. Burada teknik direktör Friedel Rausch'la 1979-80 sezonunda UEFA Kupası'nda şampiyon olduk. İspanya'dan Real Sociedad takımıyla ön anlaşma yapmak üzereyken Ali Şen çıktı, Rausch ile beni Fenerbahçe'ye getirdi" diye konuştu.
Fenerbahçe macerası tek sezon süren Vural, "Fenerbahçe çok büyük bir kulüptür. Bu büyüklüğü İstiklal Savaşı'ndan bu yana kendini gösterir. O dönem Kapıkule'ye geldim. Beşiktaş'ın eski divan kurulu başkanı Yalçın Karadeniz o zaman gümrükler müdürüydü. Nereden haber gittiyse beni Kapıkule'de çok iyi karşıladı. Bunu hiç unutmam. Fenerbahçe'nin durumu, geldiğimizde, şimdikinden farklı değildi. Raşit, Ali Kemal, kaleci Adem, Erol vardı. Cemil Turan futbolu bırakmıştı. Gelip 7-8 tane genç çocuk seçtik. Bulgar Mehmet, Tavşan Mustafa, Müjdat Yetkiner gibi altyapıdan çocuklarla lige başladık. Çim sahamız yoktu. Antrenman sahamız Kurbağalıdere'deydi ama kullanılamaz haldeydi. Maddi durumumuz hiç iyi değildi. Hatta Almanya'da paramızı alırken bile Ali Şen'in kendi hesabından verdiğini biliyorum" dedi.


'İSTANBUL'DA YÜRÜYEMEZDİM'


Fenerbahçe'de çalışırken İstanbul'da ilgiden yürüyemediğini belirten Arda Vural, "Arkamda foto muhabirlerinin dolaştığını bilirim. Ölünceye kadar Fenerbahçeliyim. Fenerbahçe ayrıcalıktır. 1980'den 2020'ye 40 yıl geçmiş ama hâlâ gittiğim yerlerde ilgiye şaşırıyorum. Fenerbahçe'den sonra Samsunspor, Eskişehirspor, Konyaspor, Mersin İdmanyurdu, Gaziantepspor, Sivasspor, Alanyaspor gibi birçok kulüpte teknik direktör olarak çalıştım. Samsun'da Tanju Çolak'ın, Gaziantep'te Ertuğrul Sağlam'ın ilk hocasıyım. Türkiye'ye geldiğimde çok büyük bir mantalite farkı vardı. Bu yüzden karikatürlere konu olmuştum. Rahmetli Altan Erbulak'ın çok ilginç bir karikatürü vardı. Futbol sahasında iki tane top, birinin üzerinde ben oturuyorum. Altında, 'Biraz Türk', diğer topun üzerinde oturan Rausch için ise 'Biraz Alman' yazıyor. Yani benim daha fazla Alman olduğumu ima ediyor. Ben bunun sıkıntılarını çok çektim. Antrenman şekillerimle ilgili sıkıntılarım oldu. Çift idman yaptırdığım için bana küfrederlerdi. Sabah 07.00'de antrenmana çıkardığım için arkamdan çok söylenirlerdi. Şimdi iki idmanı bırakın herkes üç idman yapıyor" diye konuştu.
Türkiye'ye ilk geldiği dönemde antrenman topu konusunda bile sıkıntı yaşadıklarını ifade eden Vural, "Kızılcahamam'da kamptayız. Eski futbolculardan Fenerbahçeli Timuçin malzemeciden top istiyor. Şimdiki gibi değil. Top kimselerde yok. Biz gelirken Rausch'la Almanya'dan 33 tane top getirdik. Malzemeci gelip benden istedi. Dedim ki, 'Ben bu 33 toptan değil 3-4 tane, 1 tane bile veremem'. Bunu aleyhime kullandı. Gazetede benim için iyi şeyler yazmadı. Antrenman toplarını veremezdim. Bunu anlatamadım" şeklinde konuştu.Futboldan kopup yerleştiği memleketi Foça'da safkan kurt ve doberman köpekleri ile güvercinler yetiştirmeye başlayan Arda Vural, "Türkiye'de ilk doberman kulübünü kuran benim. Oyun kuşu yetiştiriyorum. Kuşlarla ilk yarışmaya girdim. Şu anda 10'uncu sıradayım. Önümüzdeki senelerde şampiyon olacağım. Köpek yarışlarına da giriyorum. Kurtlarda 3 defa; 2011, 2012 ve 2013 yıllarında Türkiye şampiyonu oldum. Dobermanlarla da bir sürü şampiyonluklarım var. Hayvanlarla çalışmak insanlarla çalışmaktan çok daha güzel" dedi.
Foça'da yaşamanın Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde yaşamak gibi olduğunu kaydeden Vural, hayvan eğitim merkezi haline getirdiği çiftliğinde anı köşeleri de oluşturup kupaları, madalyaları, plaketleri, sertifikaları, zamanın Alman ve Türk gazetelerinin haber ve yazılarını buraya yerleştirdiğini söyledi.