Felaketlerde maddi hasar 150 milyona yaklaştı
Son bir aydır Türkiye’de yaşanan orman yangınları ve sel felaketlerinin ardından sigorta sektörünün belirlemiş olduğu toplam hasar tutarı 150 milyon liraya yaklaştı. Bu hasarın 83.1 milyonu sel, 65.5 milyonu ise orman yangınlarından kaynaklandı.
cumhuriyet.com.trTürkiye, son bir aydır doğal afetlerle mücadele ediyor. Ülkenin güneyini yangınlar kül ederken, kuzeyinde sel felaketi yaşandı. Kaybedilen canların yanı sıra, yitip giden orman varlığı, zarar gören tarım alanları, yanan seralar, turizmin aldığı darbe sonucu gerçekleşen maddi zarar henüz tam olarak netleşmiş değil. Bu konuda milyarlarla ifade edilen değerlendirmeler var. Bunun yanı sıra, sigortaya konu olan ve şirketlere gelen ihbarlar ve sonrasında yapılan hasar tespit çalışmaları 150 milyon TL’ye yakın bir hasar gerçekleştiğini gösteriyor.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerine göre; Manavgat, Bodrum, Marmaris ve Milas ilçelerinde 19 Ağustos 2021 tarihi itibarıyla yangınlar sebebiyle bin 852 hasar ihbarı alındı. Söz konusu tarih itibariyle 3 milyon 700 bin liralık hasar ödendiği ve toplam hasar tutarının da 61 milyon 500 bin TL olduğu belirlendi. Hasar ihbarlarının 706’sı Bodrum’dan, 524’ü Manavgat’tan, 377’si Marmaris’ten ve 245’i Milas’tan yapıldı. Bölge için yangın ve kasko poliçeleriyle sektörün sağladığı toplam teminat tutarı yaklaşık olarak 100 milyar TL seviyesinde.
KORKUTAN UYARI
Dünya gazetesinden Selçuk Altun'un haberine göre; Artvin, Rize, Bartın, Kastamonu ve Sinop’ta, kasko, konut, işyeri, yangın ve mühendislik poliçelerinde 687 ihbar dosyasıyla birlikte toplam hasar tutarı yaklaşık olarak 83 milyon TL olarak belirlendi. Aynı tarih itibariyle yaklaşık olarak 14 milyon TL ödeme yapıldı. Hasar ihbarlarının 124’ü Artvin’den, 46’sı Rize’den, 40’ı Bartın’dan, 277’si Kastamonu’dan ve 200’ü Sinop’tan geldi. İhbarlar; Artvin ve Rize’de ağırlıklı olarak kasko ve işyeri poliçelerinde; Bartın, Kastamonu ve Sinop’ta ise kasko ve yangın poliçelerine yönelik oldu.
Sektör temsilcileri, yangınlar ve sel felaketlerinden etkilenen yerleşim alanlarının ağırlıklı köy ve kasaba şeklinde olduğundan bu alanların sigortalılık oranlarının düşük olduğu gerçeğini göz önünde bulundurmak gerektiğinin altını çiziyor. Aşırı hava olaylarının Türkiye’nin normali haline geleceğini belirterek, yakın gelecekte yangın, sel ve şiddetli fırtına gibi afetlerin daha sık yaşanabileceğine dikkat çeken sektör temsilcileri, can güvenliğini tehdit eden bu olayların ağır ekonomik bedellerinin de olacağına vurgu yapıyor.
EKONOMİK KAYIPLARIN YÜZDE 10’U SİGORTALI
Yaşanan doğal felaketlerin sadece Türkiye’nin bir gerçeği olmadığını ve son dönemde dünyanın birçok yerinde felaketlere şahit olunduğuna dikkat çeken Türkiye Sigorta Birliği, şu açıklamada bulundu:
“Uluslararası sektörel raporlara göre, 2021 yılının ilk altı ayında dünya genelinde meydana gelen 163 doğal afette ekonomik kayıplar yaklaşık 93 milyar dolara bunun içinde sigortalı hasarların da büyük bir kısmı gelişmiş ve sigortalılık oranlarının yüksek olduğu ülke kaynaklı olmak üzere yaklaşık 42 milyar dolara ulaştı. Buradan da anlaşılacağı üzere sigortalı hasar oranları toplam hasarın yaklaşık yüzde 50’lere yaklaşmakta ve bu oran da her geçen gün artmakta. Ülkemizde ise yaşanan doğal felaket kaynaklı ekonomik kayıpların henüz yüzde 10’lar civarındaki kısmı, sigortalı kayıplardan oluşuyor. Sigorta bilincinin yüksek olduğu ülkelerde yaşanan doğal felaketlerin yarattığı ekonomik kayıpların etkilerinin sigorta ile birlikte çok kısa sürede atlatıldığını görüyoruz. Unutulmamalıyız ki iklim değişikliği artık dünyamızın önemli bir gerçeği ve riskler her geçen gün hızla artıyor. Bu nedenle de sigorta geleceğe güvenle bakmanın en önemli anahtarı ve bir gelişmişlik göstergesi. Sigorta, yaşanan doğal felaketlerde devletlerin ve bireylerin üzerindeki ekonomik yükü azaltmada büyük bir görev üstlenirken bunun en güzel örneklerini gelişmiş ekonomilerdeki sigortalılık oranlarının yüksekliğinden çok net bir şekilde anlayabiliyoruz.”
HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Yaşanılan felaketlerin sebep olduğu kayıplarların son derece büyük ve üzücü olduğunu dile getiren Türkiye Sigorta Eksperleri Derneği (TÜSED) Başkanı Ahmet Nedim Erdem, henüz maddi boyutun tam olarak ortaya çıkmadığını, bu yönde çalışmaların devam ettiğini söyledi. “Sigorta eksperleri olarak, sektörün tüm kuruluşları ile birlikte uyum ve koordinasyon içerisinde tüm tecrübe ve kaynakları seferber ederek hasar tespit çalışmalarını hızla tamamlayıp, dosya süreçlerini hızlandırmak için gerekli gayret ve çabayı göstermekteyiz” diyen Erdem, şöyle devam etti:
“Yangın sebebiyle başta tarım sigortalarına konu ihbarlar olmak üzere sigortalı konut, iş yeri, fabrika, turizm tesisi, araç ve emtia ihbarları gelmekte olup, hasar tespit ve tazmin sürecinin hızla işletilebilmesi, aksamaması için gerekli tedbirler alınmış, bölgede faaliyet gösteren eksperlerimiz tarafından çalışmalar hızlıca yürütülüyor. Sel felaketleri sonrasında, kamu idaresi tarafından yapılan hasar tespit çalışmaları ile sigortalı kıymetlere ilişkin hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Yangın sonrası oluşan hasarların tespitine ilişkin çalışmaların ise kısa süre sonra tamamlanacağını düşünüyoruz. Yaşanan üzücü afetler sonrasında oluşan zararın maddi boyutu ve yakın zamanda gösterecekleri ekonomik etiklerin tespiti için öncelikle hasar tespit çalışmalarının tamamlanması gerekiyor.”
"POLİÇE BEDEL VE TEMİNATLARINI KONTROL EDİN"
İklim değişikliği, yaşanan yangınlar, heyelan, seller ve diğer doğa hasarları başta olmak üzere, sigortalılarca dikkat edilmesi gereken önemli hususlara değinen Sigorta Tatbikatçıları Derneği (STD) Başkanı Fahri Altıngöz, sigortalıların tüm poliçe bedel ve teminatlarını kontrol etmeleri gerektiğine dikkat çekti.
Ticari ve sınai işletmelerde sigortalılık oranı genellikle yüksek olmakla birlikte, sigorta sözleşmelerinin kapsamlı değerlendirilmesinin yeterince yapılmadığını dile getiren STD Başkanı Fahri Altıngöz, “Bireysel sigortalarda da durum çok farklı değil. Sözleşmelerde dikkat edilmesi gereken birçok husus bulunuyor. Ancak kapsamın yanı sıra diğer hususların da bir o kadar önemli olduğuna işaret etmek istiyorum. Örneğin enfl asyon, stokların yerine konulma maliyeti, döviz kurları, sabit ve değişken maliyetler, yani üretici maliyetleri ve artışları son derece önem arz ediyor. Zira sigortacılıkta temel kural sigorta bedelinin yani poliçedeki rakamın, mutlaka sigorta değerine yani piyasa rayicine eşit olması ilkesi aranır. Aksi durumda eksik ya da aşkın sigorta kavramı ortaya çıkar ki bu da olası bir hasarda proporsiyon kuralının uygulanması demektir. Eksper hasarı tespit eder, hasar anında tüm malların değerini belirler, poliçe ile karşılaştırır ve raporunu buna göre düzenler. Sigortacı da bu rapora göre eğer bir eksiklik varsa, hasarda da proporsiyon kuralı gereği hasarı eksik öder” diye konuştu.