Fed iyimserliği uzun sürmeyebilir

FED ’in faiz artışının belirsizliği ortadan kaldırması ilk etapta TL ve borsayı yükseltirken uzmanlara göre bu uzun sürmeyecek. Gözler sadeleştirmeye başlayacağını açıklayan Merkez Bankası’nda.

Pelin Ünker

Piyasalar beklemede

Piyasalar Fed sonrası olumlu seyrini sürdürdü. Borsa yüzde 1 civarı yükseldi. Karar öncesi 2.95’te olan dolar/TL, 2.9178’e kadar geriledikten sonra 2.93’e yaklaştı. Doların düşüşünde ABD’de işsizlik maaş başvurularının 271 bin ile 275 bin olan tahminlerin altında çıkması da etkili oldu. Asya ve Avrupa borsaları da yükseldi.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışının ardından bundan sonraki sıkılaştırma adımlarının kademeli olacağı mesajını vermesi, piyasaların son 10 yılın ilk faiz artışını kazasız belasız atlatmasını sağladı. Bankanın iyi iletişim politikası piyasalar açısından yumuşak geçişi sağlarken, şimdi gözler Fed’in ardından sadeleştirme adımlarına başlayacağını açıklayan Merkez Bankası’na (TCMB) çevrildi.

Merkez, sadeleşme açısından dün ilk adımı attı ve dolar cinsi tutulan zorunlu karşılıklara ödediği faiz oranını yüzde 0.24’ten yüzde 0.49’a yükseltti. Merkez’in bu adımı piyasayı destekleyici yönde olsa da sembolik olarak değerlendirildi. Piyasa uzmanları 22 Aralık’ta toplanacak Para Politikası Kurulu toplantısına işaret ederken, piyasalardaki iyimser havanın da kısa süreli olabileceğine dikkat çekiyor.

Güvenilirlik test edilecek

Merkez, gelecek dönem adeta bir güvenirlik testine tabi tutulacak. TCMB bugüne kadar üzerindeki siyasi baskının da etkisiyle üstü kapalı faiz artışları yaparken, piyasa faizi ile politika faizi arasındaki makas da açıldı. Merkez, politika faizini yüzde 7.5’te tutarken piyasaya sağladığı fonlamanın ortalama maliyeti yüzde 8.80 civarında. Piyasa beklentisi bankanın politika faizini ortalama fonlama maliyetine yaklaştırarak daha sade bir politikaya geçmesi.

Bu da politika faizinde artış anlamına geldiğinden siyasiler ve özellikle Erdoğan’ın nasıl bir tepki vereceği bir endişe nedeni olarak piyasaların gündeminde yer alıyor.

Analistler faiz artışı gerçekleşmez ise bunun bankanın güvenilirliğini zedeleyeceğine ve piyasaları olumsuz etkileyeceğine dikkat çekiyor.

 

 Kredi koşulları zorlaşacak

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’e göre, Fed’in faiz artışı ülke kredi notlarındaki zorlukları arttırdı. Moody’s de gerçekleşen faiz artışının zayıf ABD şirketleri için kredi riski oluşturduğunu belirtti. İyi kredi kalitesine sahip ABD şirketlerinin Fed’in 25 baz puanlık faiz artışı ile başa çıkabilecek güce sahip olduğunu ancak çoğunluğu petrol, gaz ve hizmet sektöründeki firmaların daha zorlu kredi koşulları ile karşı karşıya olduğunu belirtti.

Dr. Kıyamet lakaplı Marc Faber ise Fed’in faizleri kötü bir zamanda artırdığını, pek çok ülkenin ya resesyona girdiğini ya da girmek üzere olduğunu söyledi.

 

İlk faiz indirimi çağrısı Bulut’tan

AKP çevrelerinin gelenek haline getirdiği faiz indirimi çağrıları Fed’in sıkılaştırma adımından sonra da sürüyor. İlk çağrıyı Başdanışman Yiğit Bulut yaptı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut, Fed’in faiz artışı kararının beklenen bir gelişme olduğunu, piyasalarda olumlu bir adım olacak algılanacağını belirterek, Türkiye’de faiz indirimi için fırsat kollamakta yarar gördüğünü söyledi. Bulut, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Türkiye’de piyasaların sağlıklı işlemesi için sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman ifade ettiği gibi faizlerin düşmesi sağlanmalıdır” dedi.

Yabancı kaçıyor

Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) portföyü 11 Aralık haftasında bir önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak 255.3 milyon dolar azaldı. TCMB verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse portföyünde ise arka arkaya beşinci haftada çıkış devam ederek aynı dönemde net 131 milyon dolar azalış gösterdi.

Gelişenler tehlikede

UBS ve Citigroup, yeni faiz artışı döngüsünün gelişen piyasalar için daha fazla sancılı geçebileceğini öngörüyor. Bunun nedeni gelişen piyasaların, bastırılmış olan büyümeyi yansıtmaya yetecek kadar gerilememesi olarak gösteriliyor.