Fatma öğretmenin ölümünde Adli Tıp raporuna isyan

KONYA'da 5 yıl önce özel hastanede yapılan endoskopi sonrası hayatını kaybeden resim öğretmeni 30 yaşındaki Fatma Tuzla'nın ölümüyle ilgili 1'i doktor 5 kişinin yargılandığı davada, Adli Tıp raporunda, sanıkların ölümde sorumluluklarının tesbit edilemediği belirtildi. Tuzla ailesinin avukatı Adli Tıp Kurumu'nun raporuna tepki gösterdi.

DHA

İzmir'de öğretmenlik yapan ve yarı yıl tatilinde memleketi Konya'ya gelen Fatma Tuzla, 5 yıl önce 6 Şubat Cuma günü, midesindeki rahatsızlık nedeniyle kontrol için özel bir hastaneye gitti. Tuzla, tedavi sırasında endoskopi yapılmasını istedi. Endoskopi sonrası Tuzla'nın kalbi durdu. Yapılan müdahalelerle tekrar kalbi çalıştırılan Tuzla, sevkedildiği Konya'daki Başkent Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde 14 Şubat'ta beyin ölümü gerçekleşti.

ORGANLARI BAĞIŞLANDI

Fatma öğretmenin ailesi, organların bağışlanmasını kabul etti. Organları 3 kişiye hayat veren Fatma Tuzla'nın ailesi endoskopi operasyonunu gerçekleştir Opr. Dr. M. İ. ve görevli olan 4 sağlık personeli hakkında 'görevi ihmal' suçundan suç duyurusunda bulundu. 5 kişi hakkında 'Taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.

ADLİ TIP KURUMU RAPORUNA TEPKİ

Dava devam ederken, Tuzla ailesinin avukatı Memduh Oğuz, Adli Tıp Kurumu'nun dava ile ilgili hazırladığı rapora tepki gösterdi. Konu ile ilgili yazılı açıklama yapan Oğuz, şunları söyledi:

"Bu rapora göre doktor, anestezi uzmanı ve teknisyenin görevleri gereği yapmaları gereken, anestezi öncesi anestezi muayenesinin yapılmadığı, anestezi riskinin saptanmadığı, işlem sırasında, kalp ritmi, tansiyon ve solunumunun takip edilmediği, son derece önemli yaşamsal parametrelerin takip edilmediğini tespit etmiştir. Ancak raporun devamında ise anlaşılamaz bir şekilde bu denli mesleki hataya yönelik somut tespitler yapılmış olmasına rağmen operasyonu yapanların kusurlu oldukları ve ölümden sorumlu tutulmaları gerektiğinin tespit edilemediği belirtilmiştir."

Mahkemenin elinin kolunun bağlandığını öne süren Oğuz şunları söyledi:

"Görüldüğü gibi Sayın Adli Tıp Genel Kurul üyeleri tarafında hazırlanan raporda; tedavi uygulaması sırasında hastanın takibinin teknolojik ekipman yerine görsel olarak yapılmış olması ihmal olarak kabul edilmesine karşın, kusur durumu tam olarak belirtilmemiştir. Bu rapor ile görevini gereği gibi yerine getirmeyen, meslek etik ve kurallarına aykırı davranan kişilerin ceza alması kanaatimize göre kasıtlı olarak engellenmektedir."