"Fatih hoca, ‘Arda’yı istiyorum’ dedi, defter kapandı!
Yayıncı kuruluşa konuşan Arda Turan, sarı-kırmızılı takıma tekrar gelişi ile ilgili olarak, "Fatih hoca, ekranlar önünde ‘Arda’yı istiyorum, herkes ikinci bir şansı hak eder.’ dedikten sonra ben tamamıyla transfer konusunu kapattım" dedi.
İHAGalatasaray’a transfer olan Arda Turan, "Fatih hoca, ekranlar önünde ‘Arda’yı istiyorum, herkes ikinci bir şansı hak eder.’ dedikten sonra ben tamamıyla transfer konusunu kapattım" dedi.
Yayıncı kuruluşa konuşan Turan, sarı-kırmızılı takıma tekrar gelişi ile ilgili olarak, "Fatih hoca, ekranlar önünde ‘Arda’yı istiyorum, herkes ikinci bir şansı hak eder.’ dedikten sonra ben tamamıyla transfer konusunu kapattım. O günden, bugüne kadar gelen tüm transfer tekliflerini hiç düşünmeden reddettim. Konu çok basitti. Hoca, benim için böyle bir şey diyorsa, ben sonuna kadar hocanın yanında dururdum. İlk önce Fatih hocama teşekkür etmek istiyorum. Hayatımdaki bütün duyguları bana yaşattı ve beni hep iyi, özel hissettirdi. Bu transfer döneminde de kendimi yine özel hissetmemi sağladığı için ona çok teşekkür ederim" dedi.
2008 şampiyonluğunun çok önemli olduğunu söyleyen Turan, "Ben, Galatasaray’ın zor dönemlerine denk geldim kadro olarak. 30 yaş üstü daha iyi bilir. Biz, Galatasaray’da oynarken karşımızda Alex’ler, Tuncay’lar, çok güçlü Fenerbahçe takımları vardı. Maddi olarak çok öndeydi. Hem bütçe olarak hem de oyuncu kadrosu olarak daha gerideydik. 2005-2006 şampiyonluğu çok önemlidir, 2008 şampiyonluğu ondan daha önemlidir. Tarihteki en önemli lig şampiyonluğu olabilir" şeklinde konuştu.
“TUDOR DÖNEMİNDE DE GELMEK İSTEMİŞTİM”
”Galatasaray Kulübü örfü, adeti, kendine has özellikleri olan bir camiadır. Başkan da kulübün en değerli kişilerindendir. O gün yönetim kurulu öyle uygun gördü. Sonuçta Galatasaray’dan gelen her şey bizim başımızın üstünde. Kırgınlık olmuyor ama üzüntü oluyor. Dönersem Galatasaray’a dönerim diye hayal ettiğim için üzüldüm tabii. Ben hep Galatasaray’a dönmek istediğimi söyledim. Ayhan hocayla, Tudor vardı. Galatasaray'a şöyle demiştim, ‘Barcelona'da oynamazsam, kendimi önemli hissetmezsem, bana çok teklif var. Ağustos sonunu bekleyin.' Neden? Çünkü ağustos ayının 30'unda Avrupa'da transfer bitiyordu. Eylül 1-7 arası sadece birkaç kulüp ve Galatasaray opsiyon kalacaktı. ‘O zaman Galatasaray'a gelmem daha rahat olur, sizi de maddi olarak rahatlatırım.' demiştim ama o zamanki yönetim, başkan, bunu uygun görmediler. İlk o zaman gelmek istemiştim.”
“BARCELONA’DAN KENDİ İSTEĞİMLE AYRILDIM”
”Messi ile aramız çok iyiydi. Beraber oynarken de keyif alırdık. Bana Barcelona’da Valverde dahil kimse hiçbir şey söylemedi. Kimse bana ‘Seni istemiyoruz’ demedi. Messi, Suarez, Neymar'dan sonra en iyi istatistiği yaptığımda, Valverde takımın başına gelip, hazırlık maçları dahil beni doğru düzgün oynatmayınca, ben orada konuyu kapattım. Barcelona da olsa, dünyanın en önemli takımı da olsa, ben kendimi mutlu hissetmediğim yerde durmam. Para, pul benim için hiçbir zaman konu değildir Kendimi önemsiz hissettim ve ayrılmaya karar verdim. Ben, Atletico Madrid'in 10 numarası olarak oraya gittim, önemli bir oyuncu olarak. Önemli de bir rol aldım ama sonrasında, Valverde gelince, beni önemsiz hissettirince, konu oraya gitti Kendimi Türkiye’ye dönüp kanıtlamak istedim. Ailemin burada olması, annemin rahatsızlığı… Başakşehir’de hiçbir sorun yaşamadım. Ancak o dönem Türkiye’ye dönme kararı hataymış.”
“HAYATIMDAKİ EN BÜYÜK HATA, FATİH TERİM’LE YAŞADIĞIM SORUN”
“Sahaya bir türlü kafam rahat çıkamıyorum. Kendi hatalarım, anlatamadığım, ispatlayamadığım haklılıklarım beni mahvetti. Her gece bunları düşündüm. Yaptıklarımı kabul ediyorum ama yapmadıklarımın yükü de bana biniyor. Özel hayatımda yaptığım hatalar, sahadaki kredimi bitirdi. Bu konuyu, oturup sabaha kadar tartışabiliriz. Çok basit bir şey var, futbol oynamak istiyorum ve Galatasaray'ı çok seviyorum. Burayı çok özledim. Buradaki yaşamı çok özledim. Konu çok basit. Barcelona'ya transfer oluş şeklimle ilgili çıkan spekülasyonlar, tamamen spor cahilliği. Bu konuyla alakalı fazla bir şey konuşmama gerek yok. Bunları söyleyebilenler için üzülürüm ben… En büyük hatam, Milli Takım sorunu. Ne olursa olsun, Fatih hocayla sorun yaşamamalıydım”
“BİLAL AĞABEYE ÇOK KIRILDIM”
“En büyük hatam, milli takımda Fatih hoca ile yaşadığım sorun. Ne olursa olsun, o sorunu yaşamamalıydım. Bilal ağabey benim evimde olan biriydi, hayatım boyunca en çok röportajı onunla yaptım. Bana bir telefon bile açmadan, bu kadar yakınken, ah bu paranın gözü kör olsun diye manşet attı. Primci, primci, primci… Ne paraymış ya! Bir telefon beklerdim. Ben kimseden 1 lira para istemedim, bugün de söylüyorum. Ben milli formayla parayı yan yana koyacak bir insan değilim. Ben onu namus olarak üzerimde taşıdım. Ama bütün genele bakarsak, ne yapıyorsun Arda ya, öyle bir şey yapılır mı? Hatalıyım ama çok kırıldım. Çok kırıldım… Ve inşallah bu röportaj milat olur, bir daha geçmişi konuşmak istemiyorum. Herkese hakkımı helal ettim. Sadece Galatasaray’ı sevip, Fatih hoca ile futbol oynayıp keyfini almak istiyorum.”