‘Faşizme karşı tek vücut’

Adalet Kurultayı’nın son günündeki ilk panel ‘Devlette adalet’ti. Oturumda tek adam yönetimine karşı ortak mücadele çağrısı vardı.

cumhuriyet.com.tr

İlhan Kesici: Bu coğrafyanın en önemli organizasyonu, devlettir. Bu coğrafyada devlet olmadan özgürlük, ekonomi, demokrasi, adalet olmaz. Adalet olmadan devlet olmaz. Gecikmiş adalet, adaletin inkârıdır.

Ertuğrul Yalçınbayır (AKP kurucusu): Hak, hukuk, adalet diyenler, bu konuda yürüyenler ve bu doğrultuda koşanlar, yarışacak olanlar, hepsine selam olsun. Bu hakları bana devlet vermedi, bu haklar bana yaradılıştan geldi, bütün insanlara geldi. Siz kim oluyorsunuz da, söz, düşünce, yazma ve bütün özgürlüklerimi sınırlama hakkına sahip oluyorsunuz? İnsanların zulme, istibdada karşı direnme, isyan etme hakkı vardır. Görevimiz yöneticileri uyarmaktır. Dış güçler falan değil, kendimize bakalım. Hem Amerikan vatandaşlığı üzerine yemin edeceksin, 13 gün sonra geleceksiniz Türkiye Cumhuriyeti’nin büyükelçisi olacaksınız. Bu işlem Cumhurbaşkanı’nın tek başına yaptığı işlemdir, yargı denetimi yoktur diyeceksiniz. Sonuna kadar hakkınızı arayın. Keyfiliğin daniskasıdır bu.

Alper Taş (ÖDP Genel Başkanı): Kurultayın en net mesajı şudur: Biz, tek kişinin konuştuğu bir Türkiye değil, herkesin konuştuğu bir Türkiye istiyoruz. Cumhuriyeti birlikte kuranlar, eşit yurttaşlığa dayanan bir devleti kurmak zorundadır, Kürt yurttaşların kimlik ve kültür haklarının güvence altına alınmadığı bir devlette adalet olmaz. Hepimize özgüven geldi, bu direniş alanlarını çoğaltmak zorundayız. Bu alanların en önemlisi eğitim. Laik, bilimsel ve demokratik bir eğitim için çocuklarımızı savunuyoruz. Hep beraber eğitimin dinselleştirilmesine karşı çıkalım. Mücadeleyi Meclis koridorlarına hapsetmeyiz. Halkın meclislerini kuracağız. Halk nasıl Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri ile kendi meclislerini kurduysa, biz de kuracağız.

‘Birleşik mücadele’

Levent Tüzel (Eski HDP Milletvekili): Adalet Yürüyüşü ve HDP’nin 4 büyük ilimizde Vicdan ve Adalet Nöbeti’nden sonra adalet arayışımız devam ediyor. Tek adam rejimi bize dayatıldı. Yargı rejimiyle bütün bir toplum cezalandırılarak susturulmaya çalışılıyor. Önüne arkasına bir şey koymadan sağcı solcu demeden demokratik bir gelecek demokratik bir ülke için bu ülkeyi kuracak halkın birleşik mücadelesi acil ihtiyacımızdır. CHP ve HDP başta olmak üzere demokrasi güçlerinin temel görevi, halkı bu çağrı altında birleştirmektir. İhtiyacımız birleştirici bir dil ve programdır. Bu tek parti zulmüne, faşizmin iktidarına karşı yek vücut birleşik mücadele yürütmeliyiz.

ERDEM GÜL: Sis dağılacak

“Yaşanmış olaylar’’ bölümünde gazetemiz Ankara Temsilcisi Erdem Gül ve tutuklu gazeteci Murat Aksoy’un eşi Şehriban Aksoy konuştu:

Erdem Gül: OHAL koşullarında cezaevleri inanılmaz boyutlara geldi. Şahsım adına şanslı bir dönemde hapiste kaldığımı söyleyebilirim. 100 yıl önce yazılan Tevfit Fikret’in “Sis’’ şiiri, İstanbul üzerine yazılmıştır. İstanbul’un nice görkemli kuleleri, Boğazı olduğunu anlatır ama adalet yok der. İstanbul’dan umudu kestim der. Ben bir süre önce Türkiye’de bu Sis şiirinin atmosferini görüyordum. Bu karamsarlığımı dağıtan bazı gelişmeler oldu sonrasında. Bu gelişmeleri siz anladınız. Bu gelişmelerin Türkiye’deki sisi kaldırarak geleceğe büyük katkı sağlayacağını umuyorum.

Şehriban Aksoy: Dünya tarihinde görülmemiş bir mağduriyat yaşadık. Eşim muhalif yazılarından dolayı darbeci, FETÖ’cü oldu. Fakat FETÖ tutmadı. Yargı bizim tutuksuz yargılanmamızı öngördü ve bir tweet yüzünden karar altüst oldu. Ben çok üzgünüm. Kızıma “Babanı alıp geleceğim’’ demiştim. Sonrasında Duru bana “Yalancı annesin sen” dedi. Benimle 1 hafta konuşmadı. Biz bunları hak edecek ne yaptık. Kalemini satmadı, kimseyi incitmedi. Dünyanın en iyi babası, en iyi adamı. Hiçbir belge, somut delil yok. Benim isyanım buna. Böyle yargı, böyle adalet olmaz. Murat Aksoy suçsuzdur. Boşuna sevdiklerinden, ailesinden aynı bırakmayın.