'Faşist değil vatanseveriz'

Son dönemde üniversite kampuslarından arka arkaya 'karşıt görüşlü öğrenciler arasında' kavga haberleri gelmeye başladı. Trabzon'da üniversite kampusunda dolaşıp öğrencilerle, öğretim üyeleriyle, halkla konuştuk...

cumhuriyet.com.tr

Trabzon-Diyarbakır arası 572 kilometre. Ama sanki son dönemde bu iki kentin insanları birbirine bundan çok daha uzak. Diyarbakır-Trabzon eksenli Kürt ve Türk milliyetçiliği yorumları yaygınlaşmaya ve iki kenti merkez alan akademik araştırmalar artmaya başladı.

Trabzonun adı Hrant Dink ve Rahip Santoro cinayetleri, McDonaldsın bombalanması, Ogün Samast, Yasin Hayal ile birlikte anılır oldu. Trabzonlular, Diyarbakır Belediyesinin Bayırbağı beldesine gönderdiği itfaiye aracına biletepki gösterilmesi gibi olaylarla da aşırı milliyetçi, dik başlı, kavgacı bir imajla görünür oldu. Konuştuğunuz herkes öncelikle Trabzonun imajına itiraz ediyor: Faşist değiliz, vatanseveriz diyorlar. Son sözcük konuştuğunuz kişiye göre değişiyor; sağ kökenli kişiler milliyetçi, vatansever, kendilerini solda görenler iseulusalcı ya dayurtsever olduklarını söylüyorlar. Trabzonlunun kırmızı çizgisi milliyetçilik, temel karakter özelliği başına buyrukluksa, çimentosu da Trabzonspor. SahalarıBize her yer Trabzon sloganlarıyla inletiyorlar.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), üç büyük kent dışında kurulan ilk üniversite, bugüne dek büyük bir olay yaşanmamış. Geçen ay Kadın Kolektifinden bir grup Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla hazırladıkları tiyatro oyununu Atatürk Kültür Merkezinde sahnelemek istemiş, ancak yönetiminhayırdemesi üzerine rektörlük önünde eylem yapmışlar ve polis müdahale etmişti. KTÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Baykal, viratrabzon.comun sorularını yanıtlarken KTÜ 54 bin kişilik bir öğrenci kitlesinden oluşuyor. Herkese eşit mesafede olmak durumundayız. Sağı, solu, ortası, cemaatçisi, radikali. Her kesimin isteklerine cevap veremiyoruz, bazılarına veremeyiz de. Biz bu çocuklara anlayış gösterdik. 20 gün katlandık. Ama eylemlerini bir işgale dönüştürme eğilimine girdiler demişti.

Bacak bacak üstüne atmayın, tespih çekmeyin

Üniversite kampusu içinde ülkücüler baskın. Türk Eğitim-Sen ve KTÜ Öğrenci Derneğine yer tahsis edilmiş. Türk Eğitim-Senin bürosunda oturanlardan biri CHPli, diğerleri MHPliydi. Üniversitelerinde hak arama eylemleri dışında bir olay yaşanmadığını anlattılar. MHPlilerden biri Karadenizin solcusu da milliyetçidir diyor. Ogün Samast, Yasin Hayal gibilerininkullanılan gençler olduğunudüşünüyorlar. KTÜ Öğrenci Derneği de ülkücülerin egemenliğinde. Dernek binasında üç hilalli, bozkurtlu panoda Reis Ahmet Yılmazın (Dernek Başkanı) “Ocak Adabı talimatları var. Özetle: Türk-İslam ahlakına uygun hareket edilecek, bacak bacak üstüne atılmayacak, tespih çekilmeyecek, reis gelirken ayağa kalkılacak! Dernek saymanı İlhami Süslü, Çeşitli gruplar var, onlar eylem yapar. Biz yasal bir derneğiz, hiçbir eyleme karışmayız diyor. Trabzonlu imajıyla ilgili olarak Milliyetçilik ırkçılığa gidiyor, deniyor. Biz ırkçılık yapmıyoruz derken Burada gerilim yok, olması taraftarı değiliz. Üniversitede çatışma olmaz diyor.


Gençler üzerinden mühendislik yapılıyor

Trabzonda ne oluyor diye akademisyenlere de sorduk. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Bayram Sevinç, öncelikle Trabzonluların kendileriyle ilgili kalıplara karşı olduğunu vurguluyor. Bize her yer Trabzon sloganının aşırı milliyetçi bir yaklaşımla okunduğunu, oysa halkın bu sloganıVatanın her karış toprağı benim vatanım diye vatanseverlik açısından yorumladığını söylüyor. Sevinç, Aşırı milliyetçilik imajı, kent sakinlerinin çoğunluğunca sosyal mühendislik olarak görülüyor. Milliyetçilik muhafazakârlıkla karıştırılıyor diyor. Sevinç, şu değerlendirmeleri yapıyor:Bölgenin tarihinde savaş kültürü, serhat geleneği, sınır koruma duyarlılığı var. Ayrıca bir kentleşme, göç sorunu var, istihdam yok. Bu durumda gençlerin farklı seçenekleri olmayınca futbol öne çıktı. Bir bağlamda tek çimento futbol oldu. Bir yere kanalize olamayan gençlerin imkânsızlık üzerinden yüzer gezer bir enerjisi birikiyor. Zaman zaman kimi güçler burada devreye girebiliyor. Gençlerin gerginliği üzerinden sosyal mühendislik yapılıyor. Orada yönlendirilebilecek bir kitle var. Öte yandan Kürtlere karşı etnisite üzerinden bir tepkileri yok. Vatanı tehlikede gördükleri gerekçesiyle ya da duyarlı oldukları konular üzerinden tepki koyuyorlar. Trabzonun Diyarbakıra bakışı etnisite üzerinden değildir. Anlatılan tehditle ilgilidir. Tehdit Rizeden gelse, Lazistan kuracağız desinler, oraya da aynı tepkiyi gösterirler.

 

Kürtler birleşti Aleviler dışarda kaldı

KTÜ kampusunda bir grup gençle sohbet ettik. Hasan, “Trabzon halkının çok açık görüşlü olduğunu, biraz agresif oldukları için yanlış anlaşıldıklarını söylüyor. Hale ise Bazı klasik tipler var. Onlara bir tekTrabzonspor’, Trabzondiyeceksin. Tek muhabbetleri o diye yakınıyor. Mardinli öğrenci Ahmet, Burada beraberlik içindeyiz. Ama dışarıdan gelen, bizim üniversiteyi karıştırmaya çalışan kesimlerin yönlendirme gayreti var diyor. Onur, Hizbullah-polis el ele öğrencilere saldırdı Diyarbakırda. Kürtler, İslam bayrağı altında birleşti. Aleviler dışarıda kaldı diye söze giriyor. Pakize ise Biz köklü bir üniversiteyiz, akademik açıdan sorun yok, ancak YÖKün ticarethane mantığından kaynaklanan sorunlar var. Kültür merkezi öğrencilere verilmeyince, bir sol direniş ortaya kondu diyor. Pakize Kürtler okul içinde bir faaliyet yapamıyor. Dicle Üniversitesi olaylarıyla ilgili burada en fazla afiş, video ile tepki gösterdik sözleriyle de KTÜdeki güç dağılımının ipuçlarını veriyor.

 

Ulusal duyarlılık

Trabzon muhabirimiz Ahmet Şefik, Trabzon-Diyarbakır eksenli yorumlara tepki gösteriyor. Diyarbakır Kürt milliyetçiliğinin, Trabzon Türk milliyetçiliğinin merkezi diye gösteriliyor. Bu doğru değil. Burada ulusal duyarlılık var. Ancak etnik çatışma yaratacak boyutlarda değil. Bölünme kaygısı belki başka yerlerden daha fazla duyuluyor ama etnik çatışmanın Trabzonu ateşleyebileceği iddiaları temelsiz. Trabzon insanı hep uçtadır, iddialıdır, burada bireysellik önemlidir. Tarikatların bile müridi yoktur. 5 kişilik ailede 5 ayrı parti vardır. Ama kolektif mücadelede zafiyet vardır diyor.

 

Tarihsel refleks

KTÜ öğretim görevlilerinden, tarihçi Veysel Usta Trabzon insanının coğrafi ve tarihsel refleksleri olduğunu vurguluyor. Bunun arka planını da şöyle anlatıyor:

Trabzon, Osmanlının sınır vilayeti, serhat coğrafyası. Özellikle Rusların Kırım Havzasını ele geçirip en son 93 Harbiyle Batumu da işgal etmesi, 19. yüzyılda Trabzon insanında şöyle bir refleks oluşturmuş. Anadoluda en son kale burası, burayı terk edersek artık yaşayacağımız yer kalmaz. Bu nedenle, bu tarihten itibaren yöre halkında vatan savunması konusunda önemli bir hassasiyet meydana gelmiş.”

Trabzonlunun dik başlılığının yeni olmadığını vurgulayan Usta, Osmanlı devletinin bazı bölgelerinin coğrafyasından bahsedenİmay-ı Türreraht-ı Büldanadlı eserden bir bölüm okuyor. Bakın orada ne yazıyor: Trabzon ahalisi bir kapıdan girip bir kapıdan çıkar gibi ölümden korkmayıp birbirlerini meydan kavgası ile öldürdükleri için Trabzon ve bölgesinde elli yaşından fazla adam pek azdır.

Trabzonlunun başına buyrukluğunu örneklerken Trabzon Muhafaza-i Hukuku Milliye Cemiyetinin kapatılarak Halk Fırkasına dönüştürülmesi bir tek Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin kabul etmediğini, Mustafa Kemalin ancak Cumhuriyetin ilanından sonraki süreçte Trabzona hâkim olabildiğini de söylüyor.

(Türey Köse- yazı dizisi- yarın Diyarbakır...)