Facianın sorumlusu bağlantı borusu

Başkent Doğal Gaz Genel Müdürü Veysel Karani Demir, yılbaşı gecesi 7 gencin birden hayatını kaybetmesine yol açan karbonmonoksit gazı salınımına kesin olarak, flex adı verilen kombiye bağlantı sağlayan borudaki yırtılmaların neden olduğunu söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Başkent Doğal Gaz Genel Müdürlüğü'nde basın toplantısı düzenleyen Başkent Doğal Gaz Genel Müdürü Veysel Karani Demir, ısrarla, yaşanan acı olayda kendilerinin herhangi bir sorumluluğu ya da ihmali olmadığını, olaya flex adı verilen borudaki yırtılmanın neden olduğunu savundu.

İlk ihbarın geldiği 4 numaralı yani ölüm olayının yaşandığı dairesinin karşısındaki dairede, yapılatılan incelemede ventilasyon denilen, mutfaktaki havalandırma bacasının bir gazete ile kapatıldığının görüldüğünü söyleyen Demir, "Kombi bulunduğu ortamdan oksikjen alarak yanıyor. Bu kapatıldığı zaman odanın içindeki oksijen bitiyor ancak doğalgaz yanmaya devam ediyor. Yeterli yanmaya ulaşamadığı içinde karbonmonoksit üretiyor ve ortama yayılıyor. Ölüm hadiselerin bir çoğu bunun kapatılmasından kaynaklanıyor. Vatandaş soğuk geliyor bu havalandırmayı kapatıyorlar. İşte 4 numaralı dairedeki hadisesin sebebi budur, tutanaklarda tespit edilmiştir" dedi.

7 gencin ölümüyle sonuçlanan acı olayın yaşandığı 3 numaralı dairede ise flex adı verilen bağlantı borusunun birkaç yerinden yırtıldığını ve ölümlerin sebebinin, flexin özellikle kombiye bağlantı yerindeki yırtılmalar olduğunu ısrarla tekrarlayan Demir, diğer dairelerde herhangi bir yırtık ve kaçak olmadığını belirtti.


"Ekipler, gaz kaçağı yoksa geri döner, başka daireleri kontrol edemeyiz"

Demir, "4 numaralı dairedeki olay üzerine apartmana gidildiğinde, gaz kesildi mi, ölçüm yapıldı mı?" gibi soruların sıkça karşılarına çıktığını dile getirerek, cevaben yanına getirdiği aletlerle şunları dedi:
"Arkadaşlarımız arıza ihbarı aldıklarında, daha apartmanın dış kapısını açtıklarında ölçüm yapmaya başlarlar. Bu kendi can güvenlikleri içinde gereklidir. Ölçüm yapmadan apartmanın içine dalınması söz konusu değil. Bir ortamda eğer doğalgaz ya da karbonmonoksit gazı varsa bu ötmeye başlar. O gün de ekipler bu rutin işi yaptılar. Dışarıya herhangi bir gaz sızması tespit edilmedi. Dolayısıyla 4 numaranın dairesi de polis tarafından kapatılıp, oradakiler hastaneye götürüldüğü için, kimseyle de bir temas imkanı yoktur. Ölçümü yaparlar herhangi bir gaz kaçağı bulunmadığını tespit ederler ve geri dönerler"

Demir, "Niye ekip sadece 4 nolu daireyi kontrol etti de diğerlerini etmedi?" sorularını da 'olayın acısı ile sorumlu bulmak için edilmiş sözler' olarak nitelendirerek, "Bizim ekiplerimiz, kimden ihbar geliyorsa onu değerlendiriyorlar. Başka daireleri kontrol etmemiz hukuken mümkün değil, bizim de böyle bir yetkimiz yok. Böyle bir şey benim için de çok mantıklı değil. Gece yarısı tek tek kapı çalmak, 'sizi de kontrol edelim' demek çok mantıklı gelmiyor. Sayaçtan sonraki tüm arızalar vatandaşın sorumluluğunda. Servisi arayacaklar.
Ancak yetki yönünden böyle bir düzenleme yapılabilir mi araştırıyoruz. Eğer apartmanda gaz tespit etmiş olsaydı, kontrol ederdik. Buna rağmen bunu yapsaydık, siz söylediklerinizde yüzde 100 haklı olurdunuz"
diye konuştu.
 

"40 saniyede beyin ölümü gerçekleşir"

Yaşanan olayda, gaz kaçağının yanı sıra muhtemel bir geri tepme de olduğunu, flexler yırtık olamasaydı bu geri tepmenin böyle bir sonuç yaratmayacağını söyleyen Demir, doğalgaz ve karbonmonoksitin evin içine yayıldığında fark edilemediğine dikkat çekti. Demir, "Bu gaz çok uzun süre hissedilmiyor. Fark etmek mümkün değil, Yatıp uyudular ve bunun farkında da olamadılar. Doğalgaz ve karbonmonoksit renksiz ve kokusuz bir gazdır. Bu nedenle uzun süre hissedilmiyor. 40 saniye içinde beyin ölümü gerçekleşiyor" dedi.

Kendilerinin, her yöneticiye resmi yazı yazıp nelere dikkat edilmesi gerektiğini ilettiklerini söyleyen Demir, "Ancak böyle acı olaylar olunca dikkatler çekiliyor. Bu seneki bu 10. ölüm hadisesi. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa bu hadiseler devam edecek. Bacalar temizlenmesi, 6 ayda bir. İtfaiye 20 TL karşılığı yapılıyor. Borular kontrol edilmeli. Bizim evin içinde böyle bir tamir yapmamız mümkün değil. Evin içinde böyle bir tamir yapmak gibi yasal sorumluluğumuz yok. Kombi, bağlantı arızalarının sorumluluğu o evin içindeki insanlara ait" dedi.


"7 yıldır hiç arıza haberi gelmemiş"

Demir, 7 yıldır söz konusu acı olayın yaşandığı apartmandan hiçbir arıza bildirimi gelmediğini belirterek 6 katlı olan apartmanda, "şönt baca" sistemi uygulandığının altını çizdi. Demir, "Her dairenin kombisi ayrı bir bacaya bağlanıyor. Buna sadece 5 kata kadar olan apartmanlarda izin veriliyor. Kat arttıkça buna izin verilmiyor. 6 ve daha fazla katlı apartmanlarda, 'şönt baca' sistemi uygulanıyor. Şönt baca siteminde yardımcı bacalar ve ana baca olmak üzere ikili bir sistem var. Bu baca çeşidinde ölüme rastlanmıyor. 20 yılda 170 ölüm hadisesi olmuş şönt bacada bu çok az" dedi.

Olayın, savcılık ve kendilerini yaptığı detaylı inceleme sonucunda bir kez daha flex yırtılması sonucunda meydana geldiğini yineleyen Demir, raporu okuyarak itfaiye de aynı sonuca vardığını kaydetti.
 

"Biz de yıprandık, varsa cezam çekerim"

Acı olay karşısında herkes kadar kendilerinin de yıprandığını ifade eden Demir, "Benim o yaşlarda çocuklarım var üniversiteye giden, unutulacak anlatılacak bir sahne değil. Ama illa bir sorumluluk gerekiyorsa, ben bu sorumluluğu üstleniyorum" dedi. Olaya ilgilenen savcılığa ve müfettişlere seslenen Demir, "Lütfen bu soruşturmaya bizi de dahil etsinler. Varsa suçum cezamı çekemeye hazırım. Ben bizim bir kusurumuzun olmadığını biliyorum" diye konuştu.
 

Muhalefete isyan etti

Demir, olayın yaşandığı gün yerinde incelemeye giden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş'i kastederek şunları dedi:
"Bir siyasetçinin oraya gelip de efendim, 'EGO'nun ihmalinden kaynaklanmıştır' demesi, daha soğumamış cesetlerin üzerinden rant sağlamaktır. Buna çalışan siyasetçiye isyan ediyorum. İşlerini yapsınlar, bıraksınlar biz de işimi yapalım."


''Böylesi bir olayda kamu kurumları sorumluluktan kurtulamaz"

Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Çankaya Birlik Mahallesi'nde karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu 7 öğrencinin hayatını kaybettiği olayla ilgili, ''Böylesi bir olayda kamu kurumları sorumluluktan kurtulamaz'' dedi.

Koramaz, Makina Mühendisleri Odası'nda düzenlediği basın toplantısında, olayla ilgili savcılık bilirkişilerince yapılan incelemelerde, yanan gazın tahliyesini sağlayan boruda yırtık ve delikler bulunduğunun, bacanın çekişinin ise uygun olduğunun tespit edildiğini hatırlattı.

Ölümlerin, yanma gazlarının bacaya tam iletilememesinden kaynaklandığı kanaatine varıldığını anlatan Koramaz, ancak baca gazı emniyet düzeneği üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığından bu düzeneğin görev yapıp yapmadığının belirlenemediğini söyledi. Bu tür durumların yaşanmaması için önerilerde bulunan Koramaz, doğal gaz tesisatlarının yıllık kontrollerinin yapılması hususunun herhangi bir yasal çerçeve ile belirlenmediğini, gazın güvenli kullanımının tüketici duyarlılığına bırakıldığını belirtti.

Olayın mağdurlarının eğitimli olmasının, konunun yalnızca tüketicinin sorumluluğuna bırakılamayacak kadar ciddi boyutta olduğunu gösterdiğini anlatan Koramaz, yasal düzenlemeyle gaz dağıtım şirketlerinin periyodik kontrol ve denetimleri yapmasının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Koramaz, deformasyona uğramış atık gaz borularının mutlaka yenilenmesi, alüminyum bağlantı malzemesi uygulamasına son verilmesi, havalandırma menfezlerinin kapatılmaması, bacaların yılda en az bir kez temizlenmesi, doğal gaz bacalarına ikinci bir cihaz bağlanmaması, kombilerin yaz sezonunda mutlaka bakımlarının yapılması ve bu konuda gerekli yaptırımların mutlaka uygulamaya konulmasını tavsiye etti.

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koramaz, bir gazetecinin, ilgili kurumların bu konuda ne kadar sorumlu olduğunu sorması üzerine, ''Üst katta bir ihbar varsa binaya gelen ekiplerin tüm daireleri denetlemesi gerekirdi. Böylesi bir olayda kamu kurumları sorumluluktan kurtulamaz. Periyodik denetimler zamanında yapılsaydı böylesi facialarla karşılaşmazdık. Binaya ait tüm sistemin gözden geçirilmesi gerekirdi'' diye konuştu.

Koramaz, bir başka soru üzerine, karbonmonoksit gazının kokusu olmadığından fark edilmesinin zor olduğunu, belli bir konsantrasyona ulaşınca kısa sürede ölüme sebebiyet verdiğini anlattı.