Facebook’tan müebbet

Mahkeme, 15 Temmuz gecesi yapılan Facebook paylaşımlarına 6 yıl hapis cezası verdi. Savcı ağırlaştırılmış müebbet için temyiz etti.

KEMAL GÖKTAŞ

CHP Gümüşhane Merkez ilçesinin eski başkanı Rıdvan Eryılmaz, 15 Temmuz gecesi yaptığı Facebook paylaşımları nedeniyle alt sınır 1.5 yıl olan propaganda suçundan 6 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Mahkemenin alt sınırın üzerinde ceza vermesini yeterli görmeyen savcı ise “Manevi cebir de cebir sayılır” diyerek sanığın “darbe girişimine katıldığı” gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmesi talebiyle Yargıtay’a temyiz başvurusu yaptı.

Eryılmaz hakkında darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaptığı Facebook paylaşımları nedeniyle “anayasayı ihlal” suçundan dava açıldı. Eryılmaz, 5 ay tutuklu kaldığı davada tahliye edildikten sonra verilen kararla 6 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında Eryılmaz’ın darbe girişiminin başlamasından hemen sonra 23.12’de Facebook hesabından, “Binali korkunun ecele faydası yok. Nereye ve kimlerle kaçacaksınız merak ediyorum. Sen de rahat ol, gereği yapılır” şeklinde paylaşımda bulunduğu, bundan 2 dakika sonra da “Sıkıyönetim ilan edilmiş. Asker polisin silah ve teçhizatına el koyuyor (iki adet zafer işareti)” diye yazdı. Mahkeme, paylaşımların terör örgütü propagandası suçunu oluşturduğuna hükmetti.

Gerekçeli kararda sanığın FETÖ ile bağını gösteren herhangi bir delil bulunmadığı ve Yargıtay kararlarına göre de hiyerarşik ilişki içinde olduğu kanıtlanmadıkça terör örgütü üyeliği suçundan ceza verilemeyeceğini belirtti. Ancak mahkeme propaganda suçunu oluşturan paylaşımların darbe gecesi yapılması nedeniyle kastın yoğunluğunu gösterdiği gerekçesiyle alt sınırı 1.5 yıl olan suç için 6 yıl hapis cezasına hükmetti. Mahkeme, sanığın cezasından takdiri indirim de yapmadı.

Mahkemenin bu kararını hem Eryılmaz hem de Cumhuriyet Savcısı Cumali Akış temyiz etti. Savcı Akış, anayasal düzene karşı işlenen suçlarda manevi cebrin de yeterli olacağını ileri sürdüğü temyiz dilekçesinde, “Şüphelinin Türk Ceza Kanunu’nun 309/1. maddesinde düzenlenen anayasayı ihlal (cebir ve şiddet kullanarak TC Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye, bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs) suçunu işlediği, manevi cebir kullanmak suretiyle 15 Temmuz 2016 tarihinde vuku bulan darbe teşebbüsüne katıldığı sübut bulmuştur. Bu sebeple sanığın bu suçtan da mahkûmiyeti yerine yetersiz gerekçe ile sadece propaganda suçundan cezalandırılması doğru değildir” denildi.