Ezber bozan kent

Eskişehir ezber bozan bir şehir. Uzun yıllar sağın kalesi olarak gösterilen iller arasında yer aldı. 1950 -1960 Demokrat Parti döneminde, İnönü adlı ilçesine rağmen CHP’ye bir tek milletvekilini, hatta muhtarı bile çok gördü.

Ama aynı Eskişehir, Bülent Ecevit’in Demokratik Sol Parti’si yüzde 1 oy ile siyasi haritadan silinmişken, 2009 yerel seçimlerinde DSP’ye yüzde 51.5 oy vermiş bir şehir.

Bu tavrı ile de, Yılmaz Büyükerşen’in şahsında “Yerel seçimde yazgıyı partiden çok aday belirler!” gerçeğini yüzde 100 kanıtlamış bir şehir.

Eskişehir, gerçekten ezber bozmuş.

İki ilçesiyle birlikte. Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri de CHP’de.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Büyükerşen’in modelini ilçesinde başarı ile uyguluyor.

Kazandırdığı içinde 4 ayrı yüzme havuzlu dev spor tesisi ve mahalle arasında kalmış MİT’in binalarını kültür evine dönüştürmesiyle alkış alıyor.

Yılmaz Büyükerşen’in kente bir üniversite armağan edip sonra bu üniversitenin yarattığı toplumsal, kültürel, ekonomik enerji ile parmak ısırtacak bir kent yarattığını kabul etmeyen yok. Her hafta Ankara’dan bir yabancı ülke büyükelçisi kenti görmeye bilgi almaya geliyor.

Anadolu’nun ortasında Orta Avrupa kentlerini anımsatan bu şehrin doğum öyküsünü öğrenmeye/ görmeye gelenler arasında Kolombiya’dan Kazakistan’a dünyanın dört yanından ziyaretçi var.

Çiçekli kaldırımlar, aniden önünüzü kesen sürpriz heykeller, öğrencilerin gençlerin varlığıyla bir karnaval yerine dönüşen Porsuk Nehri kıyıları...

Belki de bu nedenle bu yüzden iktidar partisi ortalığı “Ampullü bayrak kirliliği”ne boğmaktan çekinmiş.

AKP’ye ait birkaç seçim bürosu çevresindeki naylon süslemeler dışında AKP’nin seçime katıldığını gösteren bir işaret yok neredeyse gibi.

Tayyip Erdoğan’ın “Partilerde rehavet var!” yakınmasıyla kastettiği belki de partisinin, Eskişehir’deki gevşekliği!.

Diyor ki:

“Arkadaşlarım ‘Bir sükunet, bir rehavet var, bunu çözemiyoruz’ diyorlar. ‘Rehavet partilerin örgütlerinde de var, vatandaşta da ilgisizlik var’.”

“Tarafsız Tayyip Bey” adeta Eskişehir’i anlatıyor.

AKP ile birlikte aslında biraz da CHP ve MHP’yi de kastediyor gibi.

Bu üç partinin üçünün de adayları yanlarında örgütsel kalabalıklar olmadan dolaşıyorlar.

Bir propaganda klasiği olan kahvehane, pazaryeri ve esnaf ziyaretleri örgütten sadece üç beş kişinin eşliğinde yapılıyor.

Oysa siyaset biraz da gövde gösterisi demek. 

2. Sıradaki Utku Çakırözer’in ve 3. sıra adayı Cemal Okan Yüksel’in esnaf ziyareti “seanslarını” izledik. Caddelerde dükkânlara girerek broşür dağıtıp “hayırlı işler” diliyorlar.

Çakırözer, bilinen sükuneti, ağırbaşlılığı ve efendi üslubuyla ve kendi bulduğu “Eskişehir gibi bir Türkiye İstiyoruz” sloganı ile ilgi odağı oluyor.

Eskişehirliliği ve kamuoyunca bilinen bir sima olması nedeniyle adaylığı yürekten benimsenmiş görünüyor.

Hatta şimdiden “vekil muamelesine” tabi tutuluyor. Önünü kesen eline iş talebi ve ‘şu derdimi çöz kâğıdı’ sıkıştıranlar var. Ama nezaket ölçüleri içinde.

6 vekil çıkartan Eskişehir’de CHP’nin hedefi 3. vekili çıkartıp AKP’nin vekil sayısını 2’ye düşürmek.

CHP adayı Avukat Yüksel’e ve elbette parti örgütüne de çok iş düşüyor.

Ahmet Tan (ortada), gazetemizin eski Genel Yayın Yönetmeni ve CHP Eskişehir 2. sıra adayı Utku Çakırözer (sağda) ile esnaf ziyaretleri sırasında görüştü. Çakırözer’in sloganı “Eskişehir gibi bir Türkiye istiyoruz.”

Yarış AKP-CHP arasında

Özetle yarış fiilen AKP -CHP arasında. CHP’nin amacı AKP’nin 3. vekilinin önünü kesmek, kendi vekilini Ankara’ya göndermek.

Eldeki en önemli koz Büyükerşen’in yüz ağartan belediyeciliği ve icraatı.

2011 genel seçimlerinde AKP 3, CHP 2, MHP 1 milletvekili çıkardı.

Yılmaz Büyükerşen olgusuyla 2014 yerel seçimlerinde CHP oylarını yüzde 10 artırdı ve yüzde 45 seviyesine taşıdı.

CHP önce genel sekreter ve parti sözcüsü yapılıp sonra da “aşırı ulusalcı” diye CHP’den ihraç edilen ama bu ihracı yargıdan dönen Süheyl Batum geçen seçimde liste başı idi. Bu seçimde yerini PM üyesi Dr. Gaye Usluer aldı.

AKP’nin Bakan kozu

CHP’nin Büyükerşen kozuna karşı AKP de Eskişehir’de öteden beri “Bakan Kozu” kullanıyor.

Daha önceki seçimlerde “Babalar gibi satması” ile kendini ünlendiren Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Büyükerşen dengelenmeye çalışılmıştı. Bu kez de ikinci defa Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı deneniyor...

Ne de olsa burası bir üniversite kenti.

Özetle AKP iktidarının niyeti öğretim üyelerini ve öğrencileri Bakan Avcı ile avlamak.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel bu kez de MHP’nin en büyük kozu. “Erkek partisi” diye nitelenen MHP’nin hekim olan bir kadın adayla seçime girmesine karşı, CHP de benzer adımı atıyor.

MHP’nin Eskişehir’deki mitingine MHP’li olmayan ama AKP’ye karşı duran vatandaşlar da katıldı. Çünkü MHP oylarındaki artış, AKP oylarında erime demek.

HDP’nin buradaki gücü ise oldukça kısıtlı.Buna rağmen, merkezde HDP’nin seçime ciddiyetle asıldığı gözden kaçmıyor.

Eskişehir’de, CHP’nin 3 (belki de 4) milletvekili çıkarması, Tarafsız Tayyip Bey’i çok üzeceği için ülkenin yarıdan fazlasının sevinci olacaktır..