Eyvah çocuğum internet karşısında

İnternetle tanışma zamanı, çocuğun okula başladığı zaman olmalı. Okulla birlikte kontrollü olarak sunulmalı internet. Çocuklarımıza tehlikelerini de öğretmek zorundayız.

Zuhal Aytolun/Cumhuriyet

Artık küresel bir dünyanın içindeyiz. Ve internet her yerde. Evde, okulda, cep telefonunda. Hal böyle olunca çocuklar da daha küçük yaştan itibaren sanal dünya ile iç içe.. Peki, gündelik hayatta koruduğumuz çocukların, online dünyada savunmasız kaldığının ne kadar farkındayız? Bunları geçen hafta Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “İnternet Yönetişim Forumu”nda çocuklar için internet güvenliği başlıklı oldukça dikkat çekici bir konuşma gerçekleştiren Myla V. Pilao ile konuştuk. Pilao, uluslararası güvenlik yazılımları markası Trend Micro’nun Ar-Ge bölümü direktörü. Aynı zamanda da Trend Micro’nun küresel sosyal sorumluluk projesi olan Çocuklar ve Aileler için İnternet Güvenliği girişiminin aktif üyesi ve sözcülerinden. Gündelik hayatta çocuklarını gelebilecek risklere karşı koruyan ailelerin, online dünyada yani internette bu özeni göstermediklerini dile getiren Pilao, güvenliğin bu anlamda önemli olduğunu ve çocukların da yetişkinlerden daha fazla etkilendiklerini vurguluyor. Bu konu, zararlı içeriklere maruz kalmaktan, siber suçlara aracılık etmeye kadar uzanan koca bir listeye sahip.

- İnternet kullanımının çocuklar üzerinde etkileri neler?

İnternete girdiğiniz andan itibaren kim olduğunuz, ne yaptığınız, neyi araştırdığınız bilgileri kayıt altına alınıyor ve bunların üzerinden bir içerik sunuluyor. Çocuklar da sosyal medya üzerinden kendileriyle ilgili bilgiler, fotoğraflar, videolar paylaşıyor. Paylaştıkları bu veriler doğrultusunda da zararlı birçok içerik ve yazılım karşılarına çıkıyor. Buna çok dikkat etmek gerek. Bir komik video izlemenin zararı yok diye düşünmeyin. Çünkü tehlikelerin yüzde 20’si sosyal medyadan geliyor. O yüzden çocukları bu açıdan bilgilendirmek gerekiyor. Yüksek risk taşıyan veya zararlı uygulamalar, kimi zaman sizi takip etmeye başlıyor; lokasyon, arkadaşlarınız, kimlerle ne konuştuğunuz... Telefonunuza bir casus yerleşmiş gibi düşünün.

- Bu aslında yetişkinler için de bir risk değil mi?

Yetişkinler, bir derece daha temkinli. Çocuklarsa, bir uygulamaya girerken bütün iletişim bilgilerini ortaya dökebiliyor. Belki çocuğun bilgileriyle siber suç işlenmiyor ama başkalarına ulaşmada aracı olarak kullanılabiliyorlar. Kapıyı “Kim o?” diye sormadan açmamasını öğütlediğimiz çocuklarımıza, online dünyada kendisini koruması için hiçbir telkinde bulunmuyoruz. Çocuklarımızla belli dönemlerde konuşma yapmak, onları uyarmak durumundayız. İnternetle tanışma zamanı, çocuğun okula başladığı zaman olmalı. Okulla birlikte kontrollü olarak sunulmalı internet.

- Aileler neye dikkat etmeli? Eğitimciler neye özen göstermeli?

İlk olarak aileler, cihazları nereye koyduklarına dikkat etmeli. Yaşam alanlarının ortasında olmamalı. İkincisi, yetişkinler internette çok fazla şeyi aynı anda yapıyor. İş yapıyor, görüşme yapıyor, haberleri okuyor... Karmaşık olarak kullanıyoruz çünkü algı seviyemiz farklı. Ama çocuklar bu karmaşık kullanımı taşıyamayacak durumdalar. Ama bizleri taklit ederken farklı kimliklere bölünmesi gerekiyor ve odaklanmaları dağılıyor. Buna dikkat etmeli. Eğitimcilerin özenli olması için, eğitimcilerin de eğitilmiş olması gerekiyor. Bu konunun hassasiyetine hâkim olmalı ve adım adım kullanımı sağlamalılar. Kontrollü olmanın, ileride yaşanacak bir sıkıntıyı önleyeceği açık. İnternette saldırı yapan ya da yapacak kişiler her zaman iki adım önde. O yüzden herkesin ilk görevi kendi güvenliğini kendi sağlaması. Başkasına güvenmek yanlış ve yetersiz. Herkes kendi sorumluluğunu bilmeli. Güvenlik; bireyler, kurumlar ve devletler için en önemli madde. Ama maalesef gerektiği önemi görmüyor.