Eyvah annem fena halde stalker oldu!
Facebook’ta, twitter’da instagram’da geniş geniş takıldığımız zamanlar sona erdi. Her şey anneler tarafından gizlice izleniyor. Tabii tam bir stalker ruhuyla ne yaptığımızı, ne yazdığımızı takip ederken kendilerini tutamayıp aramasalar iyiydi!
Sinem DönmezGece geç bir saat, evde sıkılmışım, twitter’a sardırmış takılıyorum. Tweet üstüne tweet. Birden telefon çalıyor, arayan annem. Hayırdır inşallah diyerek açıyorum. “Alo? Sinem? İyice delirdin mi kızım?” Demek ki annem zaten biraz delirdiğimi düşünüyormuş! Ben bunu idrak ederken devam ediyor: “O tweet’ler ne?” Kafama bir kazan kaynar su döküldü sanki… Annem twitter’da beni takip ediyor! Tamamen unutmuşum.
Tweet’lerimi "kontrol altına" alıyorum… İçim rahat. Ama o da ne? Annemden bir telefon daha: “Sinem çabuk kaldır o fotoğrafı, bir daha konuşmam seninle ne o öyle bunalımlı gibi!” Ahh! Instagram’a yatakta börek yediğimi ifşa eden bir fotoğraf koymuştum, yakalandım yine. Çaresiz siliyorum.
AYAR VEREN ANNE
Derken, yazarımız Ebru Çapa annesinin telefonundan sonra tek tek tweet sildiğini yazıyor twitter’a. Ebru gerisini şöyle anlatıyor: “Birkaç ay önce annem sosyal aleme dalmaya karar verdi. Geç bile kaldığını söylerken başıma ne geleceğini bilmiyormuşum. Bununla gurur duymamakla birlikte belirtmem gerekiyor: Ben biraz ağzı bozuk bir insanım. Görülebilecek en iyi aile terbiyesini aldım da bünyeye nüfuz etmedi. Arap atı hızıyla dijital aleme ayak uyduran annemin, facebook’ta, twitter’da beni takibe almasının vardığı nokta şu: Annem geçenlerde whatsapp’ta aile grubu açmış. Ki ben whatsapp kullanmıyorum. Geçtiğimiz hafta, siyasi birtakım gelişmelerden kan sıçramış beynime, facebook’ta, twitter’da saydırıp duruyorum. Annemin aile grubundan ‘Ebrucum, tansiyonum çıktı, teşekkür ederim, bu küfürlü gönderiler ne?’ diye ayar veresi tutmuş. Bütün sülale görüyor, bir ben görmüyorum. Tansiyon hastası bu arada. Bütün aile seferber olmuş, ablam aramış, küçük yengem aramış, doktorluk bir durum var mı, diye. ‘Yok, Ebru bir tek bu dilden anlıyor, o yüzden öyle yazdım’ diye açıkladığını ertesi gün bana telefonda söylüyor iyi mi! Ağız tadıyla bir küfür edemez oldum twitter’da, çok bedbahtım, çok…”
SİL O YAZDIKLARINI!
Bazı dertler aynı: Pınar şöyle anımsıyor: “Annemin doğum günü için kendisine methiyeler düzdüğüm bir mesaj attım. Cevap geldi: Teşekkürler annem, face'e yaz.” Pınar özellikle Gezi Direnişi zamanı annesinden gelen “Sil o yazdıklarını” mesajlarına “Anne kim görecek ki?” yazdığında gelen “Ayla görmüş, İffet görmüş, bir gün gelir Erdoğan da görür” mesajını unutamıyor.
Hande annesinden gelen tepkileri şöyle anlatıyor: “Benimki tam bir stalker, kim hakkımda ne demiş ne mention gelmiş hep ondan öğreniyorum. Siyasi şeyler yazıp küfür yediğimde falan daralıyor, eskiden arayıp zorla tweet sildiriyordu. Şimdi kızıyorum diye mesajla giriyor konuya. Bir kere de “Of çok siyaset yazıyorsun, biraz da goygoy yap yazmıştı.”
KAFASI KARIŞANLAR
Mesaj yerine duvara yazmak, Facebook’un ortasına yazdığı şeyi hemen muhatabı görecek sanmak annelerin en çok yaptığı şeylerden biri. Nesil “Sayfasında paylaştığı iletiyi benim göreceğimi sanıyor çünkü o beni düşünerek koymuş oluyor. Tarafıma özel mesaj gelmiş gibi hemen fark etmem gerektiğini düşünüyor. Hasbelkader görürsem ne ala, yoksa "Beğenmedin, senin için paylaşmıştım" diye sitem ediyor” diye anlatıyor durumu.
Gülyüz de medeni durumu ifşa olanlardan: “Facebook’un ilk çıktığı zamanlar annem arkadaşının duvarına yazarken özelden mesaj atıyor zannetmiş. Arkadaşı sormuş, “Nasılsın canım, uzun zamandır görüşemedik, Gülyüz nasıl evlendi mi, iyi mi?” yazmış. Annemin duvara yazdığı cevap ise şöyle: "İyiyim canım her şey yolunda. Hayır Gülyüz HÂLÂ evlenmedi!”
EN AKTİF ANNELER
Zeynep’in annesi sosyal medyayı çok aktif kullananlardan: “Annemin facebook, twitter, instagram ve swarm hesapları var. Kendi yaş grubu sosyal medyanın içinde çok yer almadığı için çocuklarının çevresinde turluyor. İlkokul arkadaşlarımdan başlayıp eski patronuma kadar etrafımda kim varsa her yerden takip etmeye başladı. Görüşmediğim arkadaşlarımın doğum günlerini kutlar. Bir kafeden check-in yapıp üzerine birkaç saat yeni yer bildirimi yapmazsam "Kaç saattir orada oturuyorsun, kovmadılar mı seni?" diye yazar. Tweet'lerini retweet etmemi ister, mention'ına cevap yazmazsam arayıp uyarır.”
Hande de takip altında olduğunu annesi açık edince anlayanlardan: “Annem evhamlı biridir, günde yüz kere yazar, arar. Eve kaçta gidiyorum, çıkıyorum sıkı takiptedir. Gel zaman git zaman bir şey fark ettim. Ben evdeyken ses soluk çıkmıyor, ne zaman gece dışarı çıksam telefonlar başlıyor. Kendi kendime hissikablelvuku herhalde derken, meğer ‘iPhone’u bul’ uygulamasından nerede olduğuma bakıyormuş. Bunu aylar sonra anladım. Bir gece eve çok geç döneceğim için kızmasın diye evde olduğumu söyledim, ‘Hayır evde değilsin, Taksim’de görünüyorsun” cevabını aldım.”
CANAVARI KENDİ ELLERİMLE YARATTIM
Burak: “Anneme, 'Hatırla Sevgili’nin bölümlerini rahat rahat izlersin işte’ diyerek tablet bilgisayarı verdiğimde, ondan bir stalker yaratmanın ilk adımını attığımın farkında değildim. Önce twitter’ı keşfetti, fake hesap açıp beni işletmeye kalktı. Cevap alamayınca “Oğlum ne kadar kabasın, twitter’da sana mesaj atanlara neden cevap vermiyorsun” diyerek kendini açık etti. Twitter’da arama yapmayı da keşfetti, Instagram’da ‘sessizce’ izlemeyi de. İşin kötüsü duracak gibi değil! Bakalım daha neler yapacak, gizlice izliyorum.”