Eylemlerini online sürdüren Cumartesi Anneleri 800. haftasında

Cumartesi Anneleri, gözaltında katledilen ve kaybedilen çocuklarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 800’üncü haftasına girdi.

Zehra Özdilek

700’üncü haftalarında polisin sert müdahalesiyle karşılaşan Cumartesi Anneleri iki yıldır Galatasaray Meydanı’na çıkamıyor. Mart ayından beri de koronavirüs salgınından dolayı eylemlerini online sürdüren Cumartesi Anneleri yıllardır süren mücadelelerini ve yaşadıkları sıkıntıları anlattılar.

SESİNİZİ KATIN

Cumartesi Anneleri 800. haftalarında bugün az sayıda aileyle sembolik olarak Galatasaray Meydanı’na karanfil bırakacak ve ardından her hafta olduğu gibi açıklamalarını online yapacak. Ayrıca Twitter adreslerinde açıklama yapan Cumartesi Anneleri, “800. haftada ‘Adalet istiyoruz!’ diyen sesleri çoğaltmak için siz de cuma akşamları saat 21.00’da @CmrtesiAnneleri Twitter hesabından duyurulacak etiketi kullanarak onların sesine sesinizi katın” ifadelerine yer verdi.

‘ARTIK TORUNLARIM MÜCADELEMİ ÜSTLENDİ’

Gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın eşi Sultan Taşkaya da Türkiye’de kayıp gerçeğini ve bilincini İnsan Hakları Derneği ile birlikte oluşturmayı başardıklarını söyledi. Taşkaya, oğlunun babasını aradığı için defalarca darp edilerek gözaltına alındığını dile getirerek “Ama şunu bilsinler ki o dar sokağa da sıkıştırsalar şiddet de uygulasalar çocuklarımın, torunlarımın ve Cumartesi ailesinden hiçbir ailemizin sesini kısamayacaklar. 70 yaşındayım çocuklarım torunlarım bu mücadeleyi üstlendi ve devam ettirecekler” ifadelerini kullandı.

‘GALATASARAY’I KAZANANA KADAR ÖLMEK İSTEMİYORUM’

Oğlu Hasan Ocak’ı 25 yıl önce kaybeden, Cumartesi Annelerinin simge isimlerinden Emine Ocak (84), “Biz Galatasaray’a çıkıp karşılarında durunca insanlarımızı kaybedemediler. Mahkemelere gittik geldik. Kayıplarımızdan bazılarını toprağın altından çıkardık, onlara mezar yaptık” dedi. Başa gelen her hükümetin önce kendilerine “haklısınız” dediğini dile getiren Ocak, “Ne zaman ki hükümetler güçlendi önce bizi yasakladı, dövdü, gaza boğdu. ‘Haklısınız, ben sizin sorununuzu çözeceğim’ deyip bizimle görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi. Ben anneyim, yasak bilmem. Katiller ceza alınca, tüm kayıplarımızın mezarı bulununca susarım ancak. Kaç defa gözaltına alındığımı bilmiyorum. En zoru çocuklarımın ve arkadaşlarımın gözümün önünde dövülmesiydi” diye konuştu. Ocak, hayatını kaybeden annelere söz verdiğini dile getirerek şöyle devam etti: “Galatasaray’ı kazanana kadar ölmek istemiyorum. Yaşlıyım ve hastayım artık ama susmayacağım. Galatasaray polislerin, demir bariyerlerin değil, Cumartesi Anneleri’nindir. Herkes bize yardımcı olsun, biz Galatasaray’a gidelim.”

‘BİZİ BİR KEZ DAHA MEZARSIZ BIRAKTILAR’

Cemil Kırbayır’ın kardeşi Fatma Kırbayır, kaybedilen sevdiklerinin unutulmamalarını sağladıklarını söyledi. Düşman muamelesi gördüklerini dile getiren Kırbayır, “Başvurduğumuz tüm devlet kurumlarında inkârla, dışlanmayla karşılaştık. Galatasaray bizim için kayıplarımızla buluştuğumuz yerdir. Kayıplarımızın mezarlarına bırakamadığımız çiçeklerimizi götürdüğümüz yerdir. Biz aile olarak 40 yıldır mezarsızız. Galatasaray’ı yasaklamak kayıp yakınlarını bir kez daha mezarsız bırakmaktır. Ne kayıplarımızdan ne de annelerimizden, babalarımızdan bize miras olan Galatasaray’ımızdan vazgeçeceğiz” dedi.