Eylem Okumuş, Ortadoğu ve İŞİD gerçeğini yazdı

20.yüzyılın başından bu yana petrol nedeniyle dünyanın en önemli yeniden paylaşım bölgesi niteliği taşıyan Ortadoğu’nun önemi, özellikle 2. Dünya savaşı sonrası iyice artmış ve başlı başına dünya gündeminin ilk sıralarını haklı olarak işgal eder olmuştur.
 
Bu çalışma, Ortadoğu arenasına bir nevi tarihsellik içinde giriş niteliği taşımaktadır.
 
Altında petrol yatakları, üstünde onlarca uygarlık kalıntıları , dinsel motif ve derinlikleriyle demokrasi sözcüğünün çok ötesinde örgütlenmiş yarı feodal yarı kapitalist ve militarist devletler!
 
Her an yeni sınırlara yeni dengelere açık bir iklim. Vahşiliğin hüküm sürdüğü kaotik bir ortam.. Sanırım tam da Ortadoğu gerçeği bu. İşte bu kitap tarihsellik içinde bu ortama nasıl gelindiğini ve IŞİD’ in nasıl geliştiğini açıklama çalışmasıdır.
 
Eylem Okumuş
 
IŞİD'in Musul saldırısının özellikle Barzani'nin Türkiye'ye sevk ettiği petrol sevkiyatı sonrasına denk gelmesi ve bu petrolün ihracatına başlanması dikkatlerden kaçmazken, IŞİD'in bölgedeki bu yeni saldırıların uluslararası müdahaleye zemin hazırladığı ve bu saldırı sonrasında IŞİD'e hava saldırısının yapılabileceği ifade ediliyordu. Peki, IŞİD ne zaman kuruldu hedefleri nelerdir, diğer gruplarla nerede ayrışıyor...
 
El Kaide efsanesi ve “Dış Düşman” tehdidi, yoğun medya ve hükümet propagandası yardımıyla sürdürülüyor
 
11 Eylül sonrası dönemde terörist El Kaide tehdidi, ABD-NATO askeri doktrininin yapıtaşını oluşturur. Dünya çapında “kontr-terörizm operasyonlarının” yürütülmesini -insani bir görev maskesi altında- meşrulaştırır
 
Bilindiği ve belgelendiği üzere El Kaide’ye bağlı örgütler, Sovyet-Afgan savaşının en parlak döneminden bu yana, sayısız çatışmada ABD-NATO tarafından “istihbarat birimleri” olarak kullanılmaktadır. Suriye’deki El Nusra ve IŞİD isyancıları, paramiliter güçlerin asker toplama ve eğitimini bizzat gözetim ve kontrolü altında tutan Batı askeri ittifakının piyonlarıdır.