'Eylem düzeyinde' kararlılık istedi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'deki 'zulme karşı' en güçlü sesi yarın Tunus'tan yükselteceklerini söyleyerek "Yani sadece söylem düzeyinde değil, eylem düzeyinde de bu zulme dur denecek kararlılığı uluslararası toplumun göstermesi lazım" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Londra'da düzenlenen Uluslararası Somali Konferansı'na katılan Davutoğlu, Hyatt Regency Otel'de basın toplantısı düzenledi.

Tunus'ta yarın yapılacak ''Suriye'nin Dostları'' toplantısına katılacağını belirten Davutoğlu, toplantının katılım düzeyinin yüksek olacağını ifade etti. Suriye'nin Dostları toplantısının ikincisinin ev sahipliğini Türkiye'nin üstleneceğini dile getiren Davutoğlu, ''Bu konudaki nihai karar yarın verilecek ama ikinci toplantının Türkiye'de yapılması konusunda genel bir mutabakat var'' dedi.

Yarınki toplantının hedefinin, uluslararası toplumun Suriye'deki son gelişmeler ve artan sivil kayıpları karşısında sesinin güçlü bir şekilde çıkması olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
''Artık olaylar öyle bir seviyeye geldi ki sadece Suriye'de yaşayan masum siviller değil, mesleğini yapmak üzere Suriye'ye gitmiş olan gazeteciler bile saldırıya maruz kalıyor. Yani rejim Suriye'yi bir açık hava hapishanesine çevirecek şekilde, uluslararası irtibatını kesecek şekilde son derece gayriinsani yöntemlerle varlığını sürdürmeye çalışıyor.''

Türkiye'nin, Suriye'deki gelişmelerin bu noktaya gelmemesi için elinden gelen her türlü çabayı gösterdiğini belirten Davutoğlu, ancak bu çabaların yetersiz kaldığını bildirdi.

''En güçlü sesi Tunus'tan yükselteceğiz''

Yarınki toplantının Tunus'ta yapılmasını tercih eden tarafın Türkiye olduğuna değinen Davutoğlu, ''Çünkü Tunus bütün bu haklı taleplerin başladığı, özgürlük meşalesinin ilk hayata geçirildiği ülkedir. İlk serbest seçimlerin yapıldığı ülkedir'' dedi.

Davutoğlu, yarınki toplantıda yapılacak açıklama üzerindeki çalışmalarının sürdüğüne işaret ederek, şunları söyledi:
''Ama şundan emin olunuz, Suriye'deki kardeşlerimizin mağdur kaldığı bu zulme karşı en güçlü sesi Tunus'tan yükselteceğiz. Somut adımlar atılması için taleplerimiz oldu. Bu somut adımlar da yarın daha netleşecek. Yani sadece söylem düzeyinde değil, eylem düzeyinde de bu zulme dur denecek kararlılığı uluslararası toplumun göstermesi lazım. Büyük bir insanlık trajedisi yaşanıyor. İnsani yardımlar konusu başta olmak üzere elimizden gelen her türlü adımın atılacağına emin olunması gerekir.''


''Humus'un Saraybosna'dan farkı kalmadı''

Gazetecilerin Suriye'ye ilişkin sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, ''Tunus'taki toplantıya Esad rejimini davet ettiniz mi?'' sorusu üzerine, şöyle konuştu:
''Esad rejimini davet etmedik. Etmememiz de doğaldı çünkü burada zaten konuşulacak konu, Esad rejiminin yol açtığı katliamlar. Esad rejimini bırakın davet etmeyi, Sayın Başbakanımız gitti, ben defalarca gittim. Eğer bizi dinleyecek olsalardı Şam'da dinlerlerdi, Tunus'ta değil. Arap Ligini dinleyecek olsalardı Kahire'de dinlerlerdi, Şam'a gitti gözlemciler. Uluslararası toplumu dinleyecek olsalardı, New York'ta dinlerlerdi. Ama maalesef bunlar gerçekleşmedi. Bu aşamadan sonra zalimle mazlumu aynı kefeye koyamayız. Halkına baskı yapan, halkını top ateşine tutan rejimi, muhatap olarak kabul ettiğinizde yanlış mesaj vermiş olursunuz. Sanki bu yöntemlerle yaşanabilir bulduğumuzu ima etmiş olursunuz ki bunu yapamazdık.''

Davutoğlu ayrıca, Humus'taki durumun ortada olduğunu, ''Saraybosna'dan neredeyse farkı kalmadığına'' dikkati çekerek, Suriye Ulusal Konseyi'nin ise yarınki toplantıya katılacağını ifade etti.

''İnsani yardım konusunda elimizden geleni esirgemeyiz''

''Suriye halkına insani yardım götürmek için Türkiye topraklarından bir koridor açılması yarın gündeme gelirse, böyle bir öneri sunulursa, bizim tavrımız ne olacak?'' yönündeki soruya ise Davutoğlu, şu yanıtı verdi:
''İnsani yardım konusunda elimizden gelen hiçbir şeyi esirgemeyiz. Biz Anadolu'da, sınırlarımız içinde, sıcak bir ortamda aşımızı yerken, Suriye'de bu aşı bulamayan, ilacı bulamayan insanlara eğer aş ve ilaç ulaştırılması gerekiyorsa, bunun için ne gerekiyorsa Türkiye elinden geleni yapar.''

Suriye muhalefetinin bazı temsilcilerinin yarınki toplantıda silahlandırılmayı isteyeceklerini açıkladıklarının belirtilmesi üzerine de Davutoğlu, ''Suriye muhalefetini yarın tabii dinleyeceğiz. Talepleri konusunda 'şunu talep edin, bunu talep etmeyin' denmez. Ama yarınki gündemimiz esas itibarıyla, uluslararası toplumun bu konudaki ortak, kolektif çağrısını güçlü bir şekilde duyurmak ve Arap Ligi planı çerçevesinde eyleme dönük olarak atılacak adımları ele almak'' diye konuştu.

İran ve Lübnan medyasında yer alan bazı haberlerde, ''Fransa'nın yarınki toplantıya Türkiye ile eş başkanlık yapmayı istemediğinin'' bildirildiğinin söylenmesi üzerine de Davutoğlu, şunları kaydetti:
''Böyle bir şey söz konusu değil, eş başkanlık yok. Ev sahibi başkanlık yapacak. Sonraki toplantı İstanbul'da gerçekleşecek. Bu meseleleri, hiçbir ülkeyle herhangi bir yarışın konusu yapmayız, ne Suriye'yi, ne Somali'yi, ne de herhangi bir konuyu. Yani ortada bir yangın varken, bu yangının içinden kim ne alır, bir prestij davası içinde biz hiçbir zaman olmadık. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir prestij meselesi olmamıştır. Elhamdülillah, dünyada yeterli prestijimiz var. Şu anda bir yangın var Suriye'de. Bu yangın varken, ne yapılması gerekiyorsa yaparız, ama bu tür iddiaların hiçbir karşılığı yoktur, bunun da bilinmesini isterim."