Evinde ölü bulundu!

Kabarık siyah saçları, siyahi caz şarkıcılarını aratmayan sesi, sansasyonel hayatı, uyuşturucu ve alkol bağımlılığıyla gündemden düşmeyen İngiliz şarkıcı Amy Winehouse evinde ölü bulundu. Tüm dünyayı şoke eden ölümü İngiliz sanatçının müzik şirketi Universal doğruladı.

cumhuriyet.com.tr

İngiliz haber ajansı Press Association (PA), 27 yaşındaki Amy Winehouse'un Londra'nın kuzeyindeki evinde ölü bulunduğunu aktardı.

Londra polisi, alkol ve uyuşturucu kullandığı bilinen ve birçok defa tedavi gören Winehouse'un ölümünü doğrularken, ölüm nedeninin henüz bilinmediği açıklandı.

Londra Metropolitan polisinden bir yetkili, “Winehouse’un Camden bölgesindeki evinde ölü bulunduğunu ve ölüm nedeninin henüz bilinmediğini” açıkladı.

Londra Ambulans Hizmeti’nin TSİ 17.54’te Winehouse’un evine iki ambulans gönderdiği, ancak ambulanslar vardığında şarkıcının ölmüş olduğu ifade edildi.

Winehouse geçen ay çıktığı Avrupa turu çerçevesinde Sırbistan konserini yarıda kesmiş, 20 Haziran'daki İstanbul konserini ise iptal etmişti.

Müzik şirketi doğruladı

Winehouse'un müzik şirketi Universal'dan yapılan açıklamada, ''Bu kadar yetenekli bir müzisyen ve sanatçının kaybından dolayı çok üzgünüz. Bu zor zamanda, Amy'nin ailesine, arkadaşlarına ve hayranlarına başsağlığı diliyoruz'' ifadesine yer verildi.

Hayranları evinin önünde toplanıyor

Ölüm nedeni henüz açıklanmayan şarkıcının hayranları Winehouse'un Londra'nın Camden semtinde polis kordonuna alınan evinin önünde toplanmaya başladı.

Winehouse'un ölümünü son dakika haberi olarak duyuran İngiliz haber kanalları, müzik endüstrisinin önde gelenlerinin Winehouse'un ölümünün bağımlılığı nedeniyle ''çok büyük sürpriz olmadığı'' yorumlarını aktarıyor.

Soul ve caz müziğinin önde gelen seslerindendi

Amy Winehouse, kendisiyle aynı müzik sevgisini paylaşan bir annenin ve taksi şoförü bir babanın kızı olarak, Londra’nın kuzey bölgesindeki Southgate’te dünyaya geldi.

Southgate’in banliyö bölgesinde büyüyen Winehouse, çoğu caz müzisyeni olan akrabalarının da etkisiyle çok küçük yaşta müzikle ilgilenmeye ve kendi bestelerini yapmaya başladı. Winehouse, 2003 yılında ilk albümü “Frank”’i piyasaya sürdü. Genel olarak caz etkileşimlerinin yer aldığı bu albümdeki bestelerin tamamının yapımında Winehouse’da etkin rol üstlendi. Winehouse, iyi eleştiriler alan bu albümle müzik çevrelerince adından söz ettirmeye başlamış oldu. Bu albümle Brit Awards’ta İngiltere’nin en iyi kadın solisti ödülüne aday oldu. Aynı yıl Ivor Novello beste yarışmasında, en iyi modern beste ödülünü kazandı.

Bundan tam 3 sene sonra Amy Winehouse dünya çapında büyük beğeni kazanan ve platin albüm mertebesine çıkan ikinci albümü “Back to Black” ile müzik dünyasını bir daha değişmemek üzere sarstığında ise henüz 23 yaşındaydı. Albümün hit parçası “Rehab” uluslararası listelerde en üst sıralardaydı. Aynı yıl MTV Müzik Ödülleri’nde gerçekleştirdiği performans sonrası bu şarkı, Time dergisi tarafından 2007 yılında, yılın en iyi on şarkısından biri olarak gösterildi. Bu albümde ayrıca “You Know I’m No Good” ve “Back to Black” gibi herkesin dilinden düşürmediği parçalar da yer alıyordu. Albümlerinin Amerika’da yayınlanmasının ardından, uluslararası ünü daha da artan Winehouse gelmiş geçmiş en iyi çıkış yapan yabancı kadın vokal olarak nitelendirildi. Londra’nın kuzeyinden çıkan bu olağanüstü sesin caz ve soul etkileri taşıyan parçalarındaki Aretha Franklin’i aratmayan muhteşem yorumu ve acı-tatlı müziği, Amy’nin günümüzün en farklı besteci ve yorumcularından biri olduğunu kanıtlıyor. ‘En İyi Yeni Sanatçı’, ‘En İyi Şarkı’ ve ‘En İyi Albüm’ de dâhil olmak üzere 5 dalda Grammy sahibi Amy Winehouse kabarık saçları, vintage giyimi ve dövmeleriyle modern bir pin-up kızı görünümü ve kendine has tarzıyla birçok yeni sanatçının takip ettiği eşsiz bir ikon oldu.