'Evet oyu Türkiye'yi yoldan çıkarır'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''(Halk oylamasında) Evet oyu Türkiye'yi yoldan çıkarır. Bu 'evet' oyu Recep Tayyip Erdoğan'ı çıldırtır. Zaten havada dolaşan bir Başbakanı uçurur, onlara da kalmaz Türkiye'yi de uçuruma uçurtur'' dedi.
cumhuriyet.com.trMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Erzurum İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitingde, ''Öncelikle burada bulunan bulunmayan bütün Erzurumlulardan isteğimiz odur ki, 12 Eylül 2010 pazar günü yapılacak halk oylaması milletimizin geleceğinin belirlenmesinde önemli bir işaret olacağı içindir ki, birinci görevimiz eşimizi, evlatlarımızı, komşularımızı, akrabalarımızı da teşvik ederek mutlaka sandığa gitmeliyiz'' diye konuştu.
Halk oylamasının önemsenmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, ''Halk oylamasıyla millet iradesini ortaya koyarken aynı zamanda 2011'de yapılacak milletvekili seçimlerine de bir iz çizmiş olacaksınız. Bu hakkınızı kullanmalısınız. Bu hakkınızı kullanırken de iyi araştırmalısınız, kara propagandaların tesiri altında kalmamalısınız, aklınızın süzgecinden geçirmelisiniz, vicdanınızın sesini duymalısınız ve sandığa gittiğinizde 'evet' veya 'hayır' tercihinden birini, milletin geleceği, sizlerin geleceği için belirlemelisiniz'' dedi.
Bahçeli, şöyle devam etti:
''Türkiye'de, bütün siyasi partiler bir Anayasa değişikliğinden yanadır. İktidar bir Anayasa değişikliğini düşünüyorsa bu uzlaşma ikliminden yararlanarak, onların önerilerini dikkate alarak, bir Anayasa değişikliği paketi hazırlayabilir. Sivil toplum kuruluşlarına da başvurarak, onların da düşüncelerini alabilir ve Anayasa değişikliği paketini, milletin anayasasını oluşturabilecek, partilerimizin düşüncelerini de alarak milletin paketi haline dönüştürüp, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne tasarı olarak sunabilirdi ama siyasi iktidar bu yola başvurmamıştır.''
''AKP yöneticileri bir avuç kişiyle bir araya gelerek Anayasa değişikliği paketini TBMM'ye sunmaya çalışmıştır'' diyen Bahçeli, şunları söyledi:
''Bunu fark eder etmez MHP olarak, Türkiye'nin geleceğini öncelikli olarak ele aldığımız için diyalogla, uzlaşma zemini oluşturmadan hazırlanan bir Anayasa için, 'eksik olur, sakat kalır ve Türkiye açısından da fayda getirmez. Öyleyse iktidar olarak böyle bir uzlaşmayı aramıyorsanız, Meclis Başkanının başkanlığında, parlamentoda temsil edilen siyasi partilerimizin, grubu olsun olmasın, onların da düşüncelerini alıp, uzun tartışmalar sonrasında bir paket hazırlayarak, TBMM'ye sunabiliriz' dememize rağmen, Meclis Başkanı Tayyip Erdoğan'dan müsaade alamadığı için böyle bir yola da başvurmamıştır. Böyle bir konumda Sayın Meclis Başkanı görev ihmali yapmıştır. Meclisin varlığını yok sayarak AKP'nin yolunda yürümeyi tercih etmiştir.''
"Milletin anayasası değil"
Halk oylamasına sunulacak Anayasa değişikliklerinin, ''ben bilirim, ben yaparım'' dayatmasıyla ortaya konulmuş bir Anayasa değişiklik paketi olduğunu iddia eden Bahçeli, ''Anayasa değişiklik paketi, milletin anayasası değildir. Bu AKP anayasasıdır, Recep Tayyip Erdoğan anayasasıdır'' dedi.
AKP'ye oy verenlerin, parti yöneticilerine, ''uzlaşmadan uzak, tartışması uzun sürecek bir Anayasa değişikliğine niçin gittiniz? Buradaki niyetiniz neydi'' şeklinde soru yöneltmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, ''Anayasa değişikliği, Recep Tayyip Erdoğan'ın gizli niyeti ve gündemini taşımaktadır'' diye konuştu.
''Anayasa değişiklik paketinde gizli gündemin etrafına bazı maddelerin serpiştirilerek, göz boyamanın, halkı kandırmanın da hiçbir gereği yoktur'' diyen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sayın Başbakan, devletin tüm imkanlarını kullanarak, başta yatırımcı kuruluşlar, devletin imkanlarıyla, uçağıyla, helikopteriyle, otobüsleriyle, yüzlerce kamu görevlisi veya emniyet gücü mensuplarının doldurulmuş olduğu meydanlarda gerçekleri saklıyor, öfkeli ve sinirli halde, ramazan olmasına rağmen, oruçlu ağızdan çıkmayacak yalan ve iftiralarla milleti aldatmaya çalışıyorlar. Bunu niye yapıyor? Bu kadar sıkışmasının, sinirlenmesinin, öfkeli olmasının, bu kadar yalan ve iftiraya başvurmasının sebebi ne ola ki? Böyle bir dönem neye mahkum? Bunu açıklaması lazım. Kiminle işbirliği yapıyor, kiminle pazarlık içindedir. Bunu kamuoyuyla paylaşması lazım.''
MHP olarak her konuda hassasiyetleri bulunduğunu, ülke yararına olanların yanında olduklarını ifade eden Bahçeli, ''Mecliste ortaya koyduğumuz ilkeli duruşu, referandum sürecinde aynen gerçekleştiriyoruz. MHP olarak bu duruştaki tutarlılıkla halk oylamasında da 'hayır' oyu vereceğimizi söylüyoruz'' diye konuştu.
"Açılımı Anayasa değişikliğiyle ilişkilendiriyor"
Başbakan Erdoğan'ın, 17 Nisan 2010 tarihinde bir televizyona röportaj verirken de bugünkü Anayasa değişikliğini, demokratik açılımın ilk adımı olarak nitelediğini söyleyen Bahçeli, ''Açılımı Anayasa değişikliğiyle ilişkilendiriyor. O zaman ortaya çıkan gizli gündem şu: Bugünkü Anayasa değişikliği, 1 Ağustos 2009'dan beri yapılmaya çalışılan açılım projesinin, yıkım projesinin sonuçlarını almak için Anayasaya bazı tuzaklar yerleştirilerek, 2011'de açılımda PKK ve AB taleplerine cevap verecek daha geniş bir Anayasa değişikliğinin hukuki zemininin korumasını sağlamaya çalışıyor. Onun için PKK'nın siyasallaşma süreci ile AKP'nin Anayasa değişikliği arasında, aynı eksen üzerinde birlikte yürüme vardır'' diye konuştu.
"Milli devletten yana olduğunu söyle, ben mahcup olayım"
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın 3 Eylülde Diyarbakır'a gideceğine de işaret ederek, şunları söyledi:
''Sayın Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır'a vardığında kürsüye çıktığın zaman, Konya'da konuştuğun gibi, Sakarya'da konuştuğun gibi, bazı illerde konuştuğun gibi, milli devletten, üniter devletten yana olduğunu söyleyebilecek misin? Kürt kökenli kardeşlerimizin anadili olan, PKK talebi olarak dayatılan Kürtçenin eğitim dili olacağına dair orada söz verecek misin? 'PKK ile işbirliğim yok' diyorsan, 'PKK'nın taleplerini kabul etmiyorum, Anayasa'nın 4 maddesine sadığım, bu ülkenin Başbakanı olarak üniter yapıyı, toprak bütünlüğünü korumakla mükellefim' diyerek orada yürekli bir konuşma yapacak mısın? Demokratik özerlik talebinin bir zırva olduğunu söyleyebilecek misin? Bunların hiçbirini yapacağından emin değilim ama istiyorum bunları Diyarbakır'da konuş. Yani milli devletten yana olduğunu söyle, ben mahcup olayım.''
Halk oylaması için tercihin belirlenirken, milletin geleceğinin de belirlenmiş olacağını ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bu iktidarı uyarmak için, bu iktidarın ayağının yere basması için bu iktidara Osmanlı tokadı atmakta yarar var. Titresin de kendine gelsin. Bunu başta AKP'liler yapmalı. İnanmış insanlarımızı, Anadolu'nun manevi şahsiyetlerini yanlış yola yönlendirerek halkı aldatmaya devam ederseler, kömürle fasulyeyle yoksulun oyuna göz dikerseler ve AKP'nin geleceğini halk oylamasıyla özdeşleştirip kendileri için bir güvenoyu olarak görüp 'evet' oyunun fazla çıkması için bir gayrete girebilir. Bazı konularda bu AKP'nin kara propagandasıyla örtüşüyor. Buna alet olmamak lazım. 'Evet' oyu Türkiye'yi yoldan çıkarır. Bu 'evet' oyu Recep Tayyip Erdoğan'ı çıldırtır. Zaten havada dolaşan bir Başbakanı uçurur, onlara da kalmaz Türkiye'yi de uçuruma uçurtur. O sebepten dolayı Türkiye'nin geleceği için, yoksulluğun, yolsuzluğun son bulması için, her türlü rüşvetin ortadan kalkması, yargı yoluyla hesap verilmesi için, Türkiye'nin geleceği için halk oylamasında 'hayır' demeliyiz.''