Çocuk hakları araştırmasından çarpıcı sonuçlar: ‘Evde hep iş var’
Salgın nedeniyle özellikle dezavantajlı koşullarda yaşayan çocuklar birçok haklarını kullanamıyor. Eğitime erişemiyor, dinlenemiyor, sağlık ve gelişim haklarıyla ilgili sorun yaşıyorlar.
Figen AtalayBaşak Sanat Vakfı, Sulukule Gönüllüleri Derneği, Tarlabaşı Toplum Merkezi ve Zeytin Ağacı Derneği’nce “İstanbul’un farklı yerlerinde korona günlerinde çocukların hakları” başlıklı bir araştırma yapıldı.
Çocuklara, salgın döneminde neler yaşadıkları, haklarını kullanıp kullanamadıklarına ilişkin sorular soruldu. 18’i 3-5 yaş, 25’i 6-10 yaş, 55’i 11-14 yaş, 24’ü ise 16-18 yaşında olan çocuklardan 36’sı Eğitim Bilişim Ağı’nı (EBA) her zaman takip ettiğini, 27 çocuk hiç izlemediğini söyledi. Okula devam eden 104 çocuktan 39’u, uzaktan eğitim sürecinde öğretmenleriyle hiç iletişim kurmamış.
İstanbul’da; Karagümrük, Çapa, Mevlanakapı, Fındıkzade, Kayışdağı, Sarıgazi ve Tarlabaşı’nda yaşayan çocuklardan bir günü nasıl geçirdikleri, nasıl hissettikleri, neler hayal ettikleri, eğitime erişim, bilgi ve medyaya erişim ve oyun hakkı ile ilgili düşüncelerini anlatmaları istendi. Çocukların anlattıkları “Uzaktan eğitim ve EBA”, “Evde oyun oynama, boş zaman geçirme ve arkadaşlarıyla iletişim” ve “Bilgi edinme ve internet kullanımı” olmak üzere üç başlıkta toplandı.
Yetişkinler sana sorsaydı, sen uzaktan eğitimin nasıl olmasını önerirdin?
- “Söylemezler ki bize hiç, nasıl olsun diye, dinlemezler bizi.” (9 yaş.)
- “Telefonda bağlanıyorum. Ama artık bizim paket bitti. Cuma günleri EBA için GB gönderiyorlar. Cumadan cumaya onu bekliyorum.” (13 yaş)
Araştırmaya katılan çocukların yarısına yakını öğretmenleriyle düzenli ve etkili iletişim kuramadıklarını söyledi.
- “Öğretmenimle konuşsak, görüşsek daha güzel olurdu. Öğretmenin çocukları araması, onları sorması gerekmez mi?” (10 yaş.)
- “Sadece dersle alakalı bir soru olursa onu konuşuyoruz. Zor soruları soruyorum. Kolay sorular için, biz bunları yapmıştık, kendin yap, diyor.” (11 yaş.)
‘ODAM YOK BENİM’
Evde oyun ve dinlenme haklarını kullanamadıklarını söyleyen çocuklar, bunun nedenleri olarak yeterli mekân, oyuncak, kırtasiye malzemesi olmayışını ve ev işlerinin çok olmasını gösterdiler.
“Anneme yardım ediyorum, yerleri siliyorum.” (15 yaş.)
“O kadar sıkıldım ki... Odam yok benim. Her yerde aman sen burada durma, aman şurayı toplasana... Okul iyiydi valla.” (13 yaş.)
BU HAKLARI KULLANMAKTA ZORLUK YAŞIYORLAR
- Çocuğun yaşama ve gelişme hakkı.
- Bilgi ve medyaya erişim hakkı.
- Sağlık hakkı.
- Yeterli yaşam koşulları için desteklenme hakkı.
- Eğitim hakkı.
- Dinlenme, boş zaman değerlendirme, oyun oynama, kültürel ve sanatsal etkinliklere katılma hakkı.
NEDEN TAKİP EDEMİYORLAR?
- Şifre kabul edilmedi.
- Kanalı ayarlayamadık.
- Telefonu her zaman kullanamıyorum.
- Sistem dolu.
- Kardeşimle aynı anda giremiyoruz.
- Evde televizyon/bilgisayar yok.
- O saatte uyanamıyorum.
‘BEN DE İSTEMEM HASTALANAYIM’
“Sanki korona bizim işimizi daha da kirli bir iş yaptı. Daha önce de ben kâğıt toplarken insanların bana bakmadığı dikkatimi çekiyordu ama şimdi çalışıyorum diye virüslü olduğumu düşünüyorlar, o yüzden kaçıyorlar gibi geliyor. Bunun değişmesini, evde kalmayı isterdim tabii ama evde kalmak öyle kolay değil bizim için. Ben de istemem hastalanayım.” (17 yaş.)